WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK m. 331/1 maddesi gereğince "davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, Hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder" hükmü gereğince, davanın açılış tarihi itibariyle, ipotekli taşınmazın 6183 sayılı Kanun kapsamında 16/05/2014 tarihinde ihalesinin yapıldığı, ihale tarihi itibariyle mülkiyetin davalıya geçtiği,dava tarihi itibariyle henüz ihalenin feshi davasının kesinleşmediği,derdest olan ihalenen feshi davası nedeniyle davacının itirazın iptali davasını açmakta dava tarihi itibariyle hukuki yararı olmakla birlikte,ihalenin feshi davasının reddine ilişkin kararın dava tarihinden sonra 06.06.2017 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle davacı tarafın haklı çıkması halinde nisbi vekalet ücretine hükmedilecek olması,ancak davanın ipotek konusu taşınmaz mülkiyetinin ihale alıcısına ihalenin feshi davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesi nedeniyle ihale tarihi...

YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … Kurumu (…) … İl Müdürlüğü'nce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 84. maddesi uyarınca haczedilen … plakalı aracın açık artırma yoluyla satılmasına ilişkin 08/02/2022 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin iptali istenilmiştir....

    YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … Kurumu (…) … İl Müdürlüğünce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 84. maddesi uyarınca haczedilen … plakalı aracın açık artırma yoluyla satılmasına ilişkin 07/02/2022 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin iptali istenilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu tarafa gönderilen satış ilanı tebliğ işlemi Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre 06.02.2014 tarihinde usulsüz yapılmış ise de, şikayete konu taşınmazın satış ilanının borçlu tarafa 05.03.2014 tarihinde elden tebliğ edildiği anlaşılmış olup, sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de; Borçlu tarafından 6183 Sayılı Yasa'ya göre yapılan ihalenin feshi talebi, yapılan yargılama sonunda mahkemece reddilmiş ve %10 para cezasına hükmedildiği görülmüştür....

        GEREKÇE: Uyuşmazlık, 6183 Sayılı kanuna göre yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemine ilişkindir. “6183 Sayılı Kanunun 93/son maddesi uyarınca, satış ilanının bir suretinin borçluya, vekil veya mümessiline, taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerin adresi belli olanlara tebliği zorunlu olup, satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.“(Y.12.HD.nin 2020/5559 E. 2020/8360 K. sayılı emsal içtihadı mevcuttur.) 6183 sayılı Kanunun "Tebliğler Ve Müddetlerin Hesaplanması" başlıklı 8. maddesinde, aksine hüküm bulunmayan hallerde 6183 sayılı Kanunda geçen yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 213 sayılı VUK’nun 102. maddesinde”Tebliğ olunacak evrakı içeren zarf posta idaresince muhatabına verilir ve bu durum muhatap ile posta memuru tarafından tebliğ alındısına tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunur....

        "İçtihat Metni"Daire : YEDİNCİ DAİRE Karar Yılı : 1995 Karar No : 1468 Esas Yılı : 1995 Esas No : 1035 Karar Tarihi : 05/04/995 6183 SAYILI YASANIN 37.MADDESİNE GÖRE TEBLİĞ EDİLEN YAZININ İDARİ DAVAYA KONU OLABİLECEĞİ HK....

          İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nisbi karar ve ilam harcının konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır. 7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı kanunla ihalenin feshi isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nisbi harç yatırması gerektiği kabul edilmiştir. Öte yandan bu harcın yarısının peşin yatırılması gerektiği ihalenin feshi kararı verilmesi halinde başkasına yükletilmeksizin taleple birlikte iade edileceği, ancak ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde talep ileri sürülürken yarısı yatırılan nisbi harcın iade edilmeyeceği gibi kalan kısmında tahsil edileceği ifade edilmiştir....

            Çoğunluğun dayandığı ve yerel mahkemenin gerekçesine esas aldığı 6183 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ise; “Amme borçlusunun bu Kanun’un 27, 28, 29 ve 30’uncu maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi mahkemelerde dava açılacağı ve bu davalara diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılacağı” kurala bağlanmıştır. 7. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6183 sayılı kanunda genel olarak uyuşmazlıklar kişiler açtığında idari yargının görev alanına girmektedir. Ancak kurumlar tarafından açılan davalarda genel mahkemeler deyimi, aslında adli yargı yerindeki mahkemeleri ifade etmektedir. Zira o tarihte uzman mahkemeler bulunmamaktadır. Bu hali ile bu kanun genel kanundur. 8. Gerek 5510 sayılı SSGSS Kanunu, gerekse 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ise özel kanunlar olup, 6183 sayılı kanundan sonra yürürlüğe girmişler ve özel düzenlemelere yer vermişlerdir. 9....

              de, 4811 Sayılı Kanun kapsamına giren alacaklar yönünden, bu kanuna göre alacaklı amme idaresinin Devlet, İl Özel İdareleri ve Belediyeler olduğu belirtilmiş bulunmaktadır....

                Ayrıca, 5766 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle 6183 sayılı Kanun'un 3. maddesine eklenen; Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: "Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını," Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: "Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını," İfade eder, olarak açıklanmıştır. 5766 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi de; "bu Kanunla 6183 sayılı...

                  UYAP Entegrasyonu