Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 1- 6183 Sayılı AATÜHK'nin 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaların görülebilmesi için, borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir. Söz konusu davalar da aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2 maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....

Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında da takip hukukundan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında olduğu gibi tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerekir. Borcun doğum tarihi ise ödenmeyen vergi borcunun ait olduğu yıl itibari ile doğduğu kabul edilmektedir....

    arasındaki davadan dolayı ... 3.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.11.2006 gün ve 513-402 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Tic.A.Ş. vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı kanuna dayalı açılan tasarrufun iptâline ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca İcra İflas ve 6183 sayılı Kanunlardan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17.Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 03.05.2007 gün ve 380-124 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... birkısım davalılar vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanuna dayalı açılan tasarrufun iptâline ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca İcra İflas ve 6183 sayılı Kanunlardan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17. Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Davacı Maliye Hazinesi ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı ... 1.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.05.2007 gün ve 814-102 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı kanuna dayalı olarak açılan tasarrufun iptâline ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca İcra İflas ve 6183 sayılı Kanunlardan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17.Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi’nin 14/03/2018 tarih, 2015/14832 Esas ve 2018/2328 Karar sayılı bozma ilamında; “6183 sayılı AATUHK'nun 27, 28, 29,30 ve 31 maddeler gereğince tasarrufun iptale tabi olup olmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiş olmasına rağmen; mahkemece; 6183 sayılı Kanun'un 27, 28, 29, 30 ve 31 maddeleri irdelenmeden dava ön koşullarının somut olayda gerçekleştiği şeklinde davanın hangi gerekçe ile kabul edildiği tartışılmadan karar verilmesi doğru olmadığı gibi, karar denetime elverişli de değildir. Bu husus yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Kabule göre de; 6183 sayılı Kanun'un 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış olan tasarrufun iptali davalarında dava kabul edildiği takdirde tasarruf tarihine kadar olan vergi borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, müvekkilinin davalı borçludan boşandıktan sonra hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için arkadaşı .İcra Müdürlüğünün 2011/6183 sayılı dosyasından takip başlatıldığını, bu takibin muvaazalı olduğundan iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacının takibin muvazaalı olduğunu ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanununun 88/19. maddesinde “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.” denilmiştir. Somut olayda daha önce iş mahkemesi sıfatıyla verilen karar Yargıtay .....Hukuk Dairesinin 07.02.2013 tarih 2011/13883- 2012/1388 sayılı ilamı ile görev yönünden bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve dava dosyası Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Ancak, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, kamu düzeni ile ilgili hususlarda usule ilişkin kazanılmış hak oluşmaz (HGK.nun 29.3.1995 tarih 14/855-242 sayılı kararı)....

                Dava Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Takip konusu alacağın 6183 Sayılı AATUHK gereğince amme alacağı olduğu gözönünde bulundurularak, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”.hükmü gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun...

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 sayılı Yasaya dayalı tasarrufun iptâli istemine ilişkindir. Tasarrufun iptâli davasının koşullarından biri de, vergi borcunun kesinleşmiş olmasıdır. Bu dava şartının, hüküm verilinceye kadar gerçekleşmesi halinde, işin esasına girilerek bir hüküm verilir. Somut olayda, mahkemece, tasarruf tarihinde kesinleşmiş bir vergi borcu bulunmadığından bahisle, dava koşulu yönünden davanın reddine hükmedilmiştir. Oysa somut olayda, hükümden önce vergi borcu kesinleşmiş olduğundan; başka bir anlatımla, dava koşulu sonradan gerçekleşmiş bulunduğundan, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu