Muvazalı tasarrufun iptali davaları için 6183 sayılı Kanun'un 24. maddesine göre genel mahkemelerde dava açılmasının gerektiği gözetilmeksizin İş Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır. SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10 Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların 6183 sayılı Yasanın 25. maddesine göre aralarında mecburi dava arkadaşlığı olan borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler aleyhine açılması gerekir. Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Bu nedenle somut olayda 3. kişi durumundaki ... Elektromekanik Sistemler Mümessillik ve Teknik Servis Ltd. Şti.'nin davaya çağrılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına 04/05/2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 24 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....
a satıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiş 26.3.2007 tarihli oturumda ve 18.5.2007 tarihli dilekçesi ile dava konusu vergi borcunun 9.11.2006 tarihinde ödendiğini bu nedenle davanın konusuz kaldığını, ancak davanın açılmasına sebebiyet veren davalıların vekalet ücreti ve yargılama giderleriyle sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğuna, ... ... tarafından dolandırıldıklarını, bu konuda hazırlık dosyasının da derdest olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... tebligata rağmen savunma yapmamıştır. Mahkemece toplanan delillere göre dava konusu alacak yargılama sırasında ödenmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Bu tür davaların görülebilmesi için borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılması, bu takibin kesinleşmiş bulunması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra gerçekleştirilmesi ve iptali istenen tasarruf tarihinden dava tarihine kadar da 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmemiş olması gerekir. Ancak 6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında, aciz belgesine gerek olmayıp, borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmesi yeterlidir. Açıklanan bu dava ön şartlarının bulunması halinde ise; mahkemece 6183 sayılı AATUH'nın 27,28,29 ve 30.maddelerinde yazılı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılıp belirlenmelidir. Somut olayda; davalı T4 kanuni temsilcisi ve ortağı olduğu dava dışı Loça Denizcilik ..... LTD. Şirketi ile Mercan Gemi.........
Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanın tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Bu tür davalarda davanın kabulü halinde, davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun meydana geldiği tarihteki kamu alacağının tesbit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptali gerekmektedir....
Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. ... tarafından yapılan takip sonucu borçlunun mirasçıları ile 6111 sayılı Kanun gereğince yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır....
Alacaklı Hazine tarafından açılan tasarrufun iptali davasında iflas idare memurunun açılan davaya karşı bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmiş olması ve davanın bu şekilde yürütülmesine karşı çıkmamış bulunmasına göre alacaklı Hazinenin bu davayı açmış ve yürütmüş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunu'nun 24.maddesinde, Amme alacağını ödememiş borçlulardan, süresinde mal beyanında bulunmayanlarla malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna yetersizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız tasarrufların hükümsüz olduğu açıklanmıştır. Dava ve birleştirilen davada 4 adet araçla ilgili yapılan tasarrufun iptali talep edilmektedir....
Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı,Yargıtay ...Hukuk Dairesinin 30.04.2019 tarih 2016/18235 Esas, 2019/5426 Karar sayılı ilamı ile, davanın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu halde İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre değerlendirme yapılması isabetsiz olduğu, 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerektiği, somut olayda davalı borçlu ile üçüncü kişi arasında kardeşlik ilişkisi olduğundan aralarındaki tasarrufun bağış niteliğinde olduğu borçluya ödeme emrinin 22.05.2012 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleşmiş olmasına rağmen mahkemece davacı kurumun borçluya herhangi bir bildirim yapmadığı şeklindeki bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasa aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozmadan sonra davanın kabulüne...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23- 24 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 23. ve 24. maddelerine dayalı davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir....