Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir.6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu ... kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur....

    Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir.6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu ... kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur....

      Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir.6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu ... kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur. Davaya konu ödeme emrine ilişkin prim borçlarının ait olduğu dönemde davacının Kırklareli ......

        Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir.6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu ...kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur....

          Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir.6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu spor kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur....

            Dava, hukuki nitelikçe, Sosyal Sigortalar Kurumuna idari para cezası borcu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir.Davacı hakkında 506 sayılı Yasanın 140.maddesinde (5510 sayılı yasanın 102.maddesinde)öngörülen koşulların oluşması nedeniyle idari para cezası tahakkuk ettirildiği, idari para cezasının anılan maddede belirtilen prosedür çevresinde kesinleştiği, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, idari para cezasının idari aşamada kesinleşmesinden ve özellikle 6183 sayılı Yasa uyarınca borçluya gönderilen ödeme emrinden sonra " Borçlu olmadığının tesbiti ve ödeme emrinin iptali veya istirdat" şeklinde dava açılması durumunda görevli mahkemenin saptanması noktasında toplanmaktadır....

              İhtiyati haciz işleminin ise, borçluya ait taşınır, taşınmaz mallar ile alacak ve haklarından, kamu alacağına yetecek kısmı üzerine, “haczin ne suretle yapılacağına dair olan” 6183 sayılı Yasanın 62 ve devamı maddeleri uyarınca derhal uygulanacağı, aynı yasal düzenleme içeriğinde düzenlenmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın 15. maddesinde, ihtiyati hacze itiraz konusunda açılacak dava süresi ve usulü belirtilmiş ve anılan madde uyarınca açılacak davada, ihtiyati haczin bu konuda öngörülen usule aykırı biçimde gerçekleştirildiği veya 6183 sayılı Yasa'nın 13. maddesinde belirtilen ihtiyati haczi gerektirir nedenlerin bulunmadığının dile getirilebileceği öngörülmüştür. Bu kapsamda, ihtiyati haciz kararına karşı açılan davada, borç miktarı, zamanaşımı gibi konulara ilişkin itirazların hükme bağlanmasına olanak bulunmamaktadır. Dava, davacıların borçlu olmadığının tespiti ve mal varlıklarına konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir....

              Davalı SGK Başkanlığı tarafından, davacı aleyhine dava dışı şirketin borçları nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca takipler yapıldığı, 2007/20764 takip dosyasında 2005/11-2006/3. aylar; 2007/20773 takip dosyasında 2003/1, 2005/11-2006/3. aylar; 2007/20774 sayılı takip dosyasında 2003/1, 2005/11-2006/3. aylar prim ile işsizlik sigortası primi asıl ve gecikme zammı alacağı sebebiyle, şirket ortağı ve üst düzey yöneticisi olan davacıya 6183 Sayılı Kanunun 58.maddesi kapsamında 01.04.2010 tarihinde ödeme emirleri tebliğ edildiği, tebliğ edilen ödeme emrinin iptalinin yasal süresi içinde açılan bu dava ile istendiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

                ün davacıda alacağı olduğu iddiasıyla davacıya haciz ihbarnamesi gönderdiği, davacının 6183 sayılı Yasanın 79. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 7 gün içinde itiraz etmediği, süre geçtikten sonra iş bu menfi tespit ve istirdat davasını açmış bulunduğu tartışmasızdır. Keza, haciz ihbarnamesi 6183 sayılı Yasanın 55 maddesi anlamında bir "ödeme emri" niteliğini taşımadığından bu konu bozma kararına uyulmakla kesinleşmiştir. Haciz ihbarnamesi kesinleşmiş bulunsa bile üçüncü kişi ödeme emrinin tebliği edilmesinden önceki evrede prim borçlusunun, kendisinde herhangibir alacağının bulunmadığına ilişkin menfi tespit ve istirdat davası açabilir. Zira aynı Yasanın 58 maddesine göre borçlu, borçlu bulunmadığına dair dava açabilir. İddiasını yöntemince kanıtladığı taktirde ödeme emrinin iptaline karar verilebilir. Çoğun içinde azın da bulunduğu kuralı gereğince borçlu, ödeme emrinin çıkarılmasından önceki evrede de böyle bir dava açma hakkına sahip bulunduğu açık-seçik ortadadır....

                  Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır.Eldeki davada ise, öncelikle davacının kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemi yönünden hangi ödeme emri veya ödeme emirleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istediği hususunda açıklama istenilmeli, sonucuna göre davacı hakkında araç ve tapu haczi yönünden ödeme emri tebliği varsa bu tebliğe göre ve 6183 Sayılı Yasa kapsamında haczin usulüne uygun olup olmadığı belirlenmeli, yok ise borçlu olmadığının tespiti istemi hakkında belirtilen yasal düzenlemelere göre borçlu olup olmadığı hususunda irdeleme yapılmalı ve sonucuna göre davanın konusunun kalıp kalmadığı hususu irdelenmeli, aylık haczi bakımından ise, davacının maaşının haczine dayanak olan kurum işlemi ve varsa ödeme emri belirlenmeli, kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer...

                    UYAP Entegrasyonu