Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(X)-KARŞI OY : 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 82. maddesinde, haczedilen menkul malların korunması için idarece güvenilir bir şahsa bırakılabileceği, 83. maddesinde ise güvenilir şahısların 82. madde gereğince kendilerine bırakılan malları, alacakları amme idarelerince yapılacak ilk talep üzerine derhal ve kendilerine teslim edildiği zamandaki durumları ile geri vermek mecburiyetinde oldukları, bu mecburiyeti yerine getirmeyenlerin, haklarında yapılacak ceza takibinden başka, bu malların kendilerine atfolunamayacak bir sebepten dolayı telef veya zayi olduğunu ispat edemedikleri takdirde, geri verilmeyen malların değerleri tutarınca borçlu sayılıp bu kanunun hükümleri gereğince takip olunacağı hükme bağlanmıştır. 6183 sayılı Kanunun yukarıda anılan 82. maddesi uyarınca bırakılan ... Enerji Elektrik Üretim Anonim Şirketine ait menkul mallar üzerine ......

    Hukuk Dairesinin 2009/29446 Esas, 2010/10513 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 6183 sayılı yasanın 35/1- 2 maddesi gereğince şirket ortaklarının takip edilebilmesi için her şeyden önce ortada bir amme alacağının varlığı gerekmekte olup, somut olayda davacı alacaklı kurum tarafından takibin dayanağı olarak 26/06/2009 tarihli sözleşme ve borç ilişkisinin gösterildiği, bu ilişkiden kaynaklanan alacağın 6183 sayılı yasanın 1. maddesi kapsamında ifade edilen amme alacağı niteliğinde olmadığı, bir an için amme alacağı kabul edilse dahi bu durumda ise, icra takibinin tarafılarının genişletilemeyeceği, alacaklı tarafça borçlu şirketle birlikte şirket ortaklarına yönelik birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmış olup, buna göre icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince bu işleme yönelik şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35., mükerrer 35., mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve bazı maddeleri dışında 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir. 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesi, “sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüş, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi de bazı farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli...

      Maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK'nın 362/1- a maddesi gereğince alacağın miktarı itibariyle KESİN olmak üzere 27/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Kabule göre de; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesine 16/06/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanunun 35. maddesiyle eklenen cümlede “Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” hükmü gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine takdir edilmesi hatalı olmuştur....

      GEREKÇE : Dava, davacının 19/03/2019 tarihli E.43598469 sayılı borç bilgilendirme formu sebebiyle Kurum'a borçlu olmadığının tespiti ile Kurumun dayanak işleminin iptali istemine ilişkindir....

      Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan Madde değiştirilerek tahsilde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonra bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle, 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....

      Anılan düzenlemeler karşısında, 08.12.1993 tarihinden itibaren Kurumun prim alacaklarının tahsilinde zamanaşımı yönünden 6183 sayılı Kanun’da düzenlenen beş yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaya başlanmış ve sürenin başlangıcı, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yıl başı olarak belirlenmiştir. Açıklanan düzenleme bu kez 30.09.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 38. maddesiyle yeniden değiştirilerek; prim alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 24.06.2004 tarih ve 5198 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak; 506 sayılı Kanun’un 80. maddesinin beşinci fıkrası; “…Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 ve 102 nci maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır....

      Mahkemece, toplanan delilleri göre, davacının yaptığı takip nedeniyle kefile ait taşınmazın satılarak paraya çevrilmesi sonucu tahsil edilen paranın mahsup yapılmak üzere borçlunun hesabına yatırıldığı sırada e-haczin uygulandığı, .yatırılan paranın borçluya ait olmadığından bahisle davanın kabulune karar verilmiş; hüküm, davalı ... idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasanın 79.maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. Anılan yasanın ....fıkrası gereğince bu nitelikteki davaların genel mahkemlerde görülmesi gerekmektedir....

        Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Üzümören Çiftçi Mallarını Koruma Birliği Başkanlığının 2000- 2004 dönemlerinde T1 Üzümören Çiftçi Malları Koruma Birliğinin başkanı olması nedeniyle aleyhine icra takibi başlatıldığını ve almakta olduğu emekli maaşına 6183 Sayılı Kanunun 71. Maddesi gereği haciz konulduğunu, 506 Sayılı Yasanın 3917 Sayılı Kanunla değişik 80....

        UYAP Entegrasyonu