Bu dava üzerine 6183 sayılı Kanunun 13.maddesine göre davacı adına tesis edilen ihtiyatı haciz işleminin iptali istemiyle açılan dava sonunda Vergi Mahkemesince; davacı hakkında ihtiyati haciz uygulamasının dayanağı olan Cumhuriyet Savcılığı'nın ek iddianamesinde davacı hakkında 1918 sayılı Kanunun 49.maddesinin uygulanmasına karar verilmesinin istendiği, bu kanun maddesinin ceza muafiyeti tanıması karşısında 6183 sayılı kanunun 13/6.maddesinde öngörülen para cezasını mültezim olma halinin olayda bulunmadığı, dolayısıyla ihtiyati haciz işleminin dayanağının kalmadığı gerekçeleriyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun "İhtiyati Haciz" başlığını taşıyan 13.maddesi 6.fıkrası "Hüküm sadır olmuş bulunsun bulunmasın para cezasının müstelzim fiil dolayısıyla amme davası açılmış ise" ihtiyati haciz uygulanacağı hükme bağlanmıştır....
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. S O N U Ç: Hükmün ilk fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine, “6183 sayılı Kanunun 71/1. maddesi gereği davacının yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primleri ile prim borçları nedeniyle yapılması gereken kesintiler toplamının, cari ay hariç olmak üzere ve aylığın en fazla 1/3’ü kadar yapılması gerektiğinin tespitine,” ibaresinin yazılması ile bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamına göre; davacı şirkete ait 1045449 sicil numaralı işyerine ait 1997- 1998- 1999 yıllarına ait toplam 36.800 TL tutarında olan prim borçları nedeniyle 6183 sayılı Yasa uyarınca 2004/11 talimat sayılı icra takip dosyası kapsamında, şirkete ait 34 XX 982 plakalı 1998 model Kartal otomobilin kaydına ihtiyatı haciz konulduğu, 6183 sayılı Kanunun 13. Maddesi uyarınca borçulunun belirli bir ikametgahı yoksa ihtiyati haciz kararı verilebileceği, borçlu şirketin 1999 tarihinden itibaren gayri faal olduğu, vergi borçlarının bulunduğu bu haliyle ihtiyati haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı, davacı şirket tarafından 2004/4893 takip sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle Bakırköy 3....
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Kurumun davacıya yaşlılık aylığı ödediğini, öte yandan davacının müvekkili Kuruma prim borçları olması sebebiyle 6183 sayılı kanun gereğince hakkında takip başlatıldığını, başlatılan takip kapsamında da 6183 sayılı kanunun 71....
Danıştay Savcısı …'nun Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, borçlu … Anonim Şirketinin paydaşı olan … Anonim Şirketini temsilci sıfatıyla yönetim kurulu üyesi olan yükümlü adına yapılan ihtiyatı haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden ...Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. 6183 sayılı Kanunun 9.maddesinde hangi hallerde teminat istenebileceği açıklandıktan sonra 13 üncü maddenin birinci bendi ile de 9 uncu madde gereğince teminat istenilmesini mucip haller mevcut olduğu takdirde ihtiyati haczin uygulanabileceği açıklanmıştır. Yine aynı Kanunun 16.maddesinde yer alan hüküm gereğince de, teminat gösterildiği takdirde ihtiyati haczin, haczi koyan merci tarafından kaldırılabileceği öngörülmüştür. Öte yandan Türk Ticaret Kanunu'nun 312.maddesinde, idare meclisinin pay sahibi ortaklardan teşekkül edeceği ve pay sahibi tüzel kişinin idare meclisinde ancak hakiki şahıslarca temsil edilebileceği hükme bağlanmıştır....
Şti.’nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulu Hakkında Kanun'un 13/1. maddesi uyarınca banka hesapları, aracı ile taşınmazlarına uygulanan ihtiyati haciz işleminin iptali istemine ilişkindir....
ın 27/10/2000 tarihinde Fon'a devri sonrasında kredi alacağının 23/11/2001 tarihinde Fon tarafından temlik alındığı, Fon Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile alacağın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca takibine karar verildiği ve alacağın vadesinin belirlenmesi amacıyla … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun düzenlendiği, ödemeye çağrı mektubunda verilen sürede ödemenin yapılmaması nedeniyle … tarih ve … sayılı ödeme emrinin gönderildiği, ödeme emrinin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı; 4389 sayılı mülga Bankalar Kanunu'nun 15. maddesiyle Fon'a verilmiş yetkiler arasında, yönetimi ve denetimi Fon'a devredilen Bankalardan kullanılan bireysel nitelikteki tüketici kredilerinden kaynaklanan alacakların Fon tarafından temlik alınarak, daha sonra 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsilatına ilişkin herhangi bir yetki bulunmadığı, bu durumda, davacı hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takibatın konusu anılan Kanun'un...
Tetkik Hakimi …'in Düşüncesi : İhtiyati hacizle ilgili 6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin 1 inci fıkrası ile aynı Kanunun 9 uncu maddesinde aranan şartlar olayda gerçekleşmediğinden tesis edilen ihtiyati haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı, bu nedenle davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı …'nun Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, … Anonim şirketinin muhtelif vergi borçları nedeniyle yönetim kurulu başkan ve başkan vekili olan davacılar adına yapılan ihtiyatı haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden ….Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. 6183 sayılı Kanunun 9.maddesinde hangi hallerde teminat istenebileceği açıklandıktan sonra 13 üncü maddenin birinci bendi ile de 9 uncu madde gereğince teminat istenilmesini mucip haller mevcut olduğu takdirde ihtiyati haczin uygulanabileceği açıklanmıştır....
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun'un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 sayılı Kanun'la yapılan bu değişiklik aynı Kanun'un 8. maddesi hükmüne göre 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra, 24.06.2004 tarih ve 5198 sayılı Kanun'la aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun'un 102. maddesinin de uygulanma olanağı bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve düzenleme 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda, zamanaşımı süresi bakımından 3917 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceki dönemle, 5198 sayılı Kanun'un yürürlüğü sonrasına ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden T3 alacak hakkı, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir....
Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmasına, davalı borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olmasına, borçlu ile davalı ......nin enişte-baldız olması, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 28/1-2 ve 30.maddeye göre iptale tabi bulunmasına göre davalılar ........ ve ...... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”.hükmünü içermektedir....