Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL ödeme yaptığı, bu süreye ait miktarın mahsup olarak 23/07/2005 hizmet başlangıç tarihi 30/09/20...

    işleminde, davacı şirket tarafından Kanunun yürürlük tarihinden evvel yapılan ödemelerin gözönünde bulundurulmayarak mahsup ve iade yoluna gidilmemesinde hukuka aykırılık görülmediği, davacı şirketin talebi üzerine, ilk derece mahkemelerince davanın reddiyle sonuçlandırılan temyiz aşamasındaki dosyaların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki son durumu gözönünde bulundurularak, anılan Kanun ve Tebliğdeki açık düzenlemeler çerçevesinde yapılandırıldığı anlaşılmakla, davacı şirket tarafından Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan ödemelere ilişkin tutarların, "idarenin emanet hesabındaki paralar" olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığı, öte yandan, .......Vergi Mahkemesinin ...ve ...esas sayılı dosyalarına ilişkin olarak davacı şirket tarafından Kanunun yürürlük tarihinden evvel yapılan ödemeleri gözönünde bulundurmamasında kanuna aykırılık bulunmamakla birlikte 6183 sayılı Kanun kapsamında taksitlendirilen ancak 6736 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/08/2016 tarihi itibarıyla bir...

      in Düşüncesi : Dava, yükümlü şirketin 1994 yılı Mart ve Nisan aylarında ihraç kaydıyla mal teslimi nedeniyle 3065 sayılı Yasanın 11/c maddesi uyarınca tecil edilen katma değer vergisinden aynı dönemler için ödenmesi gereken K.D.V nin düşülmesinden sonra iadesi gereken 1994 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin olarak tahakkuk eden gelir (stopaj) ve damga vergilerinin muhsubundan sonra bu vergilerin normal vade tarihinden iade ve mahsup işleminin yapılabilmesi için gerekli olan belgelerin tamamlandığı tarihe kadar hesaplanan gecikme zammının tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılmış vergi mahkemesince 28 seri Nolu K.D.V Genel Tebliğinin A/2-a ve A/3 bölümünde yer alan kurallar açıklandıktan sonra davalı idarece, sonradan tamamlandığı öne sürülen belgelerin neler olduğunun açıklanmadığı, ihracatın yasal süre içinde gerçekleştirilmiş olduğu, döviz bedellerinin yurda getirilmesinden sonra mahsup talebinde bulunulduğu, noksan...

        Kurum işleminin yerinde olduğu, hacze konu taşınmaz değerinin, davacının ailesiyle birlikte yaşayacağı hale münasip ev değerinden fazla olduğu” sözcüklerinin silinerek yerine “6183 sayılı yasanın 56. maddesi gereğince kurum işleminin yerinde olduğu” sözcüklerinin yazılmasına, karar gerekçesinin bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan tahsiline, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Açıklanan nedenlerle; davacı/şikayetçinin takas ve mahsup talebi de değerlendirilerek alınacak bilirkişi raporu ile iptali istenen muhtarı tarihi olan 16.09.2019 tarihinde varsa bakiye borç miktarının tespit edilmesi ve buna göre muhtarının düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yeni uyuşmazlıklara sebebiyet verecek şekilde muhtıranın iptali ile yetinilmesi isabetsiz olduğundan, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 bendi gereğince kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a- 6 maddesi gereğince KABULÜNE, İstanbul Anadolu 4....

          Maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK'nın 362/1- a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Dosyanın incelenmesinden, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan asıl borçlu … Özel Eğitim Öğretim Kantin Yemekçilik Servis Hizmetleri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 13. maddesi uyarınca … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı olurlar ile davacı hakkında -6183 sayılı Kanunun 13/1-2,3. maddesi uyarınca- ihtiyati haciz uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır Bu durumda, amme alacağının asıl borçlusu olmayan kanuni temsilci adına doğrudan teminat, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemlerin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, davacı hakkında tesis edilen ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden, kısmen reddeden Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi...

            Dosyanın incelenmesinden, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan asıl borçlu … Özel Eğitim Öğretim Kantin Yemekçilik Servis Hizmetleri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 13. maddesi uyarınca … tarih ve … , … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı, … tarih ve … , … tarih ve … ile … tarih ve … sayılı olurlar ile davacı hakkında -6183 sayılı Kanunun 13/1-2,3. maddesi uyarınca- ihtiyati haciz uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır Bu durumda, amme alacağının asıl borçlusu olmayan kanuni temsilci adına doğrudan teminat, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemlerin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, davacı hakkında tesis edilen ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden, kısmen reddeden Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan...

              Davanın yasal dayanaklarından olan, 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan madde yeniden değiştirilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....

              Bu dava üzerine 6183 sayılı Kanunun 13.maddesine göre davacı adına tesis edilen ihtiyatı haciz işleminin iptali istemiyle açılan dava sonunda Vergi Mahkemesince; davacı hakkında ihtiyati haciz uygulamasının dayanağı olan Cumhuriyet Savcılığı'nın ek iddianamesinde davacı hakkında 1918 sayılı Kanunun 49.maddesinin uygulanmasına karar verilmesinin istendiği, bu kanun maddesinin ceza muafiyeti tanıması karşısında 6183 sayılı kanunun 13/6.maddesinde öngörülen para cezasını mültezim olma halinin olayda bulunmadığı, dolayısıyla ihtiyati haciz işleminin dayanağının kalmadığı gerekçeleriyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun "İhtiyati Haciz" başlığını taşıyan 13.maddesi 6.fıkrası "Hüküm sadır olmuş bulunsun bulunmasın para cezasının müstelzim fiil dolayısıyla amme davası açılmış ise" ihtiyati haciz uygulanacağı hükme bağlanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu