ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2023 NUMARASI : 2023/110 ESAS - 2023/132 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Ölümün Tespiti) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili 18/04/2023 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; T5 () vefat ettiğini, vefat edenin taraf olduğu Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/109 Esas sayılı dosyasında kişinin ölüm tarihinin tespiti ve nüfusa tescili için Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmak üzere tarafına süre ve yetki verildiğini, bu sebeplerle davanın kabulü ile T5'nın ölüm yeri ve tarihinin tespiti ile nüfusa tescil edilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece, "Somut olayda, nüfus kaydı düzeltilmek istenilen T5'nın dava tarihi itibariyle yerleşim yeri adresinin bulunmadığı ve mernis adresinin boş olduğu, nüfusa kayıtlı olduğu yerin ise "Kahramanmaraş ili Onikişubat İlçesi" olduğu anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2023 Tarihli ve 2023/740 Esas, 2023/821 Karar Sayılı Kararı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun (5490 sayılı Kanun) 36 ncı maddesindeki ilgilinin yerleşim yeri adresinden kayıt düzeltilecek kişinin anlaşılması gerektiği, dolayısıyla davayı açan kişinin değil nüfus kaydının düzeltilmesi istenen kişilerin yerleşim yeri adresinin kesin yetkili olduğu, ölü olduklarının tespit edilmesi istenen kişilerin adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre yerleşim yeri adreslerinin bulunmadığı, bu durumda huzurdaki davanın bu kişilerin nüfusa kayıtlı oldukları yer Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, ölü olduklarının tespiti istenen kişilerin İstanbul ili, Fatih ilçesi nüfusuna kayıtlı oldukları gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 5490 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının a bendi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıtlarındaki anne ve baba isminin düzeltilmesi ve baba ile soybağı kurulması istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan nüfus kayıt düzeltim davası olduğu ve genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davada soybağının değiştirilmesi istemi de bulunduğundan, aile mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, davacı vekilinin, davacı S.. E.. ile davalılardan N.. E..'nin nikah yaptırmadan gayriresmî olarak birlikte yaşadıkları, müşterek çocukları Ş. El.i'nin Nail'in kardeşi diğer davalılar M.. E.. ve V.....
Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, idarece önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Kaldı ki, idari bir işleme esas teşkil etmek üzere adli yargıda tespit kararı verilemeyeceği, idari işleme karşı idari yargı yerinde açılacak davada bu hususun tespit edilebileceği öğreti ve uygulamada genel kabul görmüş temel bir hukuk kuralıdır. Bu aşamada yersel yazıma ilişkin mevzuat hükümlerinin de açıklanmasında zorunluluk bulunmaktadır. Bilindiği gibi, nüfus yazımları genel veya yersel yazım suretiyle yapılmakta olup, yersel yazım sırasında görevliler gördüklerini (yaşayanları) kayda almaktadırlar. Yürürlükte kaldırılan 1543 sayılı Genel Nüfus Yazım Kanunu ve bu kanuna göre çıkarılan Nüfus Yazım Yönetmeliğinin 14. maddesine göre; yersel yazımdan önce ölmüş olan kişilerin nüfus aile kütüklerine alınmayacağı düzenlenmiştir....
Somut olayda, davacı, 29.10.1923 tarihinde öldüğü halde mezarı bulunamadığından nüfus kaydında hakkında ölüm araştırması devam ettiği yazılan ...oğlu ...’ın ölü olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesini talep etmektedir.Dava, hasımsız olarak açılmış ise de nüfus müdürlüğü asliye hukuk mahkemesince davaya dahil edilmiştir. Talep, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereğince davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kayıt düzeltme davaları (...) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır." hükmü gereği nüfus müdürü veya görevlendireceği memurun katılımı olmaksızın yargılamanın sürdürülmesi mümkün değil iken 27/09/2018 tarihli ve 25/10/2018 tarihli duruşmaların nüfus memurunun yokluğunda yapılması, (b) 5490 sayılı Kanun'un 58/2.madde ve fıkrası dikkate alınarak tespit edilen hususun davacıların nüfus kaydına açıklama olarak yazılmasına karar verilmiş ise de; Eldeki dava bakımından, davacı tarafça iki ayrı talepte bulunulmuştur. Taleplerden biri nüfusa kayıtlı olmayan Vahap Canpolat'a ilişkin olarak tespit kararı verilmesi diğer talep ise verilecek tespit kararının nüfus kayıtlarına açıklama olarak yazılmasıdır....
Aile Mahkemesi tarafından ise, davanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan nüfus kayıt düzeltim davası olduğu, verilecek karar sonrası davacıların hane kaydında değişiklik olmayacağı ve genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısımı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır....
Aile mahkemesi tarafından ise, davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan nüfus kayıt düzeltim davası ve davanın asliye hukuk mahkemelerinin görevinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısımı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıtlarındaki anne ve baba isminin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davada soybağının değiştirilmesi istemi de bulunduğu ve bu talebin aile mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemesince ise, davanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan nüfus kayıt düzeltim davası olduğu ve genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısımı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir....
Çiçek ve gerçek annelerinin ... olduğunu, yanlış kaydın düzeltilmesi ve gerçek anne ve babaları adına nüfusa kayıt edilmeleri istemiyle dava açmıştır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısımı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır....