WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Avustralya nüfus kayıtlarında bulunmasına rağmen Türkiye nüfus kaydında görünmeyen çocuğu nüfusa tescil edilecektir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- c maddesine göre tespit davalarının açılabileceği, yine 36.maddede de davaların Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılabileceği hükme bağlandığından davanın 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36.maddesi gereğince nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın HMK 114/1- c ve 115/2.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve Mahkemenin görevsizliğine dair karar vererek merci tayini için dosyanın resen dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Nüfus Kayıt Düzeltim istemine ilişkindir....

Bu haliyle 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlandığından, anılan madde uyarınca davanın asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kayıt Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı, babası ...’ın ... ile evliliğinden ..., ...,...,... ve ...’nin dünyaya geldiğini, ...’den önce...ile evlenip ondan ..., ...ve...’in doğduklarını, ancak nüfusta ..., ...ve...’in annelerinin ... olarak yazıldığını iddia ederek ..., ...ve...’in ... olan anne adlarının...olarak düzeltilmesini istemiştir. Buna göre talep nüfusta anne adının düzeltilmesine ilişkin olup, dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. Ancak Yargıtay 14. Hukuk Dairesince görevsizlikle Dairemize gönderilmiş olmakla Yargıtay Başkanlar Kurulunun 4.2.2010 tarih 3 sayılı kararı uyarınca dosya Yargıtay 18....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.11.2013 tarihli ve 2013/18-354 E. 2013/1554 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemlerle kanuna aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesi, niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. Somut olayda, aynı kişinin ... olan kaydı, mükerrer kayıt olup bu kaydın silinmesi, Kader ismiyle yapılan kayıtta ise anne adının düzeltilmesi dava konusu olup, nüfus davası sözkonudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kocaeli 2....

        Dava, davacıların babaanneleri Penpe'nin nüfus kaydı ile babası olduğu iddia edilen Halil Erler'in nüfus kayıtları arasında yersel yazım sebebinden kaynaklı bağ olmaması nedeni ile tespit ve düzeltme istemine ilişkindir. 1.Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır....

          Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın nüfus kayıtlarında bağlantı kurulması istemine ilişkin olup veraset davası olmadığı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, nüfus kaydında babası olarak görülen... isimli şahıs ile ... ili ... ilçesi ...Mahallesi ... nüfusuna kayıtlı ölü ...'in aynı kişi olduğunu iddia ederek ...'in babası olduğunun tespitini talep etmiştir. Dava bu niteliği itibariyle 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'ndan kaynaklanan bir tespit davası olup anılan yasanın 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin tespit davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu nedenle davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2....

            Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, nüfus kaydında annesi olarak görülen ...'nın, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi Cilt No:2 Hane No:691 nüfusuna kayıtlı ölü ... ile aynı kişi olduğunu iddia ederek ...'in kızı olduğunun tespitini talep etmiştir. Dava bu niteliği itibariyle 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'ndan kaynaklanan bir tespit davası olup anılan yasanın 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin tespit davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu nedenle davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2....

              Bilindiği üzere 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31. ve devamı maddelerinde kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde, aile kütüklerinde sağ görünenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlükleri'nce düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı, herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğunun Nüfus Müdürlükleri'nce araştırıldıktan sonra düzenlenecek ölüm tutanağının mülkî idare amirinin emri ile işleme konulacağı, bu kanuna dayanılarak çıkartılan Yönetmeliğin 69. maddesinin 3. bendinde de ölüm bildirimi sırasında herhangi bir belge verilemediği takdirde; ölünün hısımlarının ve ölüm olayını bilenlerin kimlikleri ile yerleşim yeri adreslerinin tespit edileceği, bu belgelerin mülkî idare amirliği aracılığı ile güvenlik makamlarına gönderilerek kişinin ölümünün araştırılmasının isteneceği, kütüklere...

              ün nüfus kayıtları arasında nakil sebebiyle bağ olmadığından ...'ın babasının Salih olduğunun tespiti istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının babası ....n nüfus kaydı ile babası olduğu iddia edilen.... nüfus kayıtları arasında nakil ve yersel yazım sebebinden kaynaklı bağ olmaması nedeni ile tespit istemine ilişkindir. 1-Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Somut olayda salt tarafların ve tanıkların beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak, ilgili nüfus müdürlüğünden davacının babası ....'ın mevcut nüfus hanesine 1973 yılında nakil gelmeden önceki ... İli, ......

                'nin ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarından terkini istenilmiş; mahkemece, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 38.maddesi uyarınca nüfus kayıtlarına hatalı veya eksik olarak tescil edilen veya hiç yazılmayan bilgilerin maddi hata kapsamında değerlendirilerek nüfus müdürlüğünce düzeltileceği ve idari işlem niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36.maddesinde, ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahip oldukları; 38.maddesinde ise nüfus kayıtlarındaki maddi hataların ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde kütüklere hatalı veya eksik olarak tescil edilen, hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olanların nüfus idaresince düzeltilmesinin veya tamamlanmasının mümkün olduğu; 35.maddesinde de, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhlerin konulamayacağı hükme...

                  UYAP Entegrasyonu