Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görev kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Açıklanan nedenle davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    için noter sözleşmesine yer vermemiştir. 4722 sayılı "Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun" 4. maddesi uyarınca eski hukuk yürürlükte iken gerçekleşmiş olup da Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği sırada henüz her hangi bir hak doğurmamış olaylara bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır....

      İhtar kararı davalıya 1.11.2002 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 17.02.2003 tarihinde açılmıştır.Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince, terk edilen eş boşanma davası açabilir. Terk eden eşin, bu sebebe dayanarak boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. Diğerini, ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Toplanan delillerden, Adana’ da ki müşterek konutu kocanın terk ettiği anlaşılmaktadır. İhtarla kadının davet edildiği konutun Türk Medeni Kanununun 186/1. maddesi gereğince eşlerin birlikte seçtikleri bir konut olmadığına göre Türk Medeni Kanununun 164. maddesinin koşulları gerçekleşmemiştir.Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” (Y2HD, 05.05.2004, 4901-5829, GENÇCAN-Boşanma-2, s. 131) Görüldüğü üzere terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davası ancak “terk edilen eş” tarafından açılabilir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 164 f....

        Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk (Aile) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, Türk Medeni Yasasının 462. maddesi uyarınca vasiye satışa izin istemine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 Sayılı Yasa’nın 20.04.2004 günü yürürlüğe giren 14.04.2004 gün ve 5133 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi ile “22.01.2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işler”in aile mahkemelerinde görüleceği, yine 5133 Sayılı Yasanın Geçici 2....

          Asliye Hukuk ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Yasasının 462. maddesi uyarınca vasiye satışa izin istemine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 Sayılı Yasa’nın 20.04.2004 günü yürürlüğe giren 14.04.2004 gün ve 5133 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi ile “22.01.2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Yasaya göre aile hukukundan ... dava ve işler”in aile mahkemelerinde görüleceği, yine 5133 Sayılı Yasanın Geçici 2....

            Somut olayda, akıl hastalığı nedeniyle vasi tayini istemi, tek hekim raporuna dayanılarak kabul edilmiş olup böyle bir rapor, Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde belirtilen kısıtlama sebebinin varlığı konusunda yeterli bulunmadığından; mahkemece, kısıtlanması istenilen ...’nun dosyadaki bilgi ve belgeler ile birlikte ilgili Adli Tıp İhtisas Kuruluna sevk edilip muayenesi yaptırılarak, Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde yer alan kısıtlama sebebinin bulunup bulunmadığına ilişkin alınacak kurul raporuna göre oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi, 2-4721 sayılı TMK 413. maddesinin 1. fıkrasında, vesayet makamının bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atayacağı; 2. fıkrasında ise, gereken durumlarda bu görevi birlikte veya vesayet makamı tarafından belirlenen yetkileri uyarınca ayrı ayrı yerine getirmek üzere birden çok vasinin atanabileceği; 3.fıkrasında ise, rızaları bulunmadıkça birden çok kimsenin vesayeti...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK 32.maddesi uyarınca gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu’nun Gaiplik kararı başlıklı 32. maddesinde “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”; aynı Kanun’un 33. maddesinde “Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber alma tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir.” hükümlerine yer verilmiştir. Anılan bu hükümler uyarınca gaiplik kararı verilebilmesi için kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolması ya da kendisinden uzun süredir haber alınamaması ve ölümü hakkında kuvvetli olasılık bulunması ve bu iddiaların kanıtlanması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada...Sulh Hukuk ile Ömerli Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gaipliğe karar verilmesi isteğine ilişkindir ...Sulh Hukuk Mahkemesince, kaybolduğu iddia edilerek gaipliği istenilen ...'ün son yerleşim yerinin "...." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Sulh Hukuk ile ...Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkindir. ... 4....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava,evlilik birliği içerisinde edinilen ve davalı adına kayıtlı olan taşınmaza yönelik katkı payı alacağı istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi'nce, taşınmazın 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce edinilmiş olması nedeniyle uyuşmazlığın 743 sayılı Medeni Kanun ve Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın mal rejimi tasfiyesine yönelik olduğu, bu tür davalara bakmak görevinin Aile Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu