Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ YARARTANIMANIN İPTALİTANINAN ÇOCUĞUN NÜFUS KAYITLARI4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 298 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 299 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 300 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü Dava, tanımanın iptali İsteğine ilişkindir. Tanıma işlemi, Türk Kanunu Medenisi yürürlükte iken (1.11.1999 tarihinde) yapılmış, iptal davası ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğünden sonra (22.7.2003 tarihinde) açılmıştır. Tanımanın iptalini isteyen davacı; tanınan çocuğa, sigortalı iken ölen babası Fevzi'den dolayı Sosyal Sigortalar Kurumunca (...gelir) bağlanmış olması sebebiyle kurumun rücuan tazminat talep ettiği kişidir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi 14.07.2015 gün ve 2015/17 D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiş, bu defa davacı 14.07.2017 tarihli temyiz dilekçesi ile kararı yeniden temyiz etmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl sağlığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. Davacının temyizi, vasi olarak atanan ...'in şahsına itiraz niteliğindedir. İtiraz, denetim makamınca değerledirilmiş ve reddedilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 422....

      Asliye Hukuk Mahkemesi 10.07.2015 gün ve 2015/33-36 D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiş, bu defa davacı vekili 13.07.2017 tarihli temyiz dilekçesi ile kararı yeniden temyiz etmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl sağlığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkin olup, mahkemece yasal danışman atanmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi, yasal danışman olarak atanan ...'ın şahsına itiraz niteliğindedir. İtiraz, denetim makamınca değerledirilmiş ve reddedilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 422....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 14.07.2015 gün ve 2015/7 D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiş, bu defa davacı 29.07.2017 tarihli temyiz dilekçesi ile kararı yeniden temyiz etmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl sağlığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. Davacının temyizi, vasi olarak atanan ...'nın şahsına itiraz niteliğindedir. İtiraz, denetim makamınca değerledirilmiş ve reddedilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 422....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin tedbiren verilmesi istemine ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....

            HUKUKİ YARARMESKENİN AİLE KONUTU OLDUĞUNUN TESPİTİ4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 652 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 240 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin eşinin 02.12.2005 tarihinde vefat ettiğini, 3/4 hissesi mirasbırakan H.. adına kayıtlı olan Ö.....

              Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine dayanan, aile konutunun devrine ilişkin işlemin iptali ve tescil istemine ilişkin olup. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş....

                Somut olayda; 14.12.1988 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan boşanma davasıyla 07.02.2002 tarihinde sona ermiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Az yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca, mal rejiminin sona erdiği tarihte 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlükte bulunduğundan görülmekte olan davada Aile Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Açıklanan nedenle dava hakkında görevsizlik kararının verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  Davacının tüm aşamalardaki iddia ve beyanları dikkate alındığında Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesine dayanan manevi tazminat istemi bulunmamaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur. Davacının manevi tazminat isteminin Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmadığı ve genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın hukuki nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                    Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderleri ve harçtan davalının değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi “En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.” hükmünü düzenlemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu