HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/744 KARAR NO : 2023/451 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CEYHAN SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/01/2023 NUMARASI : 2022/696 ESAS 2023/5 KARAR DAVA KONUSU : 4721 Sayılı TMK Gereğince Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı KARAR : Ceyhan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 02/01/2023 tarih ve 2022/696 Esas 2023/5 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle kısıtlı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Ayfer Sönmez'in psikolojik sorunları olduğunu çevresinde bulunan insanlara zarar verdiğini, kendisini ölüm ile tehdit ettiğini can güvenliklerinin olmadığını saldırgan davranışları nedeniyle hayati tehlikesi bulunduğunu hastaneye yatırılmasını tedavisinin yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır....
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 432. maddesi uyarınca bulaşıcı hastalığın tedavisi için, hastanın kuruma yerleştirilmesi ve vasi atanması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK.nun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece sadece vasi atanması yönünden değerlendirme yapılmış, alınan sağlık kurulu raporu doğrultusunda vasi atanması talebi reddedilmiştir. Ancak dava dilekçesi incelendiğinde asıl talebin, bulaşıcı olan .... hastalığına yakalanan ve tedaviyi kabul etmeyen hastanın tedavisi için bir kuruma yerleştirilmesi yönünde tedavi amaçlı kişisel koruma kararı talep edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, talebin reddine karar verilmiş olup hükmün hakkında tedavi amaçlı kişisel koruma talep edilen ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Türk Medeni Kanunu'nun 432/1. maddesi uyarınca koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması istenilmiş, Mahkemenin davanın kabulüne dair kararına kısıtlı adayı tarafından itiraz edilmiş, itirazın Denetim Makamı tarafından reddi üzerine; karar kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 435. maddesi gereğince, kuruma yerleştirilen kişi veya yakınları, verilen karara karşı kendilerine bildirilmesinden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler. Bu hak, kurumdan çıkarılma isteminin reddi hâlinde de kullanılabilir....
Taraflar arasındaki TMK. gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı istemine ilişkin davada Samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesi ve Giresun 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereğin düşünüldü: -K A R A R- Dava, akıl hastalığı nedeniyle kendisi ve çevresi için tehlike oluşturduğu iddia olunun kişinin gerekli tedavisinin yapılabilmesi için bir kuruma yerleştirilmesi ve vasi tayini istemine ilişkindir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2022 NUMARASI : 2021/1756 ESAS 2022/922 KARAR DAVA KONUSU : 4721 Sayılı TMK Gereğince Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı KARAR : Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 09.05.2022 tarihli karara karşı, vasi adayı tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; oğlu T1 nun uyuşturucu bağımlısı olduğunu, ailesine ve çevresine zarar verdiğini ve kişisel olarak koruyamadığını ileri sürerek oğlunun gözetim ve tedavi altına alınmasını talep ve dava etmiştir....
Dava; 4721 sayılı TMK gereğince Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı istemine ilişkindir. TMK'nın 411. maddesine göre; "Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir." TMK'nın 19/1. maddesi uyarınca "Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir." Dosya kapsamından, Şuhut İlçe Jandarma Komutanlığı'nca koruma altına alınması talep edilen T2 hakkında yapılan kolluk araştırmasına göre, şahsın 3- 4 yıldan beri Afyonkarahisar İl Merkezi'nde ikamet ettiği ve bu nedenle çevre sakinlerince tanınmadığı, Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan kolluk araştırmasına göre de şahsın "Dört Yol Mahallesi 2085 Sokak B1 Tipi 5 Blok No:7/5 İç Kapı No:2 Merkez/Afyonkarahisar" adresinde ikamet ettiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın Afyonkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nce çözümlenmesi gerekmekte olup, Afyonkarahisar 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava, 4721 sayılı yasa gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı verilmesi istemine ilişkindir. Bozdoğan Sulh Hukuk Mahkemesince, hakkında tedbir istenilenin yerleşim yerinin "Kaletepe Mah. 865 Cad. No:34 İç Kapı No:9 Yenimahalle/ANKARA" olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 4....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2022 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/216(E) DAVA KONUSU : 4721 Sayılı TMK Gereğince Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen ara karara karşı ihbar olunan vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhbar eden, dava dilekçesinde özetle: Eşi T2 genetik sara/epilepsi, daimi kan şekeri ve demir eksikliği ve bunlara bağlı olarak sürekli tansiyon düşüklüğü hastası olduğunu ve bu hastalıklarını gizlemeye çalışarak tedavi olmamaya ısrar ettiğini, ayakta ilaçla psikiyatri tedavisini gördüğünü ve bu ilaçları doktor tavsiyesi doğrultusunda kullanmadığını, ilaçları hatalı zamanda ve şekilde kullandığını, bu nedenle de çeşitli fizyolojik etkiler oluştuğunu, yuvasının dağılmasını istemediğini, iki çocukları olduğunu, onların selameti kendi sağlığı ve aile huzurları için eşinin yatarak tedavisine...
Dava dilekçesi incelendiğinde talebin, hastanın tedavisi için bir kuruma yerleştirilmesi yönünde tedavi amaçlı kişisel koruma kararı talep edildiği aynı zamanda akli melekelerinden şüphe duyulması sebebiyle de vasi atanması istenildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 432. maddesinde; "akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişinin kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirileceği veya alıkonulabileceği" hükme bağlanmış, aynı hükmün devamında "Görevlerini yaparlarken, bu sebeplerden birinin varlığını öğrenen kamu görevlilerinin, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorunda oldukları" belirtilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/859 KARAR NO : 2023/857 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUDANYA SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2023 NUMARASI : 2023/114 ESAS 2023/183 KARAR DAVA KONUSU : Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı KARAR : Gereği görüşüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının oğlunun ileri derecede uyuşturucu bağımlısı olduğunu, tüm çevreye sağa sola, komşulara ve kendisine zarar verdiğini, tedaviye direnç gösterip kabul etmediğini, tedavi altına alınmasını, tedavi süresince kendisinin kısıtlanmasını vasi olarak atanmayı talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; talebin reddi ile ilgilinin tedavi altına alınmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir....