Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüzölçümünde olup, imar uygulaması sırasında taşınmazın gerçekte 96.650,91 m2 olduğu gerekçesi ile bu metrekare üzerinden düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı, böylelikle taşınmazda yapılan kesinti oranının imar uygulaması sırasında tatbik edilen % 38,39 oranını geçtiği anlaşıldığı gibi, davalı idarelerde taşınmazın gerçekte 96.650,91 m2 yüzölçümünde olduğunu ileri sürmüşlerdir....

    e ait 194 ada 40 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, 194 ada 41 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş, yine fen bilirkişisi raporuna ekli 2 numaralı krokide (H) harfi ile gösterilen bölümün davacı ...'a ait 194 ada 41 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı ... adına tapuya tesciline karar verildiği halde hükmün (C) bendinde dava konusu olmayan 194 ada 41 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak aslının olağan usule göre kesinleştirme işlemi yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilerek çelişki yaratılmıştır....

      Ancak; mahkemece hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın Kale Mahallesinde olduğu belirtilmek suret ile hüküm kurulmuş ise de dava konusu 245 ada 41 parsel sayılı taşınmazın ... Mahallesinde bulunduğu anlaşıldığı, bu durumun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın hüküm bölümünün 4-a fıkrasındaki "245 ada 41 ve'' sözcüğünün hüküm fıkrasından çıkartılarak, "407 ada 4 parsel"den sonra gelmek üzere "... Mahallesinde bulunan 245 ada 41 parsel" ve kararın hüküm fıkrasının DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dilekçesinde 41. madde düzeltmesinin iptalinin talep edildiği, ancak 41. madde düzeltmesinin uygun olduğu, 22/2- a uygulamasının yerinde olmadığı belirtilmiş ise de; dava dilekçelerinin, netice ve talep kısmında sınırların ve yüz ölçümünün yeniden tespit edilerek düzeltme işlem ve uygulamalarının genel olarak iptalini talep ettiklerini, HMK.nın 33. maddesine göre, hakimin Türk hukukunu resen uygulayacağını, Kadastro Kanunu'nun 29. ve 30. maddesine göre Kadastro Kanunu'ndan doğan davalarda kamu yararı gereğince hakimin re'sen inceleme yetkisine sahip olduğunu, bu sebeple 22/2- a madde uygulamasında hata mevcut ise, kamu yararı gereğince işbu hatanın da çözüme kavuşturulması için raporda bu hususun da irdelenmesi gerektiğini, bilirkişilerden bu hususta ek rapor aldırılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılması...

        . madde uygulaması ile belirlenen sınır yerlerinin tamamını ve dava konusu edilen kısmı gösterecek şekilde harita düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazlar arasındaki pafta sınır değişikliklerinin veya haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, neden ileri geldiği hususu bilimsel metodlara uygun şekilde açıklattırılmalı, bu surette uyuşmazlığın teknik hatadan mı kaynaklı olduğu, yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu kesin olarak tespit edilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

          . madde uygulaması ile belirlenen sınır yerlerinin tamamını ve dava konusu edilen kısmı gösterecek şekilde harita düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazlar arasındaki pafta sınır değişikliklerinin veya haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, neden ileri geldiği hususu bilimsel metodlara uygun şekilde açıklattırılmalı, bu surette uyuşmazlığın teknik hatadan mı kaynaklı olduğu, yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu kesin olarak tespit edilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

            . madde uygulaması ile belirlenen sınır yerlerinin tamamını ve dava konusu edilen kısmı gösterecek şekilde harita düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazlar arasındaki pafta sınır değişikliklerinin veya haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı bilimsel metodlara uygun şekilde açıklattırılmalı, bu surette uyuşmazlığın, teknik hatadan mı kaynaklı olduğu yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu kesin olarak tespit edilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

              Atak,106 ada 8 nolu parsel H.... ..., 106 ada 65 nolu parsel orman niteliği ile Hazine; Ekim 1309 tarih 38 nolu tapu uygulaması ile 127 ada 31 nolu parsel ... ...; Ekim 1309 tarih 37 nolu tapu uygulaması ile 120 ada 26 nolu parsel ... ...; Ekim 1323 tarih 53 nolu tapu uygulaması ile 113 ada 32 nolu parsel ...,113 ada 31 nolu parsel H. ... ...; Ekim 1309 tarih 39 nolu tapu uygulaması ile 110 ada 39 nolu parsel . ... ..., Ekim 1309 tarih 48 nolu tapu uygulaması ile 110 ada 40 nolu parsel ...; Ekim 1323 tarih 55 nolu tapu uygulaması ile 110 ada 41 nolu parsel ... ..., 110 ada 42 nolu parsel ... ...; Ekim 1323 tarih 51 nolu tapu uygulaması ile 108 ada 52 nolu parsel ... ...,108 ada 51 nolu parsel ... ..., 108 ada 48 nolu parsel H.... ... ,108 ada 50 nolu parsel ... .; Ekim 1309 tarih 49 nolu tapu uygulaması ile 127 ada 32 nolu parsel ... ... adlarına miktar haneleri boş bırakılarak tespit edilmiş ve dava kadastro mahkemesine aktarılmıştır....

                Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 07.03.1978 tarihinde ilanı yapılarak dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükümlerine göre yapılacak arazi kadastrosuna esas olmak üzere orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılmış, sonuçları arazi kadastrosu ile birlikte 26.11.2002 ila 25.12.2002 tarihleri arasında ilan edilmiştir. 2/B madde uygulamasına konu edilen yerler tesbit tutanağı düzenlenmeden sadece tescil beyannamesi düzenlenip parsel numarası verilerek 28.10.2003 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kanunun Ek-4 maddesi uyarınca 2 ve 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlarda kullanım kadastrosu 2010 yılında yapılmış, sonuçları 22/04/2010 ilâ 26/05/2010 tarihleri arasında ilan edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir....

                  . madde uygulaması ile belirlenen sınır yerlerinin tamamını ve dava konusu edilen kısmı gösterecek şekilde harita düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazlar arasındaki pafta sınır değişikliklerinin veya haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı bilimsel metodlara uygun şekilde açıklattırılmalı, bu surette uyuşmazlığın teknik hatadan mı kaynaklı olduğu, yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu kesin olarak tespit edilmeli ve yalnızca davacılara ait taşınmazlara hasren yargılama yapılarak toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu