Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır. Bu tür davalarda sigortacı 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 95/2. maddesi ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının B-4 .maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Araç maliki ve sigorta şirketi arasındaki sigorta sözleşmesi gereğince sürücünün ağır kusuru, yeterli ehliyete sahip olmaması veya alkollü olması sonucu zarara neden olduğu takdirde sigortacı kendi akidine rücu hakkına sahiptir. Davacı vekili, davalı tarafından sigorta ettirilen aracın davacı şirket tarafından düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında ödediği tazminatın sigortalısından tazminini talep etmiştir....

    Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödeneklerinin davalı ve sigorta şirketinden rücuan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne kararverilmiştir....

      Dava konusu somut olayda; 29.07.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya Kurumca yapılan tedavi giderleri ve ödenen geçici işgöremezlik ödeneklerinin, kazaya sebep olan araçların sürücülerinden rücuan tahsili istemine ilişkin olup; kabulüne karar verilen 7.437,24 TL sosyal sigorta yardımlarının 5.089,70 TL’si, trafik kazası sonucu yapılan tedavi giderlerinden kaynaklıdır....

        SAVUNMA : Davalı taraf cevap dilekçesinde, takip konusu kazada sürücünün olay yerini terk etmediğini, kaskolu olan araçta meydana gelen hasarın ödendiğini ve dosyanın kapandığını, görevlendirilen müfettiş tarafından sürücünün olay yerini terk etmediğinin ve kusurunun olmadığının tespit edildiğini, davaya konu hasarın davacı sigorta şirketince ödenmesi gerektiğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, davacı tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın neden olduğu kazada hasar gören korkuluklar için davacı tarafından ödenen tazminatın sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terketmesi nedeniyle rücu koşulu oluştuğundan bahisle, ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

          Asliye Ticaret Mahkemesince; davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ödemelerin davalıdan icra takibi ile talep edilmesi neticesinde yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacının dava hakkının temelinin halefiyet ilkesine dayandığı, davacı ... şirketinin zarar gören kendi sigortalısına yaptığı ödemelere ilişkin, zarar görenin yerine geçerek halefiyet ilkesi gereği açtığı davalara veya takiplere temel teşkil eden hususun haksız fiilden kaynaklandığı ve bu tür davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, taraflar arasındaki davanın ticari dava niteliğinde olmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, davacı ... tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı .... plakalı araca, ...'un sürücüsü olduğu, davalı ... adına kayıtlı .... plakalı aracın çarpması nedeniyle 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni" - Y A R G I T A Y İ L A M I – MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, sağlık sigorta poliçesiyle sigortalı olan sigortalıya ödenen bedelin rücuan tahsili istemine ilişkin olup 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun 27.1.2007 tarih 1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 11. Hukuk dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 18.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin, zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri ise yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarih ve 2019/5189 E. 2019/7545 K. sayılı kararı da bu yöndedir....

              A.Ş. aleyhine manevi tazminat talebi ile dava açılmış ise de, trafik sigortası poliçesi kapsamında üçüncü kişilerin uğradıkları manevi zararların poliçe kapsamında bulunmadığı ve Motorlu Kara Taşıtları Birleşik Kasko Sigorta poliçesinde de üçüncü kişilerin uğradıkları zarar kapsamında talep edecekleri manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığı anlaşılmakla, bu yöndeki talebin de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Mahkememizin 2012/312 Esas 2015/99 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafından davalı ...Ş.'ye yönelik davanın reddine, davalı ...'ne yönelik açılan davada; 68.784,48-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine, karar verildiği söz konusu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17....

                Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı şirket, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında 3. kişiye ödediği tazminatı, sigortalı aracın alkollü sürücüsü olan davalıdan tahsilini istemiştir. 2918 Sayılı KTK.’nun 95. ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.c. maddeleri uyarınca, sigortacı, ödediği tazminatı sigorta ettirene (akidine) rücu edebilir, âkidi olmayan sürücüye yönelmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece davacının akidi olmayan davalı sürücü hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  CEVAP Davalı SGK vekili vekili cevap dilekçesinde özetle; görevin İş Mahkemelerine ait olduğunu, davacının, trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderlerini kazazede ile kendi arasında yapılmış olan özel sağlık sigortası poliçesi kapsamında ödediğini, Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde özel sağlık sigortası kapsamında ödenen tedavi giderlerinin 6111 kapsamında değerlendirilmeyeceğinin açıkça belirtildiğini, sigorta şirketi özel sağlık sigortası nedeniyle lehtarlardan primleri tahsil ettiği için özel sağlık sigortası nedeniyle yapılan ödemelerden müvekkil kurumun sorumlu tutulmasının davacı sigorta şirketinin sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vereceğini, kanun, yönetmelik ve genelge hükümleri çerçevesinde, trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin (tedavi, tıbbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderleri) Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında müvekkili Kurumca karşılanmakta...

                  UYAP Entegrasyonu