Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması istemine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Nefsidoğanlı Köyü çalışma alanında ve davacı ... adına tapuda 440 metrekare olarak kayıtlı bulunan 390 sayılı parselin yüzölçümünün 560.61 metrekare olarak düzeltilmesi istemi ile ...'ın yaptığı başvuru üzerine Kadastro Müdürlüğünce davacı taşınmazın yüzölçümünün hükmen belirlenmesi nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Yasa'sının 41. Maddesine göre düzeltilmesinin mümkün bulunmadığı kabul edilerek talebin reddine karar verilmiştir. Davacı ... taşınmazın tapuda 440 metrekare olarak tescil edilen yüzölçümünün 560.61 metrekare olarak düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır....

    Bu sürenin geçirilmiş olması ya da düzeltme talebinin reddedilmesi halinde, 41. maddeye ilişkin sebeplerle, genel hükümlere göre tapu iptali ve tescil davası açılması imkan dahilindedir. Ancak, 30 günlük süre içerisinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu halde, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra (30 günlük süreden sonra) açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; Kadastro Kanunu’nda bu konuda bir hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir....

    E-K sayılı kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nun 2.maddesi ve 3402 sayılı Kanunun 41.maddeleri gereğince, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nun 114/1- c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

    GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan teknik hatanın düzeltilmesi işleminin iptali istemine ilişkindir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, lehine sınır değişikliği yapılan kişi durumunda olmakla kendisine husumet yöneltilen 3554 ada 42 parsel maliki davalı T3 usulüne uygun tebliğe rağmen kararı istinaf etmemiş olup karar sadece davalı T5 vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bilindiği üzere taraf ve dava ehliyeti; 6100 sayılı HMK’nın 114/1- d maddesi gereğince dava şartı olup kamu düzeni ile ilgisi nedeniyle yargılamanın her aşamasında re'sen göz önüne alınması zorunludur. (HMK 115/1). Davanın az yukarıda belirlenen niteliğine göre bu tür ihtilaflarda husumet, lehine sınır değişikliği yapılan kişi veya kişilere karşı yöneltilmelidir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve düzeltme işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan teknik hataların düzeltilmesi işleminin iptali istemine ilişkindir. Anılan yasal düzenleme uyarınca; düzeltme istemi üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Bu süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; bu konuda Kadastro Kanununda hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir....

      Asliye Hukuk ve İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan tespite itiraz istemine ilişkindir. İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereği hataların düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu ve davanın çözümünde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 8....

        DELİLLER : İddia, savunma, Çekişmeli taşınmazların kadastro tutanak örnekleri, düzeltme işlemine ilişkin belgeler, keşif, tapu kayıtları , bilirkişi raporu ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 41. maddesi "– (Değişik birinci fıkra:22/2/2005 – 5304/9 md.) Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....

        Uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kaldığı ve eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiğine göre, kadastro sırasında tahdit haritası yanlış uygulanarak taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığı nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince orman niteliğiyle tapu kütüğüne aktarılması doğru değildir....

          Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle, çekişmeli 139 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu maliki olan T6 mirasçılarını davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde bildirdikleri deliller toplanmalı ve bundan sonra, davanın 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde Kadastro Müdürlüğüne yapılan itirazın reddi üzerine olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatasının düzeltilebileceği, düzeltme işlemi ile kadastro tespiti sırasında kesinleşen mülkiyet durumunu değiştirecek şekilde uygulama yapılamayacağı hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle toplanmış tüm deliller birlikte değerlendirilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde...

          UYAP Entegrasyonu