Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki somut olayda mahkemece yapılan araştırma, uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince çözülebilecek teknik hatadan mı kaynaklı olduğunu tespit için yeterli değildir....

Dosya kapsamında 02.05.2013 tarihli kadastro müdürlüğünce gönderilen cevabi yazıda dava konusu taşınmazlara ilişkin 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince sınır ve yüzölçümü düzeltmesi yapılmış olduğu bildirildiği anlaşılmakla, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince yapılan çalışmalara ilişkin davacılara yapılan tebligatların kadastro müdürlüğüne sorularak, tebligatların dosya arasına konulması, ondan sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE 09/10/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.08.2007 gününde verilen dilekçe ile yenileme kadastrosunun sonucu oluşan çapta sınır ve yüzölçüm miktarının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 14 parsel sayılı taşınmazın gerçekte 6928 m2 olduğunu, çap kaydı kapsamında bir değişiklik yokken parselin 2859 Sayılı Tapulama Ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkındaki Kanun uyarınca işleme tabi tutularak yüzölçümünün 5931.27 m2’ye indirildiğini, hatanın düzeltilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca Kadastro Müdürlüğüne başvurduklarını, isteğin reddedildiğini, 14 parsel sayılı taşınmaz yüzölçümünün önceden...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Kadastro Müdürlüğünce 102 parsel sayılı taşınmazın güney sınırındaki yolda ölçüm hatası bulunduğu gerekçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereği düzeltme işlemi yapılmıştır. Mahkemece, yapılan işlemin Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesine uygun olduğu değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi'nin yerleşmiş içtihatlarında açıklandığı üzere; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı (Çevre ve Orman Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir harita mühendisi ve bir tapu fen memurundan oluşturulacak, bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılarak: 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına göre Orman Kadastrosu ve aynı Yasanın 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır....

      toplanarak, dava konusu taşınmazda yapılan tesis ve uygulama kadastrosuna ve 3402 Sayılı Yasanın 41.maddesi gereğince yapılan işlemlere ilişkin tüm tutanak ve belgeler ilgili kurumlardan getirtilip, muris adına kayıtlı taşınmazla ilgili davada tarafların aktif ve pasif dava ehliyeti de değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için kararın 6100 Sayılı HMK.nun 353/(1)-a/4- 6.maddeleri gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

      Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi sırasında, ...,... Köyü çalışma alanında ve tapuda Hazine adına kayıtlı bulunan 1027 parsel sayılı 3.875,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2.785,291 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı bulunan 1026 parsel sayılı 5.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 5.025,267 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve ... adlarına kayıtlı bulunan 1025 parsel sayılı 10.799,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 11.471,596 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir....

        DAVA; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan talebin idarece reddedilmesi üzerine açılan sınır düzeltme talebine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosya kapsamından, davacı tarafça Edirne İli, Havsa İlçesi, Bostanlı Köyü 290 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan işlem ile yüz ölçümünün küçüldüğünü, bu nedenle yapılan işlemin iptali ile parsel sınırının düzeltmeden önceki sınıra göre belirlenmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Dosyanın yapılan incelemesinde, dava konusu 290 parsel sayılı taşınmazın 1970 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 1/5000 ölçekli fotogrametrik pafta üzerinde sınırlandırmasının yapıldığı ve alan hesabının planimetre ile hesaplandığı ve bu hesaba göre yüzölçümünün 10.900,00m² olarak hesap edildiği, ancak 41....

        Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenn'i hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatasının düzeltilmesi mümkün olup, düzeltme işlemi ile, kadastro tespiti sırasında kesinleşen mülkiyet durumunu değiştirecek şekilde uygulama yapılması hukuken mümkün değildir. Mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm, açılacak olan tapu iptali ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, düzeltme kararının usul ve yasaya uygunluğu ile uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığını denetlemekten ibaret olup, taraflar arasındaki fiili sınıra göre düzeltme işlemi tesisi değildir....

          Dava, Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece daha önce kullanılan hesaplama yöntemi ile sonrasında kulanılan hesaplama yöntemi arasındaki teknik hassasiyet dolayısı ile yüzölçümü miktarlarında farklılık doğduğu, dava konusu taşınmazdan komşu parseller lehine sınır değişikliği olmadığı ve yapılan düzeltme işlemi ile hazine aleyhine hukuki bir durum oluşturulmadığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu