Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek madde 4'de “6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almıştır....

    Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek madde 4'de “6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almıştır....

      Mülkiyet tespiti orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen orman kadastro tutanakları ile belirlenmekte ve bu tutanaklara askı suretiyle ilan süresi içinde itiraz edilmediği takdirde ilan müddeti sonunda, itiraz edildiği takdirde ise yargı yolu ile belirlenip kesinleşmektedir. İşte 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro, kesinleşen kadastro ile 2/B madde niteliği yani Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan yer olduğu kesinleşen yerleri kapsamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı kesinleşmeyen yerlerde 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre kadastro çalışması yapmak 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesindeki düzenlemenin amacına, lafzına ve ruhuna uygun değildir....

        Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek madde 4'de “6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almıştır....

          Davacı ... ... vekili 03/02/2014 havale tarihli dilekçe ile; ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 102 ada 487 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü uyarınca yapılan orman kadastrosunun 03/04/2007 tarihinde kesinleştiği, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca ancak tapuya dayalı olarak 10 yıl içinde dava açılabileceği, davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak orman kadastrosuna itiraz davası açmasının olanaklı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu vardır....

            Dava, orman kadastrosuna itiraz, mera sicil kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılıp 20.07.2010 - 18.08.2010 tarih aralığında ilân edilerek eldeki dava sebebiyle kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri de aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır. 3402 sayılı Kanunun 26/son maddesi uyarınca kadastro mahkemesinin görev ve yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar....

              Kanunun 30. maddesi gereğince mahkemece lüzum görülen diğer deliller de toplanarak, yöntemine uygun şekilde orman araştırması yapılıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tescil edilmesi, çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmediğinin, mera özel siciline kaydedildiklerinin tespiti halinde ise uyuşmazlığın orman kadastrosuna itiraz, mera sicil kaydının iptali ve tescil niteliğinde olduğu, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek yöntemine uygun şekilde orman araştırması yapılıp taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde orman kadastrosuna itiraz davasının kabulü ile çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alınması ile yetinilip mera sicil kaydının iptali ve tescil istemi yönünden 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, çekişmeli...

                Bu durumda, davanın aynı zamanda 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğine dönüştüğünün kabulü gerekir. 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. madde hükmü gereğince uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesi görevlidir. Bilindiği üzere görev, kamu düzenine ilişkin olduğu gibi 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de dava şartlarından olup mahkemece, davanın her aşamasında istek olmaksızın kendiliğinden gözetilmelidir. 6100 sayılı HMK'nın 165. maddesinde " Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir" hükmü yer almaktadır....

                  Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine itiraz davası niteliğinde olduğu, somut olayda; davacı tarafça ... köyü hakkında 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi uyarınca yapılan orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, İl kadastro müdürlüğünce 2013 yılı içerisinde ... köyünde 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-4. maddesine göre 2/B kadastro tahdit ve tespit çalışmasının yapıldığı, çalışmanın 04/09/2013 tarihi ile 03/10/2013 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı, tespit çalışmalarına karşı askı ilan süresi içerisinde açılacak davalarda Kadastro Kanununun 11. maddesi uyarınca kadastro mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile askı ilan süresi içerisinde (03/10/2013) açılan davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İskenderun Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve İskenderun Kadastro Mahkemesince yapılan...

                    Yönetimi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma ilâmında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise; yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, ....... bozma ilâmında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmesi; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi gerekir...” denilerek direnme kararı bozulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu