Maddede belirtilen "kadastro yapılan yerlerde" tümcesinin Mera Kanununun 7/2 ve 3. fıkralarında anılan biçimde bir mera tespit ve tahdit işlemi yapılarak o taşınmaz hakkında genel arazi kadastro tutanağı düzenlenip askı ilâmına çıkartılması halinin, kanundaki "kadastro yapılan yerler" kavramı içinde düşünülerek, işte bu halde, askı ilân süresi içinde açılacak davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğunu kabul etmek gerekir. Mera Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasındaki (3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca programa alınan yerler, çalışmaların başlamasından en az 4 ay önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, Bakanlığa bildirilir....
Mahallesi 139 ada 114 parsel sayılı 7009,54 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden bağ niteliğinde davalı adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, bu nedenle tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapusunun iptali ile tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ve 2/B uygulaması 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılmış ve arazi kadastrosu ile birlikte 12.10.1993 - 11.11.1993 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir....
aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet Ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmeli” denilmiştir.Kadastro Mahkemesi 08/05/2012 gün ve 2012/70-206 sayılı ilâmıyla kararında direnmiş, Orman Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/12/2012 gün ve 2012/20-981-1249 sayılı ilâmıyla “Yerel Mahkemece davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/2-a maddesine dayalı kadastro tespitine itiraza ilişkin olduğu benimsenmiş; Özel Daire bozma ilâmında ise, davanın hem 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine dayalı kadastro tespitine itiraza ilişkin olduğu, hem de davacı ......
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede tespit tarihinden önce yapılan ve 28.08.2007 tarihinde ilan edilerek 28.02.2008 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Yargılama sırasında dava konusu taşınmazın 138 ada 2 nolu parsel olduğu Küçüldeliler Köyünde 2008 yılında yapılan ve 14.10.2008 - 12.11.2008 tarihleri arasında ilan edilen genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz için kadastro tespit tutanağı düzenlenmediği, 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi hükmü uyarınca, taşınmazın içinde bulunduğu alanın, 138 ada 2 parsel numarası altında, 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğundan 2/B parseli olarak tapu kütüğüne aktarıldığı anlaşılmaktadır. Zaman bakımından kadastro mahkemesinin görev ve yetkisini düzenleyen 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesine göre mahkemenin yetki ve görevi, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar....
Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın TMK.nun 713/... ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun .... maddesi gereğince tescili isteğine ilişkindir. ...’ın kararlılık kazanan uygulamalarına göre; tespit dışı bırakılan bir yerin, Türk Medeni Kanununun 713/... ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun ... ve .... maddesi hükümlerine göre, tapuda tescil edilebilmesi için, tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı tarihten, dava tarihine kadar ... yıldan fazla süre ile anılan maddelerde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Kural bu olmakla beraber Daire uygulaması gereğince, tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul süre içerisinde açılan davalarda, tespit dışı bırakılma tarihinden önceki zilyetliğin kazanma bakımından nazara alınacağı kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında ... Köyü, 218 ada 3 parsel sayılı 1439,40 m² yüzölçümündeki taşınmaz tutanağının beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır” yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla tesbitinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....
2663 parselin 17/11/1993 tarihinde ifraz işlemi ile muris adına tescil edildiği, aynı gün 5215 yevmiye ile Yusuf oğlu T3'ye 2.500.000 TL bedel karşılığında devredildiği, devir tarihinde gerçek bedelinin 6.760.500,00 TL, dava tarihinde 90.140 TL olduğu, davacının 6/56 hissesinin 9657,86 TL olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a uygulaması ile 1426 ada 5 parsel sayılı taşınmaz olduğu, 2664 parselin 17/11/1993 tarihinde ifraz işlemi ile muris adına tescil edildiği, aynı gün 5215 yevmiye ile Yusuf oğlu T11'ye 2.500.000 TL bedel karşılığında devredildiği, devir tarihinde gerçek bedelinin 8.941.500,00 TL, dava tarihinde 119.200 TL olduğu, davacının 6/56 hissesinin 9916,50 TL olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a uygulaması ile 1425 ada 5 parsel sayılı taşınmaz olduğu, 2665 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a uygulaması ile 1425 ada 6 parsel sayılı taşınmaz olduğu, hisse bedelinin 13.002 TL olduğu ve 2657 parselin 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a uygulaması ile 1426...
Dava görüldüğü sırada Hazine ve ilgili köy tüzel kişiliğinin davaya katılması sağlanmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4.fıkrası gereğince; paftasında yol olarak gösterilen kısım için davacının genel mahkemede dava açması yerine Kadastro Mahkemesinde dava açtığı ve taşınmazla ilgili olarak uyuşmazlık çıkardığı anlaşıldığına göre Daire ve Yargıtay uygulaması da göz önünde tutularak davanın normal ve makul sayılabilecek sürede açıldığının kabulü gerekir. Tespitten kısa bir süre sonra bir yıllık süre içerisinde tespit dışı bırakılan yerler hakkında açılan davalara da Dairece bakılmakta ve makul süre içerisinde açıldığı kabul edilmektedir. Kaldı ki, paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümleri için Kadastro Mahkemesinde dava açılmıştır....
. - 2014/5652 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Gerekçeli karardan sonra hükmün tebliği sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanununun Ek-8. maddesi uyarınca arazi kadastrosu yapıldığı, çekişmeli taşınmaz hakkında 2376 parsel numarası ile kadastro tespit tutanağı düzenlediğinden 3402 sayılı Kanunun 5, 26/C ve 27. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu, dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece; bozma kararına uyulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca dava dosyasının görevli ve yetkili kadastro mahkemesine re'sen gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin görevli ve yetkili mahkemede nazara alınmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1967 yılında yapılıp tesbit tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1980 yılında yapılarak kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ve 1991 yılında yapılarak dava tarihinden önce kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır....