Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500.-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
Ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 1 rakamlı bölümünün dördüncü bendindeki "davalılar ... ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 1.500.00- ücreti vekaletin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine" cümlesinin çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500.00....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 16.3.1978 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 19.4.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması, 7.4.2005 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 4999 Sayılı Yasa ile değişik 9. madde uyarınca yapılan düzeltme işlemi, 26.4.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır....
bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 Sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesi uyarınca Davacı ......
Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500.-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
Kadastro mahkemesince bilirkişi raporlarına ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 4095,11 m² yüzölçümündeki çekişmeli taşınmazın 1965 yılında yapılan orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı ve 1988 yılında yapılan 2/B madde uygulamasında taşınmaz üzerinde 2/B madde uygulaması yapılmadığı ve taşınmazın halen orman kadastro sınırları içinde kaldığı, taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmediği ve taşınmazın 2/B madde kapsamında kalan arazi olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/10/2012 tarih ve 2012/9724- 11530 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir....
Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince tescili isteğine ilişkindir. Yargıtay’ın kararlılık kazanan uygulamalarına göre; tespit dışı bırakılan bir yerin, Türk Medeni Kanununun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesi hükümlerine göre, tapuda tescil edilebilmesi için, tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile anılan maddelerde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Kural bu olmakla beraber Daire uygulaması gereğince, tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul süre içerisinde açılan davalarda, tespit dışı bırakılma tarihinden önceki zilyetliğin kazanma bakımından nazara alınacağı kabul edilmiştir....
Mahkemece, davalı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacı Hazinenin davasının reddine ve dava konusu Karaağaç Köyü, 191 ada 4 parsel sayılı kadastro komisyon kararı gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.05.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
Daha sonra 2005 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiştir. 2013 yılında yapılan 2/B uygulaması 25/04/2013 tarihinde ilân edilmiştir. 2014 yılında 3402 sayılı Kanun Ek- 4. maddeye göre kullanım kadastrosu yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümünün eylemli orman olmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 01/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesi gereğince yapılan, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılması işlemine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 24.03.1976 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile 1987 yılında yapılıp, 04.06.1987 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden çok önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır....