WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-1 maddesi uygulaması çalışmaları sonucunda, tapuda davacı ... adına ham toprak niteliği ile kayıtlı bulunan eski 1193 parsel 94.800,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 1628 ada 77 parsel numarasıyla 93.115,49 m² yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. 2. Davacı ... vekili dava dilekçesinde; ... ili ... ilçesi ... Mahallesi eski 1193 yeni 1628 ada 77 parsel sayılı taşınmazın davacı Hazineye ait olduğunu, bölgede 2019 yılında 3402 Sayılı Yasanın Ek-1 maddesi gereğince yapılan sayısallaştırma çalışmaları sonunda taşınmazın yüzölçümünde azalma meydana geldiğini belirterek, taşınmazda yapılan çalışmanın iptali ile düzeltme öncesi sınırlara göre taşınmaz sınırlarının belirlenmesine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. III....

    Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi uyarınca orman tahdidinin çekişmeli taşınmaz yönünden hükümsüz sayılmasına karar verilmiştir. Dairemizin sayın çoğunluğu, orman kadastro çalışmasının 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca yapıldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/1. maddesinin somut olayda uygulanamayacağı düşüncesindedir. Sayın çoğunluk görüşüne aşağıda açıklayacağım gerekçelerle katılamıyorum: 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/1. maddesinde "Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılmaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve TMK'nın 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edilir." hükmü yer almaktadır....

      Bu Kanun ihtiyaca cevap vermeyince, 22/02/2005 tarihli ve 5304 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesinde değişiklik yapılarak yenileme çalışmaları, 22. maddenin 2/a fıkrası kapsamına alınmış; bu hükmün uygulamasına esas teşkil etmek üzere hazırlanan "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilindeki Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uygulanacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" de, 29.11.2006 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 22/2-a maddesi uygulaması sırasında düzenlenen kadastro tutanağı "Uygulama Tutanağı" olarak isimlendirildiğinden, esasen yenileme kadastrosu ile önemli bir farklılık içermeyen bu çalışma, Yargıtay kararlarında "Uygulama kadastrosu" olarak adlandırılmıştır....

        Maddede belirtilen "kadastro yapılan yerlerde" tümcesinin Mera Kanununun 7. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında anılan biçimde bir mera tespit ve tahdit işlemi yapılarak o taşınmaz hakkında genel arazi kadastro tutanağı düzenlenip askı ilânına çıkartılması halinin, kanundaki "kadastro yapılan yerler" kavramı içinde düşünülerek, işte bu halde, askı ilân süresi içinde açılacak davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğunu kabul etmek gerekir. Mera Kanunun 7. maddesinin ikinci fıkrasındaki (3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca programa alınan yerler, çalışmaların başlamasından en az 4 ay önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, Bakanlığa bildirilir....

          Maddede belirtilen "kadastro yapılan yerlerde" tümcesinin Mera Kanununun 7. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında anılan biçimde bir mera tesbit ve tahdit işlemi yapılarak o taşınmaz hakkında genel arazi kadastro tutanağı düzenlenip askı ilânına çıkartılması halinin, kanundaki "kadastro yapılan yerler" kavramı içinde düşünülerek, işte bu halde, askı ilân süresi içinde açılacak davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğunu kabul etmek gerekir. Mera Kanunun 7. maddesinin ikinci fıkrasındaki (3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca programa alınan yerler, çalışmaların başlamasından en az 4 ay önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, Bakanlığa bildirilir....

            Davacı tarafça, 2013 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında zilyetliğinde bulunan taşınmazın orman sınırları içerisinde bırakıldığı iddiasıyla tahdide itiraz davası olarak askı ilan süresinde kadastro mahkemesinde eldeki dava açılmış ise de mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna göre davaya konu taşınmazın 2007 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu sırasında 103 ada 1 sayılı orman parseli olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz sınırları içinde kaldığı belirtilmiş olup, dosya arasında bulunan tapu kaydına göre 103 ada 1 sayılı parselin kadastro tutanağının itirazsız kesinleşerek tapuya tescilinin yapılmış olduğu anlaşılmıştır....

              Ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “ 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

                Ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının iadesine 21/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

                  Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

                    Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500.00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu