Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi de zorunludur. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, davanın reddine, dava konusu 113 ada 43 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı Hazine vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen geçici 8. madde gereği yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1956 tapulama çalışmaları yapılmış ve dava konusu taşınmaz tespit harici bırakılmıştır. 19.11.1974 tarihinde ilân edilen; 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde çalışmaları ve 21.03.2002 tarihinde ilân edilen 6831 sayılı Kanunun değişik 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 8. maddesi uyarınca, 2013 yılında yapılan kadastro sırasında ...... ili, ...... ilçesi, ...... mahallesi 103 ada 21 parsel sayılı taşınmaz 819.11 m2 yüzölçümü ve içinde ev olan tarla vasfı ile ...... adına tespit edilmiş, tutanağın beyanlar hanesine bu parsel üzerindeki ev Mustafa oğlu ...’e aittir şerhi verilmiştir....

        Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

          Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

            Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasındaki on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklinde ekleme yapılmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. madde ise “Bu Kanunun 12. maddesinin 3.fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır” kuralını getirmiştir....

              Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun EK-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8'inci maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

                gereğince, 220 ada 8 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu ......

                  Bu yasal düzenlemelere göre askı ilân süresi içinde açılan tesbite itiraz davaları ile ayrıca 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesi uyarınca askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. 3402 sayılı Kanunun 26. maddesinde “A) 10. maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları, B) 11. maddede belirtilen askı ilânı içinde açılan davaları, C) Mahallî hukuk mahkemelerinden 27. madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, D) Kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları, inceler ve karara bağlar....” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; Konyaaltı ilçesi, ...köyünde orman kadastrosunun dava tarihinden önce yapılıp kesinleştiği, 2011 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. Maddesi ile eklenen Ek-4....

                    Yönetimi vekilinin dava dilekçesinde belirtiği dava konusu taşınmaz ve komşu taşınmazların çaplı kroki örneklerinin, taşınmazların bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmalarına ilişkin tüm dayanak belgeler ve tutanakların, dava konusu taşınmaza ait kadastro tesbit tutanak asıllarının, ilân askı tutanaklarının istendiği, kurumca davaya ilişkin dilekçede belirtilen parsel uygulama dışı sayısal mera parseli olması dolayısı ile uygulama tutanağı mevcut olmadığı, bu parsel 4342 sayılı Mera Kanununun 5/b maddesi gereği haritası hazırlanıp. 01.08.2003 tarih ve 5463 yevmiye numarası ile 867 parsel numarası ile mera parseli olarak özel siciline tescil edilmiş olduğu, davalı parselin sayısal haritası daha önceleri yapılıp sayısal tescil gördüğünden 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde uygulaması dışında olup ilân ve tutanaklarında belirtilen süreler içinde askı ilânına alınmış bir parsel olmadığı gerekçesiyle 15/10/2012 tarihli ve 2012/37 E. - 2012/5 K. sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilerek,...

                      UYAP Entegrasyonu