Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KADASTRO ÇALIŞMA ALANIKADASTRO TUTANAKLARININ KESİNLEŞMESİ VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRESAYISALLAŞTIRMATAPU KAYDINDAKİ ŞERHİN TERKİNİTAŞINMAZ MALİKİNİN DEĞİŞMESİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 440 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ] 3402 S....

    Yönetimi 15.07.2014 havale tarihli dilekçesi ile taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğunu belirterek 22-a madde çalışmalarına itiraz etmiş, Kadastro Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine göderilmiş, mahkemece davanın kabulü ile; ... ili ... ilçesi ... köyü 123 ada 317 parsel (eski 1031 parsel) sayılı taşınmazın mera olan kaydının iptali ile ... vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmazın mera özel sicilindeki kaydının iptali ve ... vasfıyla tescili talebine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce ... kadstrosu çalışmaları yapılmamıştır. 1958 yılınd agerçekleştirilen arazi kadstrosu çalışmaları ve 2014 yılında yapılan 22-a madde uygulaması mevcuttur....

      8. Hukuk Dairesi         2012/3965 E.  ,  2012/5802 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro tespitine itiraz KARAR Dava konusu 1666, 1668, 1670 parsellerle ilgili 5831 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca yapılan kadastro çalışmalarına ilişkin ne tür bir işlem yapıldığının, parsellerin öncesi ve sonrası ile ilgili açıklayıcı ve ayrıntılı bilgi ve belgelerin Kadastro Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu bu parsellere ait kadastro tutanaklarının onaylı ve okunaklı suretlerinin, varsa dayanak kayıtları ve hüküm dosyalarıyla birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilerek, tüm cevap ve belgelerin eksiksiz olarak dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 Sayılı Yasanın 4. madde uygulamasına esas olmak üzere 3302 Sayılı Yasaya göre 01/05/2002 - 25/10/2002 tarihleri arasında yapılan ve 26/11/2002- 25/12/2002 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, ilk tahdit 3116 Sayılı yasaya göre 27/05/ 1945 tarihinde 11 Nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılmış ve sonuçları 08/12/1945 tarihli Resmi Gazetede ilan edilerek kesinleşmiştir. 3 Nolu Orman Kadastro Komisyonunca 1744 Sayılı Yasaya göre ablikasyon ve 2. madde uygulamalarına 02/09/1975 tarihinde başlamış, sonuçları 07/03/1978 tarihinde, itiraz inceleme sonuçları da 24/09/1979 tarihinde askı ilanına çıkartılmak suretiyle kesinleşmiştir....

          Ancak, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi de zorunludur. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

            İl Mera Komisyonunca dava konusu taşınmaz hakkında tahdit,tespit ve tahsis ile askı ilanı yapıldıktan sonra Temmuz 2006 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri uyarınca Ilıkaynak Köyü’nde kadastro çalışmalarına fiilen başlanmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/D-son fıkrasında; “Kadastro Mahkemesinin yetkisi her taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar” denilmiştir. Somut olayda ise, taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiştir. Hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen bir uyuşmazlık hakkında Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu söylenemez. Kadastrodan önce açılan eldeki davanın kadastro tespitlerine itiraz niteliğinde değil, İl Mera Komisyonunun yaptığı çalışmalara ve tahsise itiraz niteliğinde olduğunun da kabulü gerekmektedir. Saptanan bu olgu karşısında davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmüş olmasında kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır....

              Ancak; kadastro hakimi düzenli sicil oluşturmak zorunda olduğu halde dava konusu parsel hakkında sicil oluşturulmaması, davacının zilyetliğinin tutanağın beyanlar hanesine şerh edilmesi gerekirken zilyet ve tasarrufunda olduğunun “ tespitine ” karar verilmiş olması, ayrıca 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile değişik 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarına itiraz davalarında Hazine yasal hasım olduğu halde Hazine'ye yargılama giderleri ve vekalet ücreti yükletilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir. ... ilçesi, ...köyünde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun Ek 5 ve geçici 8 ve 4/3. maddeleri uyarınca yapılmış, orman kadastro çalışmalarına 24/04/2015 tarihinde başlanarak 30/12/2015 - 28/01/2016 tarihleri arasında 30 günlük askı ilânına çıkartılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davanın reddi nedeniyle Orman Yönetimi ve Hazine lehine davanın aynı sebeplerle reddedilmiş olması sebebi ile tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                  Dosyada doğru sonuca ulaşılabilmesi için; 6100 sayılı HMK.nın 31. maddesi uyarınca, davacı Belediye vekiline talebi açıklattırılmalı, talebinin hem 3402 sayılı yasanın 4/13- 14 maddeleri uyarınca yapılan orman tahdit haritalarındaki fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarına itiraz, hem de kesinleşen orman kadastrosuna itiraz ve tapu kaydındaki orman şerhlerinin iptaline yönelik olduğunun bildirilmesi halinde, kesinleşen orman kadastrosuna itiraz ve orman şerhlerinin iptali talepleri yönünden Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere tefrik kararı verilmeli, fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarına itiraz talebinin eldeki dosyada tutularak sonucuna göre karar verilmeli; talebin sadece kesinleşen orman kadastrosuna itiraz ve tapu kaydındaki orman şerhlerinin iptaline yönelik olduğunun bildirilmesi halinde, 3402 sayılı yasanın 4/13- 14 maddeleri uyarınca yapılan orman tahdit haritalarının düzeltimi çalışmalarında ve bu çalışmalara karşı Kadastro Mahkemesine açılan davalarda...

                  Mahkemece davanın reddine, çekişmeli 102 ada 11 sayılı parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu