Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı işbölümünde; “tarafların sıfatına ve talebin mahiyetine bakılmaksızın” ibaresi konularak 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların 16....

    Ne var ki, mahkemece, eldeki dava bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/D bendi gereğince görevsizlik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. fıkrası uyarınca gerçek hak sahiplerini ancak kadastro mahkemesi belirler. Bu nedenle kadastro mahkemesinde açılan dava ile birlikte tüm istekler değerlendirilerek gerçek hak sahibinin belirlenip sonuçlandırılması gerekmektedir. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 21,15 peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kadastro Mahkemesi ise "...Birleşen 2014/1, 2014/3 ve 2014/6 esas sayılı davaları tefrik ettikten sonra anılan davalarda kadastro tespit tutanağı düzenlenmeyen kadastro dışı alan dava edildiğinden davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri de aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır. 3402 sayılı Kanunun 26/son maddesi uyarınca kadastro mahkemesinin görev ve yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Ayrıca 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesi uyarınca askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davalarıda kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır....

        Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince orman sınırlandırması yapılmıştır. Kadastro Mahkemesinin görevi kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, Kadastro Mahkemesinin yetkisi kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra Kadastro Mahkemesinin görevi sona erer. Somut olayda, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince orman sınırlandırması ve genel arazi kadastrosunun birlikte yapıldığı, orman sınırlandırmasına ilişkin kadastro tutanaklarının 10/06/2008 tarihinde kısmi ilana çıkartılmıştır....

          İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca düzeltme istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca; kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re'sen düzeltilir; düzeltme kararı, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur ; tebliğ tarihinden başlayan 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmazsa yapılan düzeltme idari yönden kesinleşir ve tapuya tescil edilir....

          Mahkemece, dava edilen yerin orman sayılan yerlerden olduğu, dava konusu 116 ada 857 ve 862 parsel sayılı taşınmazların kadastro sırasında davacı kişi adına tespit edildikleri, davacının bu parselleri orman arazisinden kendisine yer verilmesi muhtemel taşınmazlara ekletmek için davalı hale getirdiği, bu sebeple açılan davanın reddine, 116 ada 857 ve 862 parsellerin tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasının 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir....

            Kadastro Müdürlüğünce yapılan işlemin hatalı olduğunu, Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereği yapılmış olan kadastro işleminin usul ve yasaya aykırı ve iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle ... ili ... ilçesi ... mahalesinde mülkiyeti Hazineye ait 101 ada ... parsel, 141 ada 41 parsel, 161ada 145 parsel ve 161 ada 26 parsel sayılı taşınmazlarda 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti ile yüzölçümlerinde azalma olduğundan kadastro tespitine itirazlarının kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talebi ile dava açılmıştır....

              Zira 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun hiçbir maddesinde askı ilanı süresinde Kadastro Mahkemesinde dava açabilmek için önceden itiraz etmiş olma şartı aranmamıştır. Müşahhas olayda tutanak 12.09.1955 tarihinde tanzim edilmiş, tutanağa ... ...'ün yaptığı itiraz 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 5.maddesi gereğince incelenip tutanak ve komisyon kararı 7.6.2005 tarihi ile 7.7.2005 tarihleri arasında askıya çıkarılmış, tutanağa itiraz etmeyen Hazine, 21.6.2005 tarihinde ve askı ilan süresi içerisinde dava açmıştır. Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 5.maddesi gereğince yapılan ilanın itiraz edenlere tebliğ hükmünde olduğu ve itiraz etmeyenlere dava açma hakkı vermeyeceği gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıda etraflıca yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere mahkemenin bu kabul şekli kanun koyucunun amacına ve 3402 sayılı Yasa'nın amir hükümlerine aykırı bulunmaktadır....

                Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddasi uyarınca yapılan kadastro çalışmasında Karaman ili, merkez......parsel sayılı, tarla vasıflı 2511,03 m2 yüzölçümlü taşınmaz, 109 ada 3 parsel numarası, tarla vasfı ve 2510,85 m2 yüzölçümü ile 895 parsel sayılı, mera vasıflı, 488400,00 m2 yüzölçümlü taşınmaz ise 113 ada 90 parsel numarası, mera vasfı ve 428036,70 m2 yüzölçümü ile tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi tarafından uygulama kadastrosunun hatalı yapıldığı ileri sürülerek taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tescili istemiyle dava açılmış, mahkemece davanın mülkiyet iddiasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                  Dava konusu 4387 parsel sayılı taşınmazın, 1979 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sonucunda 2720 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluştuğu, yörede 2010 yılında yapılan 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu çalışmalarının yapıldığı, taşınmazda herhangi bir sınır ve yüzölçüm düzeltilmesi yapılmadığı ve daha önce tapuya kayıtlı olduğu için tutanak düzenlenmediği gibi herhangi bir işleme de tabi tutulmadığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 25. maddesi gereğince tutanak düzenlenmeyen ve 6 aylık sürede açılmayan orman kadastrosuna itiraz davalarının kadastro mahkemesinin görevine girmeyeceği, somut olayda görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25 ve 26/son maddesi gereğince uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesi tarafından görülüp çözümlenmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu