Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki uzmanlığına başvurulan orman bilirkişisinin çekişmeli taşınmazların tahdit hattına göre konumunu 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan ve kesinleşmeyen orman tahdit haritası üzerinde işaretleyerek gösterdiği, kesinleşen 1976 yılına ilişkin orman tahdit hattına göre taşınmazların konumunun gösterilmediği, 1976 yılına ilişkin orman tahdit haritası ile 3402 Sayılı Yasaya göre yapılan çalışma gereğince yapılan aplikasyon haritası arasında hatlar yönünden bazı farklılıkların bulunduğu, (aynı mahkemenin 07/04/2004 tarih 2001/52-45 sayılı kararının temyiz edilmesi sonucunda Dairemizin 07.07.2005 ... ve 2006/6804-9240 sayılı bozma ilamında da belirtildiği gibi) kaldı ki; dosya içerisinde 1976 yılına ait orman tahditine ilişkin evrakların da mevcut olmadığı saptanmıştır. Açılan bu dava, hem kadastro tespitine itiraz hem de 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. Zira yörede 2000 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B çalışmaları bu dava nedeniyle kesinleşmemiştir....

    Dava, 2/B madde uygulamasına ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 09.06.1969 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra, 3402 sayılı yasa uygulamalarına esas olmak üzere yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

      Hukuk Dairesinin 02.07.2008 gün ve 2008/7328-9740 sayılı bozma kararında özetle: “Davanın 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu, mahkemece ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile tespit tutanaklarında isimleri yazılı hak sahipleri davaya dahil edilip husumet yaygınlaştırıldıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulmayarak direnme kararı verilmiş; Orman Yönetiminin temyizi üzerine, Hukuk Genel Kurulunun 03.06.2009 gün ve 2009/20-148 esas - 232 karar sayılı ilamıyla Daire kararında belirtildiği şekilde bozulmuştur. Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulmuş; 110 ada 13, 15 ve 18 sayılı taşınmazlara ilişkin davalar ayrılarak yukardaki esasa kaydedilip ......

        Hukuk Dairesinin 02.07.2008 gün ve 2008/7328-9740 sayılı bozma kararında özetle: “Davanın 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu, mahkemece ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile tespit tutanaklarında isimleri ... hak sahipleri davaya dahil edilip husumet yaygınlaştırıldıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulmayarak direnme kararı verilmiş; Orman Yönetiminin temyizi üzerine, Hukuk Genel Kurulunun 03.06.2009 gün ve 2009/20-148 esas - 232 karar sayılı ilamıyla Daire kararında belirtildiği şekilde bozulmuştur. Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulmuş; 147 ada 13, 16, 17 ve 34 sayılı taşınmazlara ilişkin davalar ayrılarak yukardaki esasa kaydedilip ......

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulamasına itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1998 yılında 3402 sayılı Kanunun 4.maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosu, daha sonra 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 09.12.2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Hazine lehine takdir edilen vekalet ücretinin 3402 sayılı Kanuna uygun olarak verildiği anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 22/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....

            Mahkemece, çekişmeli taşınmaz için 2002 yılında yapılan kadastroda 104 ada 22 parsel sayısıyla kadastro tesbit tutanağı düzenlendiği, ... tarafından, Hazine ile kadastro tesbit tutanağının beyanlar hanesinde kullanan olarak yazılan ... ve arkadaşları aleyhine açılan kadastro tesbitine itiraz davanın reddine ilişkin Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen kararın, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken, itiraza konu işlemle 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, hatalı aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasına itiraz ve kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Kadastro sırasında ......

              Ne var ki; 1995 yılında yapılan arazi kadastro çalışması ile birlikte ilan edilen 3402 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bu dava nedeni ile kesinleşmediğinden, dava hem kadastro tesbitine itiraz, hem de 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir....

                Ne var ki; 1995 yılında yapılan arazi kadastro çalışması ile birlikte ilan edilen 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bu dava nedeni ile kesinleşmediğinden, dava hem kadastro tespitine itiraz hem de 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir....

                  Somut olayda ise 2/B çalışmalarına ilişkin tutanakların 16/10/2018 tarihinde ilana çıkartıldığı, bu durumda dava tarihi itibariyle davanın gerek 2/B uygulamasına itiraz gerekse kadastro tespitine itiraz yönünden süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır. Kadastro Mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ise, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri de aynı Kanunun 26.maddesinde sayılmıştır. 3402 sayılı Kanunun 26/son maddesi uyarınca kadastro mahkemesinin görev ve yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. 6831 sayılı Kanunun 11. ve 3402 sayılı Kanununun 4., 12. ve Ek-5. maddeleri uyarınca orman kadastrosunun askı ilan süresi içinde açılan davalar ve 2/B uygulamasına itiraz davalarına bakma görev ve yetkisi de kadastro mahkemelerine aittir....

                  Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5831 sayılı Kanun ile Ek-4. maddesine göre yapılan çalışmada 2/B madde uygulaması dışında kalan ve tutanak düzenlenmeyen yere ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu 526 parsel hükmen orman olup, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5831 sayılı Kanun ile ekli Ek- 4. madde uygulamasına tabi tutularak hakkında tutanak düzenlenmediği, yanlızca güncelleme işleminin yapılmış olduğu belirlenerek görevsizlik kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu