Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan çalışmalarda, 101 ada 1 sayılı parselin orman niteliği ile sınırlandırılıp Hazine adına tesbit tutanağı düzenlenerek 30 günlük kısmî ilâna çıkartıldığını, bu orman parseli içerisinde ve ekli haritada gösterilen alanın da orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu alanın orman sınırları içine alınarak orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescilini istemiş, davaya konu yer hakkında 131 ada 1 parsel numarası verilerek ve kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davasına konu olduğundan söz edilerek, malik hanesi açık bırakılıp kadastro tesbit tutanağı düzenlenerek 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince mahkemeye gönderilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ......

    Ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “ 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının iadesine 21/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

      Ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “ 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

        Ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının iadesine 21/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

          Bu sebeple hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

            Hukuk Dairesinin 12/10/2010 gün ve 2010/8764 -12236 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ ..davanın; orman kadastrosuna itiraza ilişkin olup, bu aşamada mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından, somut olayda, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 6831 sayılı Orman Kanununun 7. maddesindeki “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit (bu kavram içine daha önce arazi kadastrosu yapılan ve yapılmayan tüm taşınmazların girdiğinin kabulü gerekir) taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tespiti, orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılan orman kadastrosuna, davacı ......

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava 22/A uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Görülmekte olan dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/A maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır....

              SONUÇ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 3402 sayılı yasanın 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz talebiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmeliklere uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, kadastro tespiti kesinleşen ve tescili yapılan taşınmazlarda oluşan mükerrerliğin, mülkiyet uyuşmazlığına neden olduğu ve mükerrerliğin uygulama kadastrosu ile düzeltildiği anlaşılmıştır (Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 20/12/2018 tarih, 2018/3228- 8024 Esas-Karar sayılı ve emsal nitelikteki benzer kararları da dikkate alındığında)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 2009 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... Köyü 147 ada 1 parsel sayılı 19.473,95 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, senetsiz ve belgesizden ...’un zilyetliğinde olduğu, ancak taşınmaz hakkında ... Kadastro Mahkemesinde 2009/57 esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca maliki mahkemece belirlenmek üzere davalı olarak tespit edilmişlerdir. Davacı ... Yönetimi; Hazine ve ......

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz davalarında Hazine ve Köy Tüzelkişiliğinin yasal hasım olduklarına ve ... şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 05/05/2010 gününde oybirliği ile karar...

                  UYAP Entegrasyonu