Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine göre düzenlenen 612 ada 33 parsel sayılı tutanak yönünden mülkiyet ihtilafının dava konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi, “6831 sayılı Kanunun 20.6.1973 tarihli Kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiilî kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır....

    Maddede sözü edilen "kesinleşme" kavramı, düzeltme kararının tapuya tesciline ilişkin koşulu ifade etmekte olup, kesinleşerek tapuya tescil edilen işleme karşı genel mahkemelerde dava açma hakkını ortadan kaldıran bir "hak düşürücü süre"ye işaret etmemektedir. Nitekim aynı "kesinleşme" kavramı 3402 sayılı Yasanın 11. maddesinde de yer almakta olup, 30 günlük askı ilan süresi içinde dava açılmayan tutanakların kesinleşeceği ifade edilmektedir. Bu şekilde kesinleşip tapuya tescil edilen taşınmazlara karşı genel mahkemelerde tapu iptal ve tescil davası açma imkanı bulunduğu gibi, aynı imkan 41. madde uyarınca kesinleşen kararlara karşı da mevcuttur. 3402 sayılı Kadastro Kanununda, kesinleşip tapuya tescil edilen düzeltme kararlarına ya da düzeltme talebinin reddi kararlarına karşı ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan teknik hataların duüzeltilmesi istemiyle tapu iptali ve tescil davası açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır....

    Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek madde 4'de “6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2'nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2'nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11'inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almıştır....

      Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek madde 4'de “6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almıştır....

        İncelenen dosya kapsamına göre, Hazine tarafından temyize konu davanın 29.09.2003 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine taşınmazın fiilen eylemli orman olduğundan tapu kaydının iptali istemi ile açıldığı, taşınmazın 1970 yılında genel arazi kadastrosu sonucu tapu kaydının oluşturulduğu, bu davanın devamı sırasında 6831 sayılı Yasa'nın 4999 sayılı Yasa ile değişik 7. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapıldığı ve bu davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza da dönüştüğü, tapu iptal ve tescil davasının genel mahkemede 6831 sayılı Yasa'nın 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davasının da kadastro mahkemesinde görüleceği nazara alınarak Asliye Hukuk Mahkemesince tapu iptali davası tutularak orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken her iki dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosyası kadastro mahkemesine aktarıldığı, kadastro mahkemesince, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden araştırma yapılmadan davanın 3402 sayılı Yasa'nın...

          Anılan hüküm gözönünde tutularak, 1617 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 26.07.1972 tarihinden sonra davacı, miras bırakanı, diğer tüm mirasçılar ve satıcılar adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı açılmış tescil davası olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi, 13.01.2005 tarihinde kabul edilen 5286 sayılı Kanunun 26.maddesi hükmü ile sulu ve kuru toprak ayırımını düzenleyen 5403 sayılı Kanunun tanımlar başlığını taşıyan 3.maddesinin j bendine göre, dava konusu taşınmazın sulu-kuru toprak olup olmadığının araştırılması gerekir. Dava konusu taşınmazın kuru toprak niteliğinde bulunduğu dosya içinde bulunan ziraatçı uzman bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

            mirasçılarının kullanımındadır." şerhinin verilmesine karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 01/04/2014 tarihinde kesinleştiği, taşınmaza davalıdır şerhi verilmediği için taşınmazın 6292 Sayılı Kanun uyarınca satılarak 01/08/2013 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği, eldeki davanın 15/10/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 6292 sayılı Kanun'un uygulanma esas ve usullerini göstermek üzere çıkarılan 345 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin 5. maddesinde "(1) 2/B alanları kullanıcılarının hak sahibi olabilmesi için; a) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenen güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulan ya da Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenecek güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde isimlerinin yer alması ve bu kişilerin 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcı ve/veya muhdesat sahibi...

              Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek madde 4'de “6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almıştır....

                Ancak eldeki dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, davaya konu husus, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı bir başka anlatımla ilk kadastro paftası ile yenileme kadastro paftasının birbiri ile uyumlu olup olmadığı, uyumsuz ise yapılan düzeltmenin usulüne uygun yapılıp yapılmadığıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a madde uygulamasına itiraz davalarında, orman kadastro çalışması veya taşınmazın tahdit içinde olup olmadığı hususu dava konusu değildir. Her ne kadar davacı ......

                  Ancak eldeki dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, davaya konu husus, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı bir başka anlatımla ilk kadastro paftası ile yenileme kadastro paftasının birbiri ile uyumlu olup olmadığı, uyumsuz ise yapılan düzeltmenin usulüne uygun yapılıp yapılmadığıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a madde uygulamasına itiraz davalarında, orman kadastro çalışması veya taşınmazın tahdit içinde olup olmadığı hususu dava konusu değildir. Her ne kadar davacı ......

                    UYAP Entegrasyonu