DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 22/2 maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dairemize gönderilen dosya içindeki tüm belgeler ile dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme raporu incelendi. Gereği görüşüldü: DAVA DİLEKÇESİ : Davacı vekili dava dilekçesinde;.. tanzim, .. vade tarihli .. bin TL bedelli senet sebebiyle davalıya bir borcu olmadığının tespitini ve dava süresince icra takibine devam edilmemesi ve icra dosyasına depo edilecek paranın takip alacaklısına ödenmemesi için İİK m 72 kapsamında ihtiyati tedbir verilmesini, dosyasına konu alacak miktarının %40'ından az olmamak üzere davacıya icra tazminatı ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir. DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Dava...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin .. Esas sayısında açılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2017 NUMARASI : 2013/313 ESAS 2017/944 KARAR DAVA KONUSU : MENFİ TESPİT KARAR : İskenderun 2....
İstinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 2004 sayılı İİK'nin 72/3. fıkrasına göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Öte yandan takibe konu kambiyo senedinin soyut iddialarla sahteliğinin veya başka bir nedenle geçersiz olduğunun iddia edilmesi, HMK'nin 209. Maddesi ve HMK'nin 389 vd.maddeleri uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz....
İstinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 2004 sayılı İİK'nin 72/3. fıkrasına göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Öte yandan takibe konu kambiyo senedinin soyut iddialarla sahteliğinin veya başka bir nedenle geçersiz olduğunun iddia edilmesi, HMK'nin 209. Maddesi ve HMK'nin 389 vd.maddeleri uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz....
İstinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 2004 sayılı İİK'nin 72/3. fıkrasına göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Öte yandan takibe konu kambiyo senedinin soyut iddialarla sahteliğinin veya başka bir nedenle geçersiz olduğunun iddia edilmesi, HMK'nin 209. Maddesi ve HMK'nin 389 vd.maddeleri uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz....
Huzurda görülen dava menfi tespit ve istirdat davasıdır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer, fakat davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6)....
BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/423 KARAR NO : 2021/734 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/02/2020 KARAR TARİHİ : 15/09/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile tarafların ticaret yaptığını, ticaretten doğan borcun tamamının ödenmiş olduğunu, davalı firmaya borçlu olmadıklarını, davalının Küçükçekmece ... İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, icra takibinde borcun sebebinin bildirilmediğini, davacı şirketin taşınma aşamasında olması nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, tebligatın muhtara bırakıldığını, süresinde tebellüğ edilemediğinden itiraz edemediklerini, bu nedenle takibin kesinleştiğini ve davacı şirketin ...bankası ile .... bankasındaki hesaplarına bloke konulduğunu, bu nedenle Küçükçekmece ......
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf başvurusu'nun HMK'nın 353/1- b-1 md.si gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken istinaf karar harcı olan 59,30 TL maktu harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınmasına, 3- İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4- Kararın tebliği, harç vb. işlemlerin 6100 Sayılı HMK'nın 302/5 ve 359/3 md. uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362/1- a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı taraf yedi günlük takibe / borca itiraz süresi içinde borca itiraz etmediğini, davacı tarafın hakkında başlatılan takibe itiraz ederek hakkında başlatılan takibi durdurma imkanı varken, itiraz etmeyip yaklaşık 7 yıl sonra hakkında başlatılan takibe konu borç için menfi tespit davası açması hakkın kötüye kullanılması olup, davacı taraf kötü niyetli olduğunu, davacı taraf kredi sözleşmesi gereği müvekkil bankaya borçlu bulunmakta olup, sözleşmeye ve kefalet limitine bir itirazı da bulunmadığını, davacı tarafın davadaki iddialarını ancak İcra Mahkemesinde şikayet yolu ile ileri sürebileceği, kredi sözleşmesinde imzası bulunması, kefalete ve kefaletin geçerliliğine bir itirazı olmaması nedeniyle bu iddialarının menfi tespit davasına konu edilemeyeceğini belirtip, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Yetki itirazının incelenmediğini, icra dosyasında davacıya tüm tebligatlar tebliğ edilmiş olmasına rağmen hiçbir şekilde itiraz edilmediğini, yerel mahkemece davacı ve dava dışı borçlunun banka hareketlerinin incelenmediğini, davacı tarafın öncelikle bu süreçte uhdesinde dava dışı borçlunun alacağı olmadığını ispatla mükellef olmasına rağmen bu yönde de herhangi bir inceleme yapılmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, açılan bu dava sonucunda üçüncü kişi olan ve 89/1- 89- 2 ihbarnamelerine cevap vermeyen davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi belirtmiştir. GEREKÇE: I- Dava, İİK. 89/3 maddesi gereği menfi tespit istemine ilişkindir. II- Yetki itirazı, 15.03.2023 tarihli celsede incelenip, İİK.nun 89/3. maddesine uygun bir şekilde reddedildiğinden bu yönde ileri sürülen iddia yerinde görülmemiştir....