Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/231 Esas KARAR NO : 2018/81 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/04/2017 KARAR TARİHİ: 09/02/2018 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; mahkememiz ...esas sayılı dosyasında davalı ... Tanıtım Ltd. Şti. aleyhine menfi tespit davası açtıklarını ve haksız yere ödenmek zorunda kalınan ... seri numaralı ... tarihli 72.000,00....

    Maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacının bu ihbarnameye itiraz etmemesi üzerine İİK 89/2 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacı yanın buna da süresinde itiraz etmediği ve son olarak İİK 89/3 maddesi gereğince usulüne uygun olarak ihbarname gönderildiği ve davacıya; 15 gün içinde parayı icra dairesine ödemesi gerektiği, yahut aynı süre içinde icra hukuk mahkemesinde Menfi tespit davası açması gerektiği, aksi durumda nezdinde sayılan para ya da malın teslimi için zorlanacağının bildirildiği, davacının bu ihbarname tebliğ olduktan sonra 15 gün içerisinde menfi tespit davası açmadığı, süresi geçtikten sonra huzurdaki davanın açılmış olduğu, 3.Haciz ihbarnamesinin tebliğinden başlayarak 15 gün içinde menfi tespit davası açılması gerekmekte olup, bu süre hak düşürücüdür. Davacı 3....

      Şti. ise vergi borçlusuna olan borcu nedeniyle haciz bildirimi tebliğ edilen 3. kişi olup, 14.11.2006 keşide tarihli çekten önce 13.11.2006 tarihinde haciz bildiriminin tebliğine karşın vergi borçlusuna ödeme yapılması nedeniyle davacı idare tarafından davalı ...Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 76/VI. maddesi gereğince itirazının haksızlığının kabulü talep edilmektedir. Buna karşın 3. kişi ...Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Gaziantep Asliye 4. Hukuk Mahkemesi'nin 04.10.2007 tarih, 2006/515 esas, 2007/422 karar sayılı dosyasında 6183 sayılı Yasa'nın 76/IV. maddesi gereğince menfi tespit davası açılmış olup, bu davanın konusu da 13.11.2006 tarihinde haciz bildiriminin tebliğine karşın 14.11.2006 keşide tarihli çekin daha önce vergi borçlusuna ödendiğinin ve haciz bildiriminin tebliği tarihinde vergi borçlusuna davalı 3. kişi şirketin her hangi bir borcunun bulunmadığının tespitine yöneliktir. Gaziantep Asliye 4. Hukuk Mahkemesi'nde görülen bu dava Yüksek Yargıtay 15....

        Mahkemece verilen istinafa konu kararda özetle; davanın İİK.’nun 89 maddesine göre açılmış menfi tespit davası olduğunu, bu madde kapsamında açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği belirterek davacının tedbir talebinin reddine, talep edildiği takdirde davacı vekiline menfi tespit davası açtığına dair derkenar verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece iş bu davanın İİK 89.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğundan bahisle tedbir talebinin reddine karar vermiş ise de davanın İİK.’nun 72. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit davası olduğunu, davalı- nın da takip borçlusu ... Ltd.Şti. olduğunu, takip alacaklısı ... aleyhine İİK 89 maddesi gereğince açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          Haciz ihbarnamelerinin usule aykırı olarak düzenlenmesi nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesine şikayet yoluna gidilmiş olup, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de iptalinin talep edildiğini, davanın İİK.72 maddeye dayalı menfi tespit davası olup, üçüncü kişi tarafından takip alacaklısına karşı açılmış bir dava söz konusu olduğunu, davacı ile dava arasına bir akdi ilişkisi söz konusu olmadığını, İİK'nun 72. Maddesinden kaynaklı menfi tespit davası olduğunu, Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosya borcundan dolayı; müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılam giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür....

            Bir adi senedin kendisi tarafından vücuda getirildiği iddia edilen kişi, kendisine karşı adi senede dayanarak dava açılmasını bekleyebilir ve bu davada, senet altındaki imzayı inkar etmekle yetinebilir. Bununla birlikte bir adi senedin kendisi tarafından vücuda getirildiği iddia edilen kişi (borçlu), bu adi senede dayanarak dava açılmasını beklemeden imzanın kendisine ait olmadığının ya da senedin sahte olduğunun tespiti için ayrı bir sahtelik davası da açabilir (HMUK m.314, HMK m.208/3). Bu sahtelik davası, hukuki niteliği bakımından bir menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya ait olmakla kıymetli evraktan kaynaklı menfi tespit isteminde ispat yükünün davacı borçluda olduğu, Dava konusu uyuşmazlıkta davacı ; davalı taraf ile aralarında ticari ilişki olduğu aralarında düzenlenen sözleşmenin alt kısmının kesilerek bonoya dönüştürüldüğünü ,imza inkarlarının bulunmadığını ancak bono imzalama iradesinin olmadığını iddia etmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, davalı tarafından gerçekleştirilen işlemlerin gerçek satış işlemi olmadığının tespiti ile itiraza uğrayan bu işlemler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle, İİK'nın 72. maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davasıdır Mahkememiz --------- görülmekte olan asıl dava; davacı ----- aleyhine açılan menfi tespit davası olup ; davacı ---- ile -------- davalı şirket yönünden, davanın --- başvurulmadan doğrudan açıldığı, arabuluculuk faaliyetine başvurunun davanın ikamesi sonrası gerçekleştiği gerekçesiyle verilmiş davanın--- davanın tensiben usulden reddine ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına kararı verilmiş, iş bu karar davalı vekilince vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. ------- sayılı ----- niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi----- bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesi bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır....

                Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; haczin borçlunun takip talebinde gösterilen ve ödeme emri tebliğ edilen adresi dışında yapılmış olması davacının iddiasını vergi kaydı kira sözleşmesi elektirik ve su faturası ticari defterleri faturalar ve tanık beyanlarıyla ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3.kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/182 E sayılı dosyası ile dava konusu ... 5. İcra Müdürlüğünün 2010/3458 sayılı takip dosyasının da içinde olduğu on adet takip dosyası hakkında davalı alacaklı aleyhine menfi tespit davası açıldığı anlaşıldığından anılan dosyanın kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

                  Mahkemece, İcra Hukuk Mahkemesince, 2.ve 3.haciz ihbarnamelerine yönelik müdürlük işleminin iptaline karar verildiği, İİK 89/3.maddesinde belirtilen dava açma şartları gerçekleşmeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, İİK’nun 89.maddesi uyarınca çıkarılan haciz bildirisinin tebliğinden itibaren süresinde takip alacaklısına karşı menfi tespit davası açmıştır. İİK 89/3 haciz ihbarnamesini olan 3 kişi haciz ihbarnamelerine karşı şikayet yoluna gidebileceği gibi menfi tespit davası da açabilir. Menfi tespit davasının açıldığı tarihte haciz ihbarnamesi iptali edilmediğine göre üçüncü kişi davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Daha sonra haciz ihbarnamesinin iptal edilmesi halinde menfi tespit davası konusuz kalır....

                    A.Ş.nin asli müdahil olarak gösterilmiş olması da onun 3. kişi sıfatını değiştirmez. Kural olarak hüküm davanın tarafları hakkında kurulur. Davada taraf olmayan bir kişi hakkında bir hüküm kurulduğu takdirde bu 3. kişinin de verilen kararı temyiz hakkı bulunmaktadır. Bu itibarla davacı tarafından 3. kişi ... A.Ş. hakkında herhangi bir menfi tespit davası açılmadığı halde 3. kişi ... A.Ş. tarafından yapılmış takipten dolayı davacının 3. kişi ... A.Ş.ye borçlu olmadığı şeklinde hüküm kurulması yerinde olmamış ve 3. kişinin temyiz talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün 3. kişi lehine BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde temyiz eden asli müdahile iadesine, 11/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu