Mahkemece verilen istinafa konu kararda özetle; davanın İİK.’nun 89 maddesine görae açılmış menfi tespit davası olduğunu, kanunun 89. Maddesinde 3. Haciz ihbarnamesini “ alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkeme- sinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur.” Denilmesi karşısında istenilen şekilde tedbir kararı verilemeyeceğini belirterek; davacının tedbir talebinin reddine, talep edildiği takdirde davacı vekiline menfi tespit davası açtığına dair derkenar verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Sayılı dava dosyası ile menfi tespit davası açılmış olduklarını. Dava dosyalarının derdest olduğunu. Aynı sözleşme kapsamında davalıya verilen 72342 seri no'lu çek ile ilgili açmış oldukları işbu dava dosyasının ...12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen menfi tespit konulu dava dosyaları ile birleştirme hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu belirterek. Müvekkili davacı Bertoğlu İnş. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen ve "Batıkent İş Ortaklığı" tarafından ciro edilerek avans olarak davalı Doğuşprime ... Çelik Sanayi Ticaret A.Ş.'...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/199 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı, mahkemece 22/10/2019 tarihli ara karar ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiği, 22/10/2019 tarihinde menfi tespit davası açıldığının icra müdürlüğüne bildirildiği, borçlu üçüncü kişi vekilinin 23/06/2020 tarihli dilekçe ile menfi tespit davası açıldığından takibin dava sonuna kadar müvekkili yönünden durdurulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün 23/06/2020 tarihli kararı ile 3. şahıs yönünden açılan menfi tespit davası sonuna kadar durdurulmasına karar verdiği, icra müdürlüğünün bu kararının şikayete konu edildiği görülmüştür. İK'nun 89/3. maddesi; “......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 09/06/2022 tarih ve 2021/301 Esas - 2022/450 Karar sayılı kararıyla; "... 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile; davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. Borcu ödemiş olan 3.kişi, yani davacı takip alacaklısına karşı istirdat davası da açamaz. Tüm bu bilgiler ışığında İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında davalının alacaklı, dava dışı ... Gıda Ltd. Şti'nin borçlu, davacı ... Ltd. Şti'nin ise 3. Kişi konumunda olduğu, menfi tespit ve istirdat davasını ancak icra takip borçlusunun açabileceği, üçüncü şahıslar tarafından bu davaların açılamayacağı anlaşılmaktadır....
Somut olayda; menfi tespit davası sonucunda, şikayetçi 3. kişi ...’na 29/07/2015 tarihi itibariyle 110.365,48 TL.'...
Celbi talep edilen ve davacı yanca birleştirilmesi talep edilen dava dosyasının huzurdaki davada davalı konumunda olan kişi tarafından açılmış menfi tespit davası niteliğinde olduğu; huzurdaki davanın ise sonra açılan itirazın iptali davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-892 Esas, 2020/305 Karar sayılı ilamında, "...İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119)....
İcra Müdürlüğünün 2019/39307 esas sayılı dosyasında 3. şahıs Ziraat Bankası'nın İİK madde 72' ye göre açtığı davanın reddi sebebiyle müdürlük tarafından haciz taleplerinin başta kabul edildiğini ancak sonradan hukuksuz bir şekilde üçüncü şahsın talebi ile kesinleşme bekleneceği gerekçesiyle haciz kararından dönüldüğünü, öncelikle üçüncü şahsın açtığı menfi tespit davasının İİK 89'a göre zamanında açılmadığı için mahkemece reddedildiğini, üçüncü şahsın yasayı arkadan dolanmak için süreyi kaçırınca davasını İİK 72'ye göre açmaya çalıştığını ancak bu çabasının da beyhude olduğunu, yani ortada usulüne uygun İİK madde 89/3 kapsamında "süresinde" kanunun üçüncü şahsa verdiği hakka göre açılmış bir menfi tespit davası olmadığının mahkeme kararıyla tespit edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce kararın kesinleşmesinin bekleneceğine dair bir kararın verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortada 89. madde anlamında açılmış bir menfi tespit davası olmadığı halde her nasılsa icra müdürlüğünün İİK...
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın İİK 72/3 maddeye dayanılarak açılan menfi tespit davası olup, ancak davanın hukuku nitelendirmesinin re’sen hakim tarafından yapılması gerektiği, davacının, daha konusu icra takip dosyasında alacaklı veya borçlu sıfatı bulunmadığı, 3.kişi konumunda olduğu, bu nedenle davacının İİK’nun 72.maddesi uyarınca dava açma ehliyeti olmadığı ancak İİK’nun 89.maddesine dayanarak dava açabileceği, davanın İİK 72.maddeye değil İİK 89/3 maddesine göre açılmış menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, iş bu davanın üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dosya içerisindeki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendiriliğinde; Dava dilekçesi ve talep sonucuna göre, iş bu dava İİK 89/3.maddesi kapsamında açılmış bir menfi tespit davasıdır ve yasa maddesinde belirtilen on beş günlük dava açma süresi hak düşürücü süre mahiyetindedir. Hak düşürücü süreler itiraz niteliğindedir ve itiraz bir hakkın doğumuna engel olan veya doğmuş bir hakkı ortadan kaldıran bir sonuç yarattığı için, borçlu bundan vazgeçemez ve hakim tarafından doğrudan ve kendiliğinden göz önüne alınmak zorundadır. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen üçüncü şahsın onbeş gün içinde menfi tespit davası açması gerekeceğinden, süresinde açılmayan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu nedenle iptal davasında davalı 3.kişi aciz belgesine bağlanan alacağın gerçekte olmadığını savunabilir ve ispat edebilir. Somut olayda davalı borçlu ... ile davalı ... vekili, takip konusu alacağın gerçek bir alacak-borç ilişkisine dayanmadığını, kumar borcuna istinaden alınmış ve sonradan dolduran senede dayandığını,bu konuda davacı aleyhine açılan menfi tespit davası ile Savcılık soruşturmasının devam ettiğini belirterek sonuçlarının beklenmesini talep etmiştir. Ceza dosyasında zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de davalı borçlu tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davası derdest olduğu ve takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığı iddia edildiğinden somut olayın özelliğine göre Mahkemece ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/589 sayılı menfi tespit davasının sonucu ve kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....