Mahkemece, İcra Hukuk Mahkemesince, 2.ve 3.haciz ihbarnamelerine yönelik müdürlük işleminin iptaline karar verildiği, İİK 89/3.maddesinde belirtilen dava açma şartları gerçekleşmeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, İİK’nun 89.maddesi uyarınca çıkarılan haciz bildirisinin tebliğinden itibaren süresinde takip alacaklısına karşı menfi tespit davası açmıştır. İİK 89/3 haciz ihbarnamesini olan 3 kişi haciz ihbarnamelerine karşı şikayet yoluna gidebileceği gibi menfi tespit davası da açabilir. Menfi tespit davasının açıldığı tarihte haciz ihbarnamesi iptali edilmediğine göre üçüncü kişi davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Daha sonra haciz ihbarnamesinin iptal edilmesi halinde menfi tespit davası konusuz kalır....
İİK 89/ 3 maddesine göre haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen üçüncü kişinin onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması gerekir. Bu davada üçüncü kişi, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen davacı üçüncü kişi zimmetinde sayılan bu borcu ödemekten kurtulmak için takip alacaklısına karşı, takip borçlusunun kendisinden böyle bir alacağı olmadığını tespit için menfi tespit davası açabilir. İİK 89/3 maddesi gereği açılan bu menfi tespit davasının davacısı yürütülen icra takibinin borçlusu olmayan üçüncü kişidir. İş bu davanın İİK’nın 89/3. maddesine göre açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıalar da davacının isteminin bu yönde olduğunu göstermektedir....
İİK 89/ 3 maddesine göre haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen üçüncü kişinin onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması gerekir. Bu davada üçüncü kişi, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen davacı üçüncü kişi zimmetinde sayılan bu borcu ödemekten kurtulmak için takip alacaklısına karşı, takip borçlusunun kendisinden böyle bir alacağı olmadığını tespit için menfi tespit davası açabilir. İİK 89/3 maddesi gereği açılan bu menfi tespit davasının davacısı yürütülen icra takibinin borçlusu olmayan üçüncü kişidir. İş bu davanın İİK’nın 89/3. maddesine göre açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıalar da davacının isteminin bu yönde olduğunu göstermektedir....
Bu nedenle itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.Zira menfi tespit davasında ileri sürülebileceği borçla ile ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilir ve savunma ile ilgili tüm delillerini gösterebilir. Kaldı ki Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/... Esas numarasıyla İtirazın İptali davası açılmış olup, UYAP sisteminden yapılan incelemede devam eden davada davacı tarafından aynı itirazların sunulduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle açılmış olan dava da hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir." Dolayısıyla görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile mahkeme re’sen ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır. Somut olaya gelindiğinde; taraflar arasındaki davanın, 3. (üçüncü) kişi konumunda bulunan davacı şirket tarafından İİK.’nun 89/3 maddesine dayalı olarak açılmış menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan davacı şirketin sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir....
Menfi tespit davasında ise davacı hukuki yararının olduğunu bildirmeli ve ispat etmelidir. İspat edemezse dava, dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan ret edilir. İtirazın iptali davası niteliği gereği hukuki yararın varlığı kabul edilen dava türlerinden olup bu dava devam ederken davalının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispat etmesi gerekir. İtirazın iptali davasının konusunda aynı zamanda alacağın varlığı ya da yokluğuna ilişkin bir tespit de yer alır. Ayrıca davalı bu dava sırasında savunma sebeplerini ileri sürerek borcunun bulunmadığını ispat edebileceğinden aynı konuların ayrıca bir tespit davası konusu olmasında hukuki yararın var olduğundan bahsedilemez. Mahkemenin değinilen bu yönü gözeterek davacı tarafından açılan menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 05/01/2011 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 27/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...'nin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; a-Dava, İİK 89. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığının tespit edildiğini, müvekkilinin açılan bu davada taraf olarak gösterilmediğini, buna mütakip 15/09/2022 tarihli dilekçeleri icra müdürlüğünden Varol Grup İnşaat AŞ'nin icra dosyasına borçlu olarak eklenmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğü'nün 20/09/2022 tarihli kararı ile menfi tespit davası açıldığı gerekçesi ile taleplerinin reddine karar verdiğini, Varol Grup İnşaat AŞ tarafından süresinde itirazda bulunulmadığından ve İİK 89'da öngörülen menfi tespit davası açılmadığından icra müdürlüğünce verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek şikayetlerinin kabulü ile icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. DELİLLER: Konya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2022/5721 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: 3. Kişi tarafından yasal süre içerisinde menfi tespit davası açılmış olması nedeniyle 3. Kişinin borçlu olarak dosyaya eklenmesi mümkün olmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/12 Esas KARAR NO:2024/119 DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ:04/01/2024 KARAR TARİHİ:21/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan 3....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 3. kişi vekillerinin durdurma talebinin 72/2 dışında kalması nedeni ile reddine karar vermiş olması nedeni ile konulan haczin fekki talebinin reddine...’ şeklindeki kararıdır. Somut olayda; üçüncü haciz ihbarnamesi şikayetçi şirkete 02.04.2015 tarihinde tebliğ edilip, eldeki menfi tespit davası da 06.04.2015 günü açıldığına göre, yasal dava açma süresi geçmemiştir. Diğer bir ifade ile davacı üçüncü kişi, İcra ve İflas Kanunu’nun 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre içerisinde davasını açarak, menfi tespit davası açma süresi içerisinde davayı açtığına dair belgeyi 07.04.2015 tarihinde yani 20 günlük yasal süre içerisinde icra müdürlüğüne sunarak talepte bulunmuş ve talebi kabul edilmiştir. Sonrasında, anılan menfi tespit davasının 04.11.2015 tarihli kararına dayanılarak şikayetçi aleyhine tekrar haciz uygulaması usul ve yasaya aykırıdır....