İcra müdürlüğünün 2016/10284 esas sayılı takibe konu borcunun bulunmadığına ilişkin menfi tespit davasının kabulü ile yargılama gider ve avukatlık ücretin karşı yana yüklenmesini, müvekkilleri lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince; "1- Davanın KABULÜNE, 2- Davacıların Adana 8. İcra müdürlüğünün 2016/10284 takip sayılı borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile, davacılar tarafından davalı bankaya ödendiği tespit edilen 7.402,71.-TL nin son ödeme tarihi olan 09/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 3- Asıl alacak likit olduğundan 7.402,71.-TL nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, " şeklinde karar verildiği görülmüştür....
TC.... 3- ... TC.... 4-... 5- ... TC. 6- ... TC....- ... VEKİLİ : Av. ... - DAVALI : ...- ... VEKİLİ : Av. ... - DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 18/07/2022 YAZIM TARİHİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/11/2019 tarih ve 2018/... Esas, 2019/......
Dava, ayıplı hizmet nedeniyle sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve ödenmeyen kısım yönünden menfi tespit ile manevi tazminat talebine ilişkindir....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Menfi tespit davasında asıl ispat edilmesi gereken hususun borçlu tarafından borçlu olmadığının ispatlanması, kanunlara uygun bir şekilde düzenlenen bono ve usulüne uygun yapılan takip söz konusu olduğunu, davacı borçlunun borçlu olmadığını ispatı için yazılı delille ispatlaması gerekmekte olduğunu, dosyada davacı borçlunun borçlu olmadığını ispatlayacak dayanılan bir durum yada delil bulunmamakta olduğunu, ayrıca öncelikle bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını ihtiva eden kambiyo senedi olduğu ve kambiyo senetlerinde soyutluluk ilkesi olduğu da değerlendirilmesi gereken hususlardan olduğunu, geçerli, usulüne uygun bir şekilde düzenlenmiş bono varken başkaca bir araştırma yapılmaksızın menfi tespit davasının reddedilmesi gerektiğini, mahkemece sadece araçta meydana gelen hasar dikkate alınmış olup, aracın eğer kaza olmasaydı ve hasara uğramasaydı getireceği kazancı ve değer kaybıda dahil başkaca getirileride hesaplanması gerektiğini...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2018 NUMARASI : 2017/994 ESAS 2018/892KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/07/2018 tarih ve 2017/994 Esas 2018/892 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi'nin 9....
Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava, Menfi Tespit (Bonoya Dayalı) talebine ilişkindir. Davanın hukuki niteliği itibariyle takipten sonra açılan menfi tespit davası olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK'nın 72/3 maddesinde "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR TARİHİ :27.5.2010 ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Uyuşmazlık vesayet ilişkisinden kaynaklanmakta olup temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 9.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....
İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN ARA KARAR ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi'nin 25/07/2022 tarihli tensip ara kararında özetle; davacı vekili tarafından icra takibinden sonra talepte bulunulduğu, İİK'nin 72/3. maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....