Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava dilekçesinde davada dayanılan takibin, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibi olduğu açıklanmış ise de, dosya arasında mevcut icra dosyasının tahliye taahhüdüne dayalı icra takip dosyası olduğu görülmüştür. İncelenmesine gerek görülen davacının dava dilekçesinde dayandığı (dosya numarası davacı vekilinden sorularak tespit edilmesi gerekmektedir.) icra takip dosyası ile Antalya 3.İcra Müdürlüğü'nün 2007/12831 esas sayılı takip dosyasının tasdikli birer örneklerinin evraka eklenmesi ve dosyanın ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

    Davacı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. 6098 sayılı TBK.nun 39 maddesinde; irade bozukluğuna dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında 1 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür....

      Menfi tespit davasının başlamış bir icra takibine etkisi konusunda HMK. m. 209/1’deki düzenlemenin, İİK. m. 72 karşısında da özel hüküm teşkil etmesi sebebiyle, sahtelik iddiasında bulunulması durumunda iik m. 72 uygulama alanı bulamayacaktır. Dolayısıyla, sahtelik iddiası dışındaki diğer tüm sebeplere dayanılarak açılan menfi tespit davaları İİK. m. 72’nin kapsamına girerken, sahtelik sebebine dayanan menfi tespit davası HMK. m. 209’daki özel düzenlemenin konusunu oluşturur ve bu tür bir iddia ya da davanın icra takibine etkisi de İİK. m. 72’ye göre değil, HMK. m. 209’a göre belirlenir. HMK. m. 209 hükmü çok açıktır ve herhangi bir ayrım yapmamaktadır....

      DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulden reddedilen karara karşı yapılan istinaf için miktara bakılmasının hatalı olduğunu, menfi tespit davalarında miktar sınırına takılmaması gerektiğini, aksi durumda tüketicinin açmış olduğu menfi tespit davalarının miktar yönünden hep kesinleşeceğini, arabuculuya başvurmadan açılmış birçok menfi tespit davalarının bulunduğunu, yerel mahkemenin sırf bu sebeple davayı reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarının fazla olduğunu, davalı firmanın verilmeyen eğitim için icra takibi başlattığını, ayrıca tüketici şahıslardan alınmış emre yazılı bir senet olarak düzenlenen senetlerin geçersiz olduğunu, bu tüketici senedi hakkında menfi tespit davası açtıklarını ancak mahkemece arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddedildiğini, tespit davasının alacak veya tazminat davası olmayıp sadece bir alacağın varlığı ve yokluğu...

      Davacının bir dönem davalıya ait taşınmazda kiracı olduğu, kiracılık dönemindeki elektrik ve su borçlarını ödemediği iddiası ile davalı mal sahibi tarafından davacı hakkında icra takibi yapıldığı, davacı kiracının usulsüz tebligat nedeni ile kesinleşen takip karşısında takip borcundan borçlu olmadığının tespiti için icra takibine karşı açılmış menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Menfi tespit davasındaki borç kira ilişkisinden kaynaklı olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır. Bu durumda davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/659 esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Tüm bu nedenlerle Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmiştir....

      Şti ile ticari ilişkilerinin bulunmadığı, ticari ilişkiye istinaden kayıt tespit edilemediği, İstirdatı talep edilen ...bank ... Şubesi nezdindeki hesaptan verilen ... seri nolu, 135.000 TL çek ile ilgili herhangi bir muhasebe kaydının tespit edilemediği, iş bu çeke istinaden ticari ilişki, sipariş vb. Kaydının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Dava, İİK 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 72.maddesi gereğince, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında, borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6). İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır....

        "İçtihat Metni"Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1986 Karar No : 4056 Esas Yılı : 1984 Esas No : 4117 Karar Tarihi : 17/12/986 KÜLTÜR VE SANAT VAKFI TARAFINDAN HER YIL DÜZENLENEN ULUSLARARASI İSTANBUL FESTİVALİNE KATILAN YABANCI ŞAHIS VE KURUMLARA YAPILAN ÖDEMELERİN KURUMLAR VE GELİR VERGİSİ TEVFİKATINA TABİ TUTULAMAYACAĞI HK....

          GEREKÇE: Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Somut olayda; ihbarnamenin gönderildiği takip, davalı borçluya karşı dava dışı alacaklı tarafından kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2019/1500 Esas 2019/4799 Karar sayılı ilamı) Bu durumda davanın Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, bu mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı kabul edilmiş ve yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmiştir....

            Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Somut olayda; ihbarnamenin gönderildiği takip, ikisi de tacir olan davalı alacaklı ve dava dışı borçlu arasındaki ticari ilişkiye dayanan bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2019/1500 Esas 2019/4799 Karar sayılı ilamı) Bu durumda davanın Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, bu mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı kabul edilmiş ve yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu