Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, öncesi orman olan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1946 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu parsel orman sınırları içinde bırakılmış, 1986 yılında yapılan ve 08/01/1987 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması ile Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1969 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan ikinci kadastro yoluyla kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; 887.491,00 metrekare yüzölçümlü kök 184 ada, 7 parsel sayılı taşınmazın 26.09.1958 tarihinde kadastro tespiti ile orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği taşınmaza yapılan imar uygulamaları ve ifrazla ile oluşan ve 98518 metrekare yüzölçümlü dava konusu 184 ada, 45 parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, davacı ve temlik alanların asli müdahil olduğu, 1981 yılında yapılan 1744 sayılı Kanun'un 2B uygulamasına itiraz istemli Beykoz Kadastro Mahkemesi'nin 1989/11 E. -2016/2 K. sayılı Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi denetiminden geçen kararında; davacıların dayandıkları tapu ile taşınmazın kendi adlarına tescilinin mümkün olmadığından bahisle davalarının reddedildiği, Karayoları Genel Müdürlüğü'nce dava konusu taşınmaza kısmen yol olarak el atıldığı anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 89/1-2b, 62, 51/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet. Taksirle yaralama suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin kusur durumuna ve ceza uygulamasına, katılan vekilinin ceza uygulamasına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA 26.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği söz konusu olamaz.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdidinin 3116 Sayılı Yasaya göre 1951 yılında yapılarak kesinleştiği, daha sonra 24 nolu orman tahdit komisyonunca 1998 yılında, 1951 yılında yapılan tahdidin aplikasyonu ile 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uygulaması yapılmıştır. Aplikasyon haritası ile tahdit haritası birbiriyle uyumludur. Ne var ki; aplikasyon ve 2B uygulamasına ilişkin çalışma tutanaklarında, çekişmeli 1088 sayılı parselle ilgili aplikasyonda parsel sınırlarının takip edilerek hattın belirlendiği ve parselin orman tahdidi dışında bırakıldığı belirtilmiştir. Oysa ki, gerek tahdit haritasında ve gerekse aplikasyon ve 2B haritasında çekişmeli parseli ilgilendiren 1112-1113 nolu orman sınır noktalarını birleştiren hat, doğu-batı istikametinde düz seyretmekte olup çekişmeli taşınmaz kısmen tahdit içinde kalmaktadır....

          Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, kütüğün beyanlar hanesine “6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmıştır” şerhi de verilerek hali hazır niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2003 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ve 2B uygulaması ile dava konusu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır. 1964 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve ... bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 1989 yılında yapılıp kesinleşen 2B uygulaması ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve ... bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılma işleminin de kesinleştiği, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı; genel arazi kadastrosundan...

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve ... bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 1989 yılında yapılıp kesinleşen 2B uygulaması ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve ... bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılma işleminin de kesinleştiği, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı; genel arazi kadastrosundan...

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve ... bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 1989 yılında yapılıp kesinleşen 2B uygulaması ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve ... bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılma işleminin de kesinleştiği, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı; genel arazi kadastrosundan önceki...

                  Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yörede 14.08.1948 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastro çalışması,1951 yılında 5653 sayılı yasaya göre makiye ayırma işlemi, 05.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

                    olduğu belirtmesi yapılarak 2B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu nedeniyle Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Dava ise 3402 sayılı Yasanın 12. maddesinde belirtilen bir aylık itiraz süresi geçtikten ve tutanaklar kesinleştikten sonra 28/09/2007 günü açılmıştır. Buna göre, bu davaya bakma görevi kadastro mahkemesine ait olmayıp genel hukuk mahkemelerine aittir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu