Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde 2004 yılında yapılıp 06.02.2013 tarihinde askı ilanı yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları vardır. Genel arazi kadastrosu 1978 yılında yapılıp 1980 yılında kesinleşmiştir. Yargılamaya konu davanın orman kadastrosuna ve 2B uygulamasına itiraza ilişkin olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/2. maddesine göre hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından 2. maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında hasmın ... ve ... olması nedeniyle husumetin ...'ye de yöneltilmesi gerekir. Mahkemece 247 sayılı parselin dava konusu edilen kısmının orman, 397 sayılı parselin evveliyatında orman iken bu vasfını yitirerek 2/B arazisi haline dönüştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme de hükme yeterli değildir....

    Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, Hazine tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması söz konusu değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil (6292 Sy. Kanun) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6292 sayılı Kanun Gereğince şerh sahibi veya üçüncü şahsa yapılan satış işleminin ve bunun sonucu meydana gelen tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Davacı ... vekili ....03.2015 tarihli dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereğince davalıya satıldığı ancak taşınmazın kullanılmadığı iddiası ile tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline ve beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, davalı adına olan tapunun iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz 2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-.... maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucunda düzenlenen kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki kullanım şerhi bulunanlardan davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, .... Köyü 366 ve 386 parsel sayılı 2200 m2 ve 2200 m2 yüzölçümündeki taşınmazların tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede yapılan ve 12.04.2005 tarihinde ilan edilerek 12.10.2005 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması ile dava konusu taşınmazların hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali için dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların 2/B alanında kalması nedeniyle tapu kayıtlarının iptaliyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kullanım kadastrosu sırasında gerçek kişi lehine kullanıcı şerhi verilip, Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra 6292 sayılı Kanun gereğince şerh sahibine satılarak bu kişi adına tescil edilen taşınmaza yönelik olarak, kullanım kadastrosu öncesindeki fiili kullanım hakkına dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulup bulunulamayacağı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6292 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi 3....

              Bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/ taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan Hazinenin satış işlemi 6292 sayılı Kanuna dayanan idari işlem niteliğinde olup, bu satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; davacı, eldeki davayı 23.02.2015 tarihinde açmış olup dava konusu 222 ada 75 parselin 1/3 hissesi 6292 sayılı Kanun uyarınca 06.05.2014 tarihinde davalı ...’a satılarak tapuda adına tescil edilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinde Belediye, Orman Yönetimi ve Hazine arasında görülen tapu iptali tescil davalarında (1997/243-397) taşınmazın mülkiyetinin Hazineye ait olduğuna ve orman kadastrosu yoluyla oluşan 3586 sayılı parsel tapusunun geçerli esasa dayandığından mükerrer olarak oluşan 3289 sayılı parsel ve gittilerinin tapu kayıtlarının iptaline karar verildiği, böylece orman kadastrosu sonucu Hazine adına orman niteliğiyle oluşturulan 3586 sayılı parselin tapu kaydının geçerliliğini koruduğu, askı ilan süresi içinde ... ve Köyişleri Bakanlığı tarafından Orman Yönetimine husumet yönelterek dava konuusu parselin niteliğinin değiştirilmesi amacıyla açılan ve Belediyenin de katıldığı Kadastro Mahkemesinin 1996/63 sayılı davasının reddine dair verilen kararın 20....

                  orman idaresince taşınmazın bu kısmı 2B sahasına dönüştürülerek Hazinesi adına tescil edildiğini, 2B olarak ayrılan taşınmazların eski hak sahiplerine iadesini düzenleyen 6292 sayılı Kanun'da müvekkillere iade hakkı verildiği halde, Milli Emlak Müdürlüğünce taşınmazdaki haklarının verilmemesi sebebiyle iş bu tazminat davasını açtıklarını, zamanaşımı süresinin ise artık 6292 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 2013 yılından itibaren işlemeye başladığını, yasal düzenleme ile yeni bir hak doğduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

                    Hal böyle olunca; davacı vekilinin tapu iptali ve tescil mahiyetinde olan bu talepleri ile ilgili olarak adli yargı kolu görevli olup, mahkemece tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde idari yargı kolunun görevli olduğu gerekçesiyle açılan tapu iptali ve tescil davasının yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/06/2020 günü oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu