WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazine'ye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava; 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre yetkilendirilmiş Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulama yönetmeliğinin 30/4 maddesi uyarınca yapılan çalışmalara karşı askı ilan süresi içinde açılan orman ve 2/B kadastrosu tespitine itiraz davasıdır. 2- Mahkemece dava konusu taşınmazın vasıf ve konumunun belirlenmesine ilişkin olarak taşınmazın mahallinde keşif yapılmış, teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen 05/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın tapunun İzmir İli, Aliağa İlçesi, Yalı Mahallesi, 4611 nolu parselinde, 469,00 metrekare miktarlı ve arsa vasıflı olarak davacılar adına verasette iştirak halinde kayıtlı olduğunu, ancak dava konusu yerin orman sınırları içerisinde orman sayılan alanlardan olduğunu, dava konusu yerin 2B madde uygulamasının şartı olan 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaydetmediği ve 2B madde şartlarını...

Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

    Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

      ın komisyona yaptığı itiraz neticesinde 15.02.2011 tarihli komisyon kararı ile itiraz kabul edilerek taşınmazlar arasındaki sınır iptal edilerek davacıya ait 422 ada 83 parselin 15965,08 m2, davalıya ait 422 ada 84 parselin ise 8643,57 m2 olarak tespitine karar verilmiştir. Davacı vekili, uygulama kadastrosunun doğru yapılmasına rağmen komisyon kararı ile 15.965,08 metrekare olarak tespit edilmesinin doğru olmadığını belirterek taşınmazının uygulama kadastrosu tespiti gibi tescil edilmesini talep etmiştir....

        Her ne kadar dava uygulama kadastrosuna ilişkin askı ilan süresi içerisinde açılmış ise de, uyuşmazlık, kadastrosu kesinleşen taşınmaz bölümüne yönelik mülkiyet ihtilafından kaynaklandığından, davacının tapu iptali ve tescil isteği bakımından yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Bu husus Mahkemenin de kabulünde olup, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyete ilişkin itirazların ileri sürülemeyeceği belirtilmiştir. Hal böyle olunca tapu iptali ve tescil isteği yönünden ... Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davacının Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine şeklinde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmü BOZULMASINA, 19.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda öncelikle tartışılması gereken husus, davanın bölgede 2016 yılında yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğin de mi olduğu yoksa mülkiyet hakkına ilişkin bir tapu iptal ve tescil istemine mi ilişkin olduğudur. Buna göre; her ne kadar mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacının iddiasını ileri sürüş biçimi, dava dilekçesinde açıkça taşınmazın 2016 yılında kadastro çalışmasına tabi tutulduğunu ve tespit sonucu 30.75 m2 olarak tescil edildiğini öne sürmesine ve özellikle Kadastro Müdürlüğü'ne husumet yönelterek dava açılmış olması karşısında istem, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....

          Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ..., Merkez, ... mahallesi 3261 ada 1 parsel (eski 2241 parsel) sayılı taşınmaz hakkında açılan yenileme kadastrosuna itiraz davasının reddine, 22/2-a uygulama tutanağının tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, aynı taşınmaz hakkında açılan orman kadastrosuna itiraz ve 2/B çalışmalarına itiraz davasının kısmen kabulü ile fen ve orman bilirkişisi raporlarında (A) harfi ile gösterilen 648,11 m² miktarındaki kısmın orman olduğunun tespitine, 73 nolu Orman Kadastro Komisyon Başkanlığının orman sınırları dışına çıkarılma işleminin iptaline ve orman sınırları içersine alınmasına, kalan kısım olarak gösterilen 4970,56 m² miktarındaki kısmın orman olmadığının tespitine, 73 nolu Orman Kadastro Komisyon Başkanlığının orman sınırları dışına çıkarılma işlemi doğrultusunda orman sınırları dışında bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

            Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat tapu iptali ve tescil davasının reddine, uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine, tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/570 Esas ve 2022/713 Karar sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, terditli talep olan uygulama kadastrosu nedenine dayanan tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir....

              K. 22/2 maddesine göre açılan uygulama kadastrosuna itiraz değil de tesis kadastrosuna itiraz mahiyetinde tapu iptal tescil ise davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın 25.09.1998 yılında yapılan tesis kadastrosunda 111 ada 1 parsel olarak mevcut sınırlarına itibar edilerek davacılar adına tespit ve tescil edilerek kadastronun 30.03.2000 tarihinde kesinleştiğini, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere 30 günlük askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesinde, bu süre geçirildikten sonra ise görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu hususun araştırılması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu