Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

zilyetliğinde olduğunu belirterek dava konusu edilen taşınmaza davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi, taşınmazın eski hale getirilmesi ve davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin korunmasını talep ve dava etmiştir....

zilyetliğinde olduğunu belirterek dava konusu edilen taşınmaza davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi, taşınmazın eski hale getirilmesi ve davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin korunmasını talep ve dava etmiştir....

, 1/A parseli oluşturulduğunu tespit ettiğini, bu şekliyle geri dönülmez olarak müvekkilinin arsa payının bir kısmına kamulaştırmasız el atıldığının kesinlik kazandığını, müvekkilinin arsasının bulunduğu alanın Kadıköy iş merkezinin en gelişmiş yerlerinden biri olduğunu, müvekkilinin davalı belediyece fiilen el konulan alandan 2006 yılından beri faydalanamadığını, arsa m² birim fiyatının 15.000,00 TL olduğunu, ifraz edilen kısım nedeniyle asıl parselin de değerinin düştüğünü, tüm binada 17 bağımsız bölüm bulunduğunu, bir kısım maliklerin davalı belediye aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle dava açtığını ve onlara ait hisselerin tapuda devrinin sağlandığını duyduklarını belirterek, davalının müvekkiline ait arsaya kamulaştırmasız el atması nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren mevduat faizi masraf ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Ancak davacı hakka dayalı olarak el atmanın önlenmesini (zilyetliğinin korunması) ve ecrimisil isteminde bulunabilirse de kal istemi açısından mevcut davacı zilyetliğinin korunması taşınmazın aynına yönelik tasarruf işlemi olduğundan davacı mera parselinin mülkiyet sahibi olmadığından kal isteminde bulunamayacaktır. Bu itibarla mahkemenin, davacının hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil (zilyetliğin korunması) istemi açısından taşınmazın mera vasfında ve kamu malı niteliğinde bulunduğu, davacının mülkiyet sahibi olmadığı aktif dava ehliyeti bulunmadığı yönündeki ret gerekçesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece; iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak ve toplanmış taraf delilleri birlikte tartışılıp değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 60444 ada 3 sayılı parselin 446 parselin şuyulandırılması ile oluştuğu, şuyulandırılan 446 sayılı kadastro parselinin 110.250,00 m2 olduğu, gerek dava konusu imar parselinde gerekse kadastro parselinde davacı , davalı ile dava dışı üçüncü kişilerin paylarının bulunduğu ,davacı ve davalının yargılama aşamasında hisselerini dava dışı şirkete sattıkları anlaşılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil ve/veya elatmanın önlenmesi davası açabilir....

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava muhtesat aidiyetinin tespiti, birleştirilen dava ise tahsis hakkına dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, uyuşmazlığı doğuran asıl neden zilyetliğin kime ait olduğu hususudur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili 04/02/2022 tarihli istinafa cevap dilekçesinde; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLER : İstinaf incelemesine esas; Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, hukuki niteliği itibariyle zilyetliğin korunması, müdahalenin önlenmesi isteğidir....

      Mahkemece, davalıya ait yapının davacılara ait olan taşınmaza tecavüz ettiği, davalı tarafça taşan kısma ilişkin olarak temliken tescil talebinde bulunulduğu, davacı tarafça taşınmazın bedelinin kendilerine ödenmesi kaydıyla tecavüzlü bölümü davalıya bırakmayı kabul ettikleri ve davalının iyi niyetli olmadığı hususunda bir iddialarının bulunmadığı, taşınmazın tecavüzlü bölümünün ifrazının imar mevzuatına uygun olduğu gerekçesiyle davacıların meni müdahale ve kal hususundaki davalarının reddine, davalının temliken tescil talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece;davacıların el atmanın önlenmesi ve yıkım davaların reddine;davalının temliken tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi hukukuna ilişkin davada Torbalı Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde mülkiyeti Hazineye ait olan 1195 parsel sayılı taşınmaza yaptığı binaya davalının elatmasının önlenmesi ve kullanım bedelini talep etmektedir. Dosya kapsamından, 1195 parselin tarla olarak 1973 yılında hükmen Hazine adına tescil edildiği ve tapuda kayıtlı olduğu, davanın 23/07/2003 tarihinde 2.000.000.000.- TL. değer gösterilerek açıldığı, elatmanın önlenmesi ile birlikte aylık 250.000.000.- TL. kullanım bedeli istendiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-3. maddesine göre taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevindedir....

          Kat 4 no lu bağımsız bölüme davalılar tarafından yapılan EL ATMANIN ÖNLENMESİNE," karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu