Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın davacının eşi adına kayıtlı olduğunu ve eşinin vefat ettiğini, eşinin vefatından bu yana taşınmazın kullanım ve yararlanma hakimiyetinin davalıların uhdesinde olduğunu, davacının kullanmasına izin verilmediğini, şifahen yapılan görüşmelerinde sonuç vermediğini, bu nedenle her yılın belli dönemlerinde davacının taşınmazın kullanması sağlanana kadar bütün mirasçıların kullanımdan men edilmesinin talep edildiğini, HMK'nın 389 ve devamı maddelerindeki şartların sağlandığını, davacının hakkı olmasına rağmen taşınmazını kullanamadığını beyanla ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, bütün mirasçıların kullanımdan men edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, paylı mülkiyete konu taşınmaza el atmanın önlenmesi kullanım zaman ve şartların belirlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti ve sataşmanın önlenmesi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğin tespiti ve sataşmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Köyceğiz Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 04.02.2010 gün ve 151/30 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan Ramazan Kaplan tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava konusu 1390 parsel içinde kalan bir kısım taşınmaza zilyet olduğunun tespitine ve davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ... ve arkadaşları, dava konusu taşınmazla alakalarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

    Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK‘nin 4. maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş olup buna göre dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar, taşınır ve taşınmaz mallarda salt zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalar ve bu kanun ile diğer kanunların sulh hukuk mahkemesi ve sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalardır. Yine Kanun'un 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu düzenlenmiştir....

      Mahkemece, davanın el atmanın önlenmesi yönünden kabulüne, ecrimisil ve eski hale getirme istemleri yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre, el atmanın önlenmesi istemiyle birlikte eski hale getirme talebinin bulunması halinde, taşınmazın el atılan kısmının kamulaştırma bedeli ile eski hale getirme değerinin ayrı ayrı hesaplanması ve hangi değer düşük ise sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 1- Bu nedenle, öncelikle dava konusu taşınmazın niteliği tam olarak belirlenmelidir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin anne ve babasının vefat etmeden önce Reyhanlı'nın Beşalan mevkiinde kain 205 sayılı hazineye ait yüksek duvarlarla çevrili demir kapısı bulunan betonarme müstakil evde yaşadıklarını, bu evin müvekkiline mirasen geldiğini, müvekkilinin annesi ve babası vefat ettikten sonra kendisi ve kardeşleri burayı kullanmaya devam ettiklerini ve bu yerin zilyedi olduğunu, evin içerisinde halen anne ve babasından miras olarak kalan ev eşyalarının bulunduğunu, müvekkilinin ve kardeşlerinin bu ev ve bahçeden zilyetliklerini kesmediklerini, yazları devamlı olarak bu evde yaşadığını, müvekkilin annesinin ev ve bahçeden ötürü Reyhanlı Milli Emlak Müdürlüğüne ecrimsil yatırdığını, davalının ise komşu parsel maliki olduğunu, davalının fiili olarak yan taraftan kapı açmak ve üst taraftan köprü kurmak suretiyle zilyedi bulunduğu taşınmaza el attığını, çevre ve...

      vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi B.... D........ K.. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve zararın tahsili isteğine ilişkin olup, mahkemece elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalıların miras bırakanının maliki olduğu 9 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün intifa hakkını üzerinde bırakarak, çıplak mülkiyetini 18.7.2006 tarihinde davacıya satış suretiyle temlik ettiği ve 21.2..2007 tarihinde L...'...

        Köyünde bulunan 470 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 2b niteliğine sahip olduğu, taşınmazın bir bölümünün davacının kullanımında olmasına rağmen, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında tamamının davalı ... adına tespit gördüğü belirtilerek, tespitin iptali istendiği anlaşılmaktadır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden önce 10.05.2010 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, HMK.'nun geçici 1. maddesi uyarınca görevli mahkeme, dava değerine göre belirlenecektir....

          Ziraat bilirkişi raporunda davacıların kullanımında olduğu beyan edilen 455 dönüm yerin değerinin tespit edildiği ve bu değer üzerinden davacıya harç ikmali için kesin süre verildiği görülmüş ise de, davacı evvelinde kendi zilyetliğinde bulunan ancak davalılar tarafından el atıldığını iddia ettiği kısmı dava ettiğinden bu kısmın belirlenip yatırılacak harç miktarının da bu kısmın değeri dikkate alınarak ikmalinin yapılması gerekmektedir. Fen bilirkişi raporu bu konuda yetersiz olup sadece davacının ve davalıların kullanımında olan yerlerin tespiti yapılmış, davacının evvelinde kendi zilyetliğinde bulunduğu ve davalılar tarafından el atıldığını iddia ettiği kısım raporda belirlenmemiştir....

          Ziraat bilirkişi raporunda davacıların kullanımında olduğu beyan edilen 455 dönüm yerin değerinin tespit edildiği ve bu değer üzerinden davacıya harç ikmali için kesin süre verildiği görülmüş ise de, davacı evvelinde kendi zilyetliğinde bulunan ancak davalılar tarafından el atıldığını iddia ettiği kısmı dava ettiğinden bu kısmın belirlenip yatırılacak harç miktarının da bu kısmın değeri dikkate alınarak ikmalinin yapılması gerekmektedir. Fen bilirkişi raporu bu konuda yetersiz olup sadece davacının ve davalıların kullanımında olan yerlerin tespiti yapılmış, davacının evvelinde kendi zilyetliğinde bulunduğu ve davalılar tarafından el atıldığını iddia ettiği kısım raporda belirlenmemiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : EL ATMANIN ÖNLENMESİ KARAR : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03/12/2019 tarih 2018/534 Esas 2019/782 Karar sayılı kararına karşı davalı T5 tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıların, Uşak Elmalıdere Mahallesi 5. Ceviz sokaktaki 21....

          UYAP Entegrasyonu