Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Fethiye Sulh Ceza Hâkimliğinin 31.10.2016 tarih ve 2016/2160 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece; davacının 11.10.2016 tarihli ön inceleme ve 20.12.2016 tarihli oturumlardaki imzalı beyanlarında; dava konusu taşınmazın kullanıcısı olduğunun tespitine ilişkin talebinin olmadığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ettiği, dava konusu parselin 6831 sayılı Kanun'un 2B uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardan olduğu, 2B maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılsalar dahi, Hazinenin özel mülkü haline gelmediği sürece zilyetlikle kazanılmaları mümkün olmadığı belirtilerek davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine hükmedilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... ve davalı ... ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... ... dava dilekçesi ile; ... köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilâna çıkartıldığını, ... Köyü sınırları içinde bulunan, dilekçeye ekli paftada (P16) nolu işaretli bölümün orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu bölümün orman niteliğiyle ... adına tescilini istemiştir. Dava konusu taşınmazlar kadastro müdürlüğünce davalı olarak tesbit edilerek tutanakları mahkemeye gönderilmiştir....

        Naime Akıncı 30/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde; Kadastro tespitine itiraz davalarında müvekkil hazine çekişmenin asıl tarafı olmadığı, davacının hazine aleyhine yargılama giderine ilişkin talebi hukuka aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın kadastro tespitine ilişkin tüm evrak ilgili Kadastro Müdürlüğü nezdinde bulunduğundan, taraflarına dava konusu taşınmaz inceleme yapmak mümkün olmadığı, bu sebeple tüm delillerin toplanması sonrası beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARIN ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "...203 ada 4 parselin içerisinde bulunan P.X poligonu hükmen orman sınırları dışına çıkarılmış olmakla birlikte hakkında kullanım kadastrosuna ilişkin çalışma yapılmamış ve kadastro tespit tutanağı düzenlenmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 155 ada 4 parsel sayılı 265,64 m2 yüzölçümlü taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden tarla niteliği ile davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın taşlık, kayalık ve çalılık niteliğinde olup devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

          Sözü edilen Tapulama Mahkemesinin 1983/1563 sayılı davasının 31.08.1983 günü açıldığı, bu davanın yargılaması sırasında 08.10.1984 günlü işe başlama tutanağı ile başlayan orman kadastro çalışmalarının 26.07.1985 günü ilana çıkarıldığı, bu çalışmada çekişmelitaşınmazın Gürgenliktepe Devlet Ormanı olarak sınırlandırılarak, aynı anda 2B madde sahasında bırakıldığı anlaşılmaktadır.Orman yönetimi tarafından Tapulama Mahkemesinde orman savına dayalı dava açıldığı ve yargılama sırasında orman kadastrosunun başlaması nedeniyle davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz olarak görülmesi gerektiği halde halde Tapulama Mahkemesi tarafından bu konuda yeterli araştırma yapılmadan ve taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı araştırılmadan davanın reddine karar verilmiştir....

            Mahkemece, dava konusu 256 ada 2 nolu parselin (2B) ile gösterilen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline, (2A) ile gösterilen bölümünün ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından taşınmazın davaya konu edilmeyen (2A) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 02/04/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında Orhangazi İlçesi, ... Köyü 150 ada 25 parsel sayılı 6074,66 m2 yüzölçümlü taşınmaz, 1936 tarih 298 sayılı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 4 - 24, 162 - 166 - 273, 104 ada 4, 110 ada 1 - 2, 112 ada 1, 113 ada 9, 116 ada 9 - 55, 117 ada 62, 119 ada 5 - 19, 121 ada 1 ve 123 ada 2 - 4 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalı köy tüzelkişiliği adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 19 parsel sayılı 366,24 m2 yüzölçümlü taşınmaz, arsa arazi niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Taşınmazın kadastro tutanağında, 101 ada 18, 19, 20, 93 ve 131 sayılı parsellerin evvelce bir bütün halinde ... oğlu ... ...’ın zilyetliğinde iken 1972 yılında özel parselasyona tabi tutarak muhtelif parsellere ayırdı, bu parsellerin çeşitli tarihlerde satıldığı, ancak satın alan kişilerce herhangi bir başvuru yapılmadığı ve belge ibraz edilmediğinden hak kaybına neden olmamak için Hazine adına yazıldığı belirtilmiştir. Davacılar, zilyetlik iddiasıyla dava açmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu