Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şartın tahsili istemine ilişkin olup, öncelikle dikkate alınması gereken husus uyuşmazlığın 4857 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir....

    Ancak,Devlete Ait Taşınmazmal Satış, Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Aynı Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliği'nin 81.maddesinin 3.fıkrasında "Vade tarihine kadar rızaen ödenmeyen ecrimisilin milli emlak servislerince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere vergi dairelerine veya gelir servislerine intikal ettirileceği hükmüne yer verildiğinden,bu yönetmelik maddesi kapsamında düşünüldüğünde,tahakkuk fişinin, ecrimisilin takip ve tahsil edilebilmesi için vergi dairesini bilgilendirmek amacıyla düzenlenen bir belge olduğu idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliğinde bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır....

      , Ayrıca; 2886 sayılı Kanun'un 'Ecrimisil ve tahliye' başlıklı 75. maddesinde; "...idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir....

      Petrol'den sözleşme fesih tarihine kadar 3.240 USD tutarında asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı cezai şart alacağı bulunduğunun kabulü gerektiğini, Bayinin, sözleşme süresince satışını taahhüt ettiği miktar üzerinden hesaplanacak cezai şart bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu doğrultuda basiretli bir tacir olan bayi sözleşme süresince satışını taahhüt ettiği miktar üzerinden cezai şartın hesaplanacağını ve sözleşme süresince almakla yükümlü olduğu miktarın cezai şart hesaplamasında esas alınacağını önceden bildiğini, bu kapsamda her yıl bayiye cezai şart alacağının doğacağının hatırlatılmasına gerek bulunmadığını, zira yıllık yapılan alımlar değil, sözleşme süresince yapılan satış miktarı cezai şarta esas alınacağını, Yargıtay 19. H.D. 2012/9915 Esas- 2013/8558 Karar sayılı ve 13.05.2013 tarihli ilamının ekli olduğunu, Müvekkil şirketin davacı ......

        Hal böyleyken, da Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen davaya ilişkin kararının kaldırılarak ;asıl davada davacının intifa hakkına sahip olduğu taşınmazın davalı tarafça fuzuli işgali nedeniyle 09/02/2012-22/04/2013 dönemine ilişkin tahakkuk eden 168.614,88 TL cezai şart alacağından takdiren %73 oranında tenkis yapılmak suretiyle 45.526,05 TL nin ve birleşen davada davalı tarafın fuzuli işgali nedeniyle 22/04/2013-21/01/2016 dönemine ilişkin tahakkuk eden 703.524,26 TL cezai şart alacağından %73 oranında tenkis yapılmak suretiyle 189.951,55 TL cezai şart alacağından davacının talebi ile bağlı kalınarak 2.000 TL'nin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 5393 Sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca ...ne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasa, süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağını hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca taraflar arasında usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil olarak kabul etmek gerekir....

            kaynaklanan cezai şart alacağının 207.294,84 USD olarak tespit edildiği ve bu cezai şart tutarının davacı karşı davalının ekonomik mahvına sebep olmayacağı gerekçesiyle 26,16 USD karşılığı 48,43 TL'nin mahsubu ile bakiye 231.049,55 TL cezai şart alacağının istenebilir olduğu sonuç ve kanaatine varılarak bu tutar üzerinden kanıtlanan karşı davanın kısmen kabulüne, karşı davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya TİS gereği cezai şart ödenip ödenmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Toplu iş sözleşmesinin 18/2.maddesinde, “İşveren zorunlu işçi çıkarma hakkını hatalı kullandığı veya sözleşme hükümlerine uymadığı saptanırsa, işçi açıkta geçen sürelere ilişkin ücret ve diğer hakları derhal ödenmek suretiyle derhal işe başlatılır. Buna uyulmadığı takdirde işçinin ihbar ve kıdem tazminatının 3 katı tutarı tazminat ödenir...."hükmü, cezai şart tazminatı olarak düzenlenmiştir. 4857 sayılı yasa ile ülkemizde iş güvencesi hükümleri ve özellikle feshin geçersizliğini isteme hakkı getirilmiş ve yasanın 17 ve 21.maddelerinde iş güvencesi kapsamında kalan işçinin bir aylık süre içinde dava açmadığı takdirde kötü niyet tazminatı isteyemeyeceği, feshin geçerli hale geleceği hususları açıkça belirtilmiştir....

                Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya TİS gereği cezai şart ödenip ödenmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Toplu iş sözleşmesinin 18/2.maddesinde, “İşveren zorunlu işçi çıkarma hakkını hatalı kullandığı veya sözleşme hükümlerine uymadığı saptanırsa, işçi açıkta geçen sürelere ilişkin ücret ve diğer hakları derhal ödenmek suretiyle derhal işe başlatılır. Buna uyulmadığı takdirde işçinin ihbar ve kıdem tazminatının 3 katı tutarı tazminat ödenir...."hükmü, cezai şart tazminatı olarak düzenlenmiştir. 4857 sayılı yasa ile ülkemizde iş güvencesi hükümleri ve özellikle feshin geçersizliğini isteme hakkı getirilmiş ve yasanın 17 ve 21.maddelerinde iş güvencesi kapsamında kalan işçinin bir aylık süre içinde dava açmadığı takdirde kötü niyet tazminatı isteyemeyeceği, feshin geçerli hale geleceği hususları açıkça belirtilmiştir....

                  Şu halde, davalı işçinin iş sözleşmesini sonlandırmasında haklı ya da geçerli bir sebebi bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle Mahkemece, cezai şarta ilişkin düzenlemenin geçersiz olduğunun kabul edilmiş olması hatalıdır. Ancak cezai şart miktarının belirlenmesinde oranlama ve indirim yapılması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu