Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu 160 ada 50 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesine göre hazırlanan kadastro tutanağı eldeki tapu iptal ve tescil davası gerekçe gösterilerek Kadastro Mahkemesine gönderilmiş ve Kadastro Mahkemesince 2011/95 Esas sayılı dosya üzerinden yargılamaya başlanılmış olup, bu davanın halen derdest olduğu ve eldeki davanın kesinleşmesini beklediği dosyanın örneğinden anlaşılmaktadır. Eldeki tapu iptal ve tescil davasını yürüten Asliye Hukuk Mahkemesi de Kadastro Mahkemesinde başlayan davayı dikkate alarak Kadastro Mahkemesine yönelik olarak görevsizlik kararı vermiştir. Dava; kesinleşen kadastro tespitine karşı açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ MÜDAHİL : TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 118 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 14236/65357 payının 3083 sayılı Yasa uyarınca Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce adına tescil edildiğini, ancak anılan yasa uyarınca geri alma koşulları oluşmadığı halde idarenin tek taraflı işlemi ile yolsuz olarak tapusunun iptal edildiğini ileri sürerek, çekişme konusu payın tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davalı yanında davaya müdahil olan idare; aynı köyde bulunan dava dış... tarafından idari yargıya açılan davanın aleyhlerine sonuçlanması sebebi ile başka dağıtım arazisi kalmadığı için idari yargı kararının gereğinin yapılması amacıyla topraklandırma listesinde en son sırada bulunan davacıya ait arazinin tapusunun iptal edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ... vekili, ... vekili, ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, 1312 (1035) parsel sayılı taşınmazın 341.50 m2'lik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde ......

        Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir....

          Bu hususlar belediye başkanlığından ve su ve elektrik idarelerinden ve diğer ilgili merciilerden sorulup alınacak cevap yazılarına göre taşınmazın değerlendirme tarihinde (tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarihte) arsa niteliğinde olup olmadığı saptanmalıdır....

            MAhkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalıların bu yere yönelik el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali, tescil ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1945 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1957 yılında arazi kadastrosu, 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve 23.8.1991 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

              İdare Mahkemesi kararı ile iptal edildiğini, ... tarafından açılan davada verilen ve kesinleşen hükmün tapunun iptaline ilişkin hükmün gerekçesinin iptal olunduğunu ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunmuştur. ... vekili, 26.01.1999 tarihli dava dilekçesinde 44 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile kumsal alan olarak tescil dışı bırakılmasını istemiş, mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak 44 parsel sayılı taşınmazın 628,18 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisi kapsamında kalması nedeniyle bu bölüme ilişkin tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... Buğaz vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 1....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır....

                  Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK' nin 33. maddesi uyarınca, maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek ise hakime aittir. Mahkemece, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/a maddesine dayalı olarak yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklı tapu iptal ve tescil davası olduğu kabul edilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın, tescil harici bırakılan taşınmaza yönelik tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu edilen ve teknik bilirkişi raporunda "B" harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü, tescil harici bırakılan alanda yer almaktadır. Tapuda davacı adına kayıtlı bulunan 163 ada 2 parsel (eski 644 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının hükmen oluştuğu sabit olup, dosya içinde yer alan Solhan Kadastro Mahkemesinin 1982/370 Esas, 1985/7 Karar sayılı dosyasında taşınmazın yeri, yapılan keşif, fen raporu ve ölçekli kroki ile belirlenmiştir....

                    Buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup, süresiz şikayete konu edilebilir. İlamın esasına ilişkin hüküm kesinleşmeden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm bölümü de infaz ve icra takibine konu edilemez. Takibe dayanak ilamın incelenmesinde davanın hile nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat istemi ile açılan dava olduğu, yapılan yargılama sonucu tapu iptal tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir. Takibe başlandığı tarih itibari ile ve halen kararın kesinleşmediği tartışmasızdır. Hile nedenine dayalı tapu iptal tescil talebi olmadığı takdirde bedel istemi ile açılan davada uyuşmazlığın özünde mülkiyet ihtilafı bulunduğundan ilamın icrası için HMK 350/2 ve 367/2 maddeleri gereğince kesinleşmesi gerekir. Ancak somut durumda dayanak ilama ilişkin yargılamada Urla Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın Yargıtay 1....

                    UYAP Entegrasyonu