Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 28.11.2012 tarihli dava dilekçesi ile; tazminat talebini dava dilekçesinde fazlaya dair haklarımızı saklı tutmak kaydı ile 1000,00.-TL olarak talep etti ise de; bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini 383,000,00.-TL artırarak 384.000,00.-TL'ye ıslah ettiklerini ve diğer talep kalemi olan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/83 Esas sayılı dava dosyasının müvekkili aleyhine sonuçlanmasından ötürü ödemek zorunda kaldığı giderlerin toplamı olan 20.765,45.-TL olmak üzere toplam 403.765,00.-TL olarak ıslah etmiş ve ıslah harcını da aynı tarihte yatırmıştır. Mahkemece; davanın kabulü ile; 403.765,45.-TL'nin (384.000,00.-TL taşınmaz değeri ve 19.765,45.-TL yargılama gideri) dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Nüfus Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

    projesindeki kendilerine özgülenmiş bağımsız bölümün aralarında akdettikleri sözleşme kapsamında satışı ve anahtar teslimi olacak şekilde anlaştıklarını, sorumluluklarını yerine getirmeyen davalı hakkında müvekkili ... yönünden Bakırköy ... Tüketici Mahkemesinin ...esas sayılı dosyasında açılan davanın terditli alacak talebi açısından kabulüne karar verildiğini, bu karar ile İstanbul .... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, müvekkili Banu yönünden Bakırköy .... Tüketici Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açılan davanın terditli alacak talebi açısından kabulüne karar verildiğini, bu karar ile İstanbul .... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, müvekkili .... yönünden Bakırköy ... Tüketici Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açılan davanın terditli alacak talebi açısından kabulüne karar verildiğini, bu karar ile İstanbul .......

      Ancak anılan tarihteki Yargıtay içtihadı 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesinin tapu kütüğünün oluşumu sırasında yapılan hataları kapsamadığı biçimindedir. Diğer bir ifadeyle o tarihteki içtihat itibarıyla 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluk davası, başvurucunun tazminat iddiasını incelemeye ve gerekirse başvurucu lehine tazminata hükmedilmesine elverişli bir yol değildir. Bu dava, Yargıtay HGK'nın 18/11 /2009 tarihli içtihadından sonra başvurucunun tazminat talebinin incelenmesi bakımından etkili ve elverişli hale gelmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/54 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını ve parselin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesi ile tapusunun iptal edildiğini, müvekkili davacının taşınmazının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesi ile tapusu iptal edilmek suretiyle mülkiyet hakkının hiçbir bedel ödemeksizin sona erdirildiğini belirterek parselinin değeri olan 40.000,00.-TL'nin dava tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir....

          DAVA: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle hatalı payın iptali ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat talebine ilişkindir....

          Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 gün ve 2009/4 - 383 E. - 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4 - 349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Ancak 4721 sayılı Tük Medenî Kanununun 1007. maddesi hükmüne göre, tazminata hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanı sıra, tapu sicilinin tutulması nedeniyle bir zarar doğmuş olmalıdır....

            Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....

              Yargıtayın 26.11.1980 tarih ve E.4/624- K/2448 sayılı kararının da bu yönde olduğunu, 103 ada 60 parselin 1190,5 m2 lik kısmı için tazminat davası açtığı halde bilirkişilerce parselin tamamı için yani 27550 m2 için hesaplama yapılmasının iddiayı genişletme mahiyetinde olup buna ilişkin olarak bilirkişi raporlarına ve ıslah dilekçesine itiraz dilekçeleri dikkate alınmayarak mahkemece talebi aşar şekilde hüküm kurulmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

              Ancak eldeki dava terditli olarak açılmış ve davacı tapu iptal ve tescil olmazsa satış dışı kalan bölüm yönünden tazminat isteğinde de bulunmuştur. Hâl böyle olunca, davacının tazminat istemi yönünden davanın değerlendirilmesi gerekirse (ana parselin imar uygulamasına tabi tutulması nedeniyle artık kamulaştırılamayacağı da gözetilerek) tarafların ana parseldeki hakları ile, oluşan imar durumuna göre haklarının ne olacağının oranlama yolu ile hesaplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kabulü ile 140.725,00 TL’nin davalıdan alınmasına karar verilmiştir....

                Tapu sicilinin tutulması nedeniyle zarara uğrayan ve tapuda kayıtlı bir hakkın sahibi olan kişi, Medenî Yasanın 1007. maddesi hükmüne göre oluşan zararın tazmini için dava açabilir. Sözleşme ya da başka nedenden kaynaklanan şahsi haklara dayanılarak, Medenî Kanun 1007. maddesine göre tazminat davası açılamaz. Antalya 2. Noterliğince düzenlenen 23.02.1988 gün ve 818 yevmiye numaralı satım vaadi sözleşmesi lehdarına, Şubat 1976 tarih ve 12 sıra numaralı tapu kaydı kapsamındaki yerin 750/9070 payının, tapu idaresinde düzenlenecek satış sözleşmesi ile kendisine satılmasını isteme konusunda şahsi hak vermektedir....

                  UYAP Entegrasyonu