Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine terditli (kademeli) davalarda (6100 sayılı HMK 111. md), davacı aynı davalıya karşı aralarında hukuki veya ekonomik bağlantı bulunan birden fazla talebini aralarında aslilik ve fer'ilik ilişkisi kurarak aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Terditli davalardaki taleplerden biri asıl taleptir; ikincisi fer'i taleptir. Davacı, ilk önce asıl talep hakkında karar verilmesini ister, yardımcı talebini ise asıl talebin reddedilmesi ihtimali için yapar. Mahkeme de, davacının asıl talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebi inceleyemez ve karara bağlayamaz. Somut olayda, davacı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların davacıya ait olduğunun tespitini, mümkün olmadığı takdirde vekil edeni tarafından yapılan kısımlara yönelik tazminat talebinde bulunmuştur. Davacının, muhdesatın tespiti talebi yanında (sebepsiz zenginleşmeye dayalı) alacak talebi de mevcuttur. Ancak, mahkemece alacak istemi yönünden bir inceleme yapılmamıştır....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Hazinenin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesine dayanan davalarda kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, kusursuz sorumluluk ilkesi gereği davalı idarenin oluşan zarardan sorumlu olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesine dayanan davalarda zamanaşımının 10 yıl olduğu, 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesine göre yapılan düzeltme işleminin kesinleşme tarihinin 03.12.2013 olduğu, davanın 03.11.2017 tarihinde açıldığı, dolayısıyla zamanaşımının dolmadığı, davanın süresi içerisinde açıldığı, dava dilekçesi ve bilirkişi raporlarının davalı idareye tebliğ edildiği, davalı idarenin bilirkişi raporuna, tazminat miktarına karşı açıkça istinaf yoluna başvurmadığından bu yönden inceleme yapılamayacağı, ilk derece mahkemesi kararında bir hatanın bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğunun kabulü ile davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurularının esastan...

      Hukuk Mahkemesinin 02.11.1994 gün ve 1994/38-443 sayılı karar ile tapu kaydının iptaline karar verildiği gerekçesiyle mülkiyete ve tazminata ilişkin açılan davaların reddine karar verilmiş ise de, taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı nazara alınmadan hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı tarafından açılan dava, dava konusu 102 ada 1 parselin Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nin 02.11.1994 gün ve 1994/38-443 sayılı kararı ile tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle tesciline karar verildiği, ancak hâlen tapu sicilinde infazının yapılmadığı belirtilerek yeniden adına tescili, aksi takdirde Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı devletin hukukî sorumluluğundan kaynaklı tazminat istemli olarak terditli dava açmıştır....

        Dosyada bulanan kanıt ve belgelerden; ... ili, ... köyünde bulunan kayden 1.838.000 m² yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m2'lik kısmın satışına karar verildiği, ilama dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın Kemal Kasapoğlu ve ...adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tabi tutulduğu, maliklerin talebi, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nün 19.07.1968 tarih ve 5572 sayılı oluru ile 1/5000 ölçekli ......

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini ile manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak manevi tazminat talebinin reddine dair karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine dair karar, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; tarafların malik oldukları ... ili ... ilçesi......

            Sulh Ceza Mahkemesinin 02/11/2009 tarihli ve 2008/881 Esas, 2009/1007 sayılı kararına dayanak teşkil eden iddianamede de müsadere talebinin bulunmadığı, mahkemece müsadere konusunda yargılama yapılmadığı ve bir karar verilmediği, katılan vekilinin müsadere talebi üzerine aynı mahkemenin 24/12/2009 tarihli ve 2008/881 Esas, 2009/1007 sayılı ek kararı ile evrak üzerinden yaptığı inceleme sonucu müsadere talebinin reddine karar verildiği, itiraz üzerine Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/12/2009 tarihli ve 2009/471 Değişik İş sayılı kararı ile müsadere kararı verildiği, 5237 sayılı TCK'nin 54/1. maddesinde “İyi niyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.06.2006 gününde verilen dilekçe ile ifrazen tescil ve terditli olarak yıkım kararının iptali, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ifrazen tescil ve terditli olarak yıkım kararının iptali ile tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, davacının davalı ...'ndan haricen satın aldığı .........

                Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki yükleniciden bağımsız bölüm alımı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, uygun görülmezse terditli tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden reddine, terditli tazminat talebi yönünden davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı aleyhine açılan tazminat talebine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekâlet ücreti ile sınırlı olarak kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl talep yönünden davanın reddine, terditli talep yönünden davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı aleyhine açılan tazminat talebine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  Yine, dava dilekçesinde terditli olarak TMK 1007 maddesi gereğince talepte bulunulmasına rağmen bu talep hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 297/2 maddesinde; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. İlk derece mahkemesi, kamu düzenine ilişkin ve yasanın emredici hükmüne aykırı olarak davacının 102 ada 1 parsel hakkındaki talebine yönelik ve terditli olarak TMK 1007 maddesine dayalı tazminat talebi hakkında bir karar verilmediği, bunun açıkça kanuna aykırı olduğu, bu nedenle davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

                  GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas ili, Koyulhisar İlçesi, Şeyler mahallesi, Derekenarı mevkii, tapuda H39b-22a-3- a pafta, 115 ada 1 parselde kayıtlı bahçeli iki katlı kargir bina ve benzin istasyonu vasıflı taşınmaza müşterek malik oldukları, taşınmazın davalı T8 tarafından kullanılmakta ve müvekkillerinin bu taşınmazdan yararlanmasının davalı tarafından engellendiği, tarafların defalarca taşınmazın kullanımı için bir araya geldiği fakat bir sonuç elde edilemediği, Sivas ili, Koyulhisar İlçesi, Şeyler mahallesi, Derekenarı mevkii, tapuda H39b-22a-3- a pafta, 115 ada 1 parsel taşınmazların tapuda H39b-22a-3- a pafta, 115 ada 1 parselde kayıtlı bahçeli iki katlı kargir bina ve benzin istasyonu taşınmazın satış suretiyle ortaklığnın paylaştırılmasına yargılama ve harç masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu