Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 16.04.2007 gün, 2007/3351-4178 sayılı, 16.Hukuk Dairesinin 07.05.2007 gün, 2007/1835-1648 sayılı, kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 2859 sayılı Yasaya göre yapılan yenileme kadastrosundan kaynaklanan tapu iptali, tescil isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 1.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 1.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 12.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davanın konusunun, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi dolayısıyla ve sözleşmeden kaynaklı yüklenicinin sözleşme gereği alması gerekli taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili talebini içerir tapu iptal ve tescil davası, birleşen davanın konusunun da eser sözleşmesinden kaynaklı inşaat ipoteği tesisi, birleşen diğer davanın konusunun da eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali, sözleşmenin iptali dolayısıyla tapu iptal ve tescil, bu talep kabul görmediği takdirde tazminat istemine ilişkin alacak davası olup, her ne kadar mahkemece alacağa hükmedilmiş ise de temelde davanın tapu iptal ve tescile ilişkin olduğu, taşınmazın aynına ilişkin olması nedeni ile kesinleşmeden takibe konulmasının da mümkün olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince takibin iptaline yönelik verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf talebinin HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, Dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edileceği ", bu nedenle orman kadastrosundan sonra yapılan kadastronun ikinci kadastro olması nedeniyle TMY'nın 1026 (EMY. 934, İsviçre MY. 976) maddesi hükmüne göre iptal edilmesi gerektiği, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin ikinci kadastronun bulunduğu hallerde uygulanamayacağı, yasal olarak yargılama harç ve giderlerine hükmedildiği, tapunun beyanlar hanesindeki 2/B şerhi nedeniyle Hazinenin husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilerek, bu bölüme ilişkin davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden şirkete yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/06/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

      Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1999 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1956 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise Köy Tüzelkişiliği adına zeytinlik niteliği ile özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, daha sonra satışla davalı adına tescil edilmiştir....

        Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, daha sonra imar uygulaması ve satışla davalı adına tescil edilmiştir....

          Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1999 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1954 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına zeytinlik niteliği ile özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, daha sonra satışla davalı adına tescil edilmiştir....

            Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, daha sonra imar uygulaması yoluyla davalılar adına tescil edilmiştir....

              Somut olayda; davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın uygulama kadastrosunun askı ilan süresi içerisinde çekişmeli taşınmazın sınırından geçen kanal ve kanal yolunun uygulama kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın sınırları içerisinde tespit edildiğini ileri sürerek, bu kısmın tescil harici bırakılması istemiyle dava açmış, yargılama sırasında ... de çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde DSİ tarafından inşa edilen kanal ile kanal yolunun bulunduğunu ve bu bölümün kamulaştırma şeridi içerisinde kaldığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmaz bölümünün ... adına tapuya tescili veya tescil harici bırakılması istemiyle davaya katılmıştır. Dolayısıyla; davacı tarafından her ne kadar bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (22/a) maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna ilişkin askı ilan süresi içinde dava açılmış ise de, uyuşmazlığın uygulama kadastrosundan değil, mülkiyet ihtilafından kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

                Mahkemece davanın kısmen kabulü ile Harita mühendisi tarafından düzenlenen 25.05.2009 tarihli krokide (A) işaretli 6598,39 m2 ve (B2) işaretli 10287,86 m2, toplam 16886,25 m2'lik bölümlere ilişkin tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2003 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmış, 1964 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                  Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 09.09.2009 günlü ... bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 2259 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine, müdahil Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2004 yılında 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmış, 1988 yılında 2613 Sayılı Yasaya göre yapılan arazi kadastrosunda ise, Temmuz 1960 tarih 9 numaralı tapu kaydı nedeniyle davalı adına tesbit ve tescil edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu