aralarındaki menfi tespit-istirdat davası hakkında ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 5.4.2007 gün ve 453-129 sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen ... 2.İcra Müdürlüğü’nün 2004/902 sayılı takip dosyası , ... 2.İcra Müdürlüğünün 2002/7908 sayılı takip dosyası ve ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/582 Esas sayılı dava dosyasının eklenmesinden sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine ÇEVRİLMESİNE, 17.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 72. Maddesinin birinci fıkrasına göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için genel hükümler çerçevesinde mahkemeye başvurarak menfi tespit davası ve/veya cebri icra tehdidi altında ödediği paranın iadesi için İİK'nın istirdat davası açabilir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının, davalıya ödeme yaptığı ve davalının aleyhine yaptığı takipten dolayı borçlu olmadığı ve ödemenin iadesini istediği, eldeki uyuşmazlık 2004 sayılı İİK'nun 72. maddesinden kaynaklı mahkemede açılmış menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olup, 2004 sayılı İİK'nun 72. maddesinde mahkemeden bahsedildiği için işbu menfi tespit ve istirdat talebine konu uyuşmazlığın, yargı organlarının niteliklerine ve sıfatlarına sahip olmayan tüketici hakem heyetince çözüme kavuşturulması mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, sanığın lehine olan 765 sayılı TCK’nin 102/4,104/2 maddelerinde öngörülen 5 yıl olağan, 7 yıl 6 ay olağanüstü zamanaşımı sürelerinin öngörüldüğü, Mahkemenin 19/07/2006 tarihli ve 2004/527 esas, 2006/369 sayılı mahkumiyet kararı ile zamanaşımının kesilmesinden sonra işlemeye başlayan zamanaşımının, mezkur hükmün Dairemizin 28/05/2009 tarihli ve 2008/19140 esas, 2009/10070 sayılı kararı ile bozulmasından sonra, 19/10/2009 tarihli ve 2009/688 esas, 2009/727 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 27/10/2009 tarihinde durduğu, ikinci suçun işlendiği 10/03/2010 tarihinden itibaren yeniden işleyen 5 yıllık olağan zamanaşımı süresinin, hüküm tarihi olan 02/02/2017 tarihinden...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava davalı tarafça icra takibine konulan 15.1.2004 vadeli 120.000.000.000.TL: bedelli bononun hile ve desise ile boş olarak alınıp anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu, senedin teminat senedi olduğu iddiasına dayalı menfi tesbit ve istirdat davasıdır. Davalı vekili, senedin teminat senedi olduğu iddiasının doğru olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Yalnız, istirdat davasının şartı icra hukukuna dayanmaktadır: borçlunun, borcu olmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması. İstirdat davasının amacı, sonuçlanmış olan bir icra takibinin maddi hukuka aykırı olan sonucunun iptal edilmesi ve maddi hukuk ile icra hukukunun şekli kuralları arasında uyum sağlamaktır. B) İstirdat Davasının Şartları İstirdat davasının, biri takip hukukuna diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere, iki şartı vardır. Bunlar başka, davanın açılması için bir yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. I-) İstirdat Davasının Takip Hukukuna İlişkin Şartı 1-)İstirdat davası için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Para, borçlu (veya üçüncü kişi) tarafından icra dairesinin banka hesabına (m.9,I) ödenmiş olabileceği gibi, borçlunun mallarının haczedilip, satılması suretiyle de ödenmiş olabilir....
Ekonomik Oto Kiralama Turz.Tic.A.ş vek.Av. ... aralarındaki istirdat-malın iadesi davası hakkında İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 15.6.2004 gün ve 825-629 sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/387 Esas, 1600 Karar sayılı dosyası ile Bakırköy 4.İcra Müdürlüğünün 2005/6954 sayılı dosyalarının eklenmesinden sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine ÇEVRİLMESİNE, 5.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı ... adliye mahkemesi kararının dosyası dairemize gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesinin 2. fıkrasında; ... Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz başvurusunda bulunulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26/09/2004 tarih ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı düzenlemesine yer verilmiş olup, ... Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında karar düzeltme yoluna ilişkin hükümler uygulanamaz. ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10/11/2016 tarih ve 2016/214 E. - 2016/216 K. sayılı kararına karşı borçlu tarafından istinaf talebinde bulunulduğu, ... ... Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 27/01/2017 tarih ve 2017/23 E. - 2017/37 K....
Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (6)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (7)Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. (8)Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. " TÜM DOSYA KAPSAMI BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE; Dava kira borcundan kaynaklanan istirdat davasıdır. İstirdat davalarında İİK. 78. Maddesinin 8. Bendinde yetkili mahkemeler belirtilmiştir. İstirdat davalarında iki yetkili mahkeme vardır....
Tüketici Mahkemesinin yargı alanında kaldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/8'de “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup kesin yetki hali söz konusu değildir. Somut olayda, davacı vekili, davalı tarafından yapılan şikayet üzerine tüketici hakem heyeti tarafından alınan karar gereğince davalının hesabına ilgili tutar yatırıldığı halde, davalı tarafından hakem heyeti kararının icra dosyasına konu edildiği ve müvekkil şirketin istirdat hakkını saklı tutarak ikinci kez ödeme yaptığını iddia ederek, cebri icra tehdidi altında ödenen tutarın faiziyle birlikte davalıdan tahsili isteğiyle dava açmış olup tüketici hakem heyeti tarafından verilen karara itiraz edilmediği gibi takibi yapan icra dairesinin ... 12. İcra dairesi olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı ... 5....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-900 E 2019/591 K sayılı ve daha pek çok emsal içtihadında, Yargıtay 11.HD 2014/8479 E 2014/20362 K sayılı ilamında, Yargıtay (Kapatılan) 19.HD 2019/385 E 2020/1372 K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, factoring sözleşmesine taraf olan ve factoring ilişkisinin köşelerinde yer alan taraflar, TBK md 188 kapsamında şahsi def'ileri hamile karşı ileri sürebilirse de, factoring ilişkisinin köşelerinde yer almayan kambiyo borçluları TBK md 188'e dayanamaz, bu nedenle factoring ilişkisinin köşelerinde yer almayan kambiyo borçlularının açtığı davalarda uygulanması gereken hüküm 6361 sayılı Kanunun 9/2.maddesi değil, 9/3.maddesidir....