Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 72/2. maddesine göre icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin talep üzerine alacağın %15 inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği; İİK 'nın 72/3. maddesi ise icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ancak borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15 den aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebileceği şeklinde düzenlenmiştir....

    Eldeki menfi tespit davası ise İİK'nın 89/3. maddesinde öngörülen on beş günlük yasal süre geçtikten sonra 09.02.2022 tarihinde açılmıştır. Davacının menfi tespit davasının süresinde açılmaması sebebi ile davanın İİK 89/3 Maddesinde ön görülen hak düşürücü süre geçtiğinden reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Mahkeme huzurunda görülen davanın İİK 89/3. maddesine göre açılan bir dava olmadığını, genel hükümlere göre açılan bir menfi tespit davası olduğunu, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını, haciz ihbarnamelerinden bahsetmelerinin sebebinin huzurdaki davaya konu süreci açıklamaya yönelik olduğunu, İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün ... E....

      Şti. vekili, öncelikle icra takibinin ...’da yapıldığını menfi tespit davalarında İİK.’nun 72/son maddesinde tanımlanan yetki kuralına aykırı hareket edildiğini belirterek, öncelikle davanın yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... ... Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, menfi tespit davasının davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceği, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalının yerleşim yerinin ... olduğu ve icra takibinin de ...’da yapıldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine, dosyanın yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesine dayalı menfi tesbit davasıdır....

        Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476) Bu durumda, İİK'nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, HMK'nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          Somut davada davacı taraf iflas iflas idaresi müdürlüğünün kararı uyarınca karar kapsamında menfi tespit talebinde bulunmuş ise de açılan dava İİK 72.madde ve HMK'nun 106.maddesi anlamında bir tespit davası sayılmasının olanağı yoktur çünkü davacı Genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı müflis şirketten kredinin teminatı olarak aldığı çeklerin kredi borçlusu sözleşmenin tarafı şirketin iflas etmesi nedeniyle iflas müdürlüğünün İİK 184.maddesi kapsamında bu karardan bir anlamda muaf tutulmasını talep etmiştir. Davacı kredi ilişkisi kapsamında zaten alacaklı konumda olup sözleşmenin taraf olmayan iflas idaresine karşı menfi tespit talebinde bulunması abesle iştigal eder....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/02/2021 NUMARASI: 2019/1164 (E) 2021/135 (K) DAVANIN KONUSU: Menfi tespit KARAR TARİHİ: 31/05/2021 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, taraflar arasındaki alım satım ilişkisine dayalı olarak 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 72'nci maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 gün ve 2020/564-586 sayılı kararı gereğince, yukarıda açıklanan uyuşmazlık konusu ile ilgili davalarının istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12'nci, 13'üncü, 14'üncü ve 43'üncü Hukuk Dairelerine ait bulunduğu anlaşılmakla, dava dosyasının görevli daireye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

              Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nın 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nın 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nın 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nın 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası, Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davada kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....

                Somut davada davacı taraf iflas iflas idaresi müdürlüğünün kararı uyarınca karar kapsamında menfi tespit talebinde bulunmuş ise de açılan dava İİK 72. madde ve HMK'nun 106. maddesi anlamında bir tespit davası sayılmasının olanağı yoktur çünkü davacı Genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı müflis şirketten kredinin teminatı olarak aldığı çeklerin kredi borçlusu sözleşmenin tarafı şirketin iflas etmesi nedeniyle iflas müdürlüğünün İİK 184. maddesi kapsamında bu karardan bir anlamda muaf tutulmasını talep etmiştir. Davacı kredi ilişkisi kapsamında zaten alacaklı konumda olup sözleşmenin taraf olmayan iflas idaresine karşı menfi tespit talebinde bulunması abesle iştigal eder....

                  İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, dava ve talep dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususları tekrar ederek, İİK 159 kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, 2004 sayılı İİK 167 vd maddeleri uyarınca kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davası olup, istinaf incelemesine konu talep ise iflası istenilen davalının hisse devrinin önlenmesi yönünden tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/219 KARAR NO : 2021/224 DAVA : İflas (İflasın Kapanması (İİK 254)) DAVA TARİHİ : 05/03/2021 KARAR TARİHİ : 11/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Kapanması (İİK 254)) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: İflasın kapatılmasını talep eden Bakırköy ... İcra ve İflas Müdürlüğünün vermiş olduğu dilekçe ile ; Bakırköy .... Asiye Ticaret Mahkemesinin ... Esas, ... karar sayılı dosyası ile 19/06/2009 günü itibariyle iflası açılan ... Ambalaj Sanayi ve Ticaret Aş.'nin tasfiyesinin adi usulde yürütülmesine karar verildiği, iflas kararın kesinleştiği gerekçesiyle iflasın kapatılmasının İİK 254.maddesi uyarınca talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER ve GEREKÇE: Dava nitelik olarak İİK 254.maddesinde yazılı iflasın kapatılması isteminden ibarettir....

                      UYAP Entegrasyonu