Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kesinleşmiş iflas takibine dayalı olarak dava açıldığı, aynı zamanda iflas takibi borçlusu tarafından takip alacaklısı aleyhine ... 15.ATM de menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davasının iflas davasından önce açılmış olup, takip borçlusu lehine olmak üzere İİK m.72 hükmü uyarınca tedbir kararı verildiği, iflas yolu ile adi takiplere mahsus ödeme emrinin davalıya e-tebliğ yolu ile tebliğ olunduğu, iflas davası açılmadan açılan menfi tespit davasında borçlunun kesin ve süresiz teminat mektubunu icra dosyasına sunduğu tartışmasızdır....

    Esas sayılı dosyasında dava dışı borçlu ... aleyhinde başlatılan icra takibi kapsamında davacı adına 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 89/1., 89/2. ve 89/3. maddeleri hükümleri uyarınca çıkartılan haciz ihbarnameleri çerçevesinde davacının borçlu olduğu iddia edilen 67.006,87-TL tutarında davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin hususlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinde; ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      Yukarıda açıklanan kanun hükümleri ve ilkeler doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davanın 2004 sayılı İİK m. 72 hükmü uyarınca icra takibinden sonra açılan menfî tespit isteğine ilişkin olduğu, bu tür davalarda yasal olarak sadece icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceği, kanunun açık hükmü karşısında icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin ve takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilemeyeceği, davacı tarafın da dava dilekçesindeki talebinde icra takibinin durdurulması yönünde tedbir talep ettiği, dava dilekçesinde icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde açıkça bir talep de bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafça dava dilekçesindeki "......

        A.Ş.’ne veya diğer takip borçlularına her hangi bir borcu bulunmadığını, belirterek borcu olmadığının tespit edilmesine, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu 89/3'teki "süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur." hükmü mucibince huzurdaki menfi tespit davası kesinleşinceye kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile dava değerinin % 20sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Uyuşmazlık; İstanbul 26 .icra Dairesi ... sayılı dosyasında dosya alacaklısı davalı ile dosya borçluları ... Turizm Gıda Ticaret Sanayi Anonim Şirketi, ... ve ......

          İSTİRDAT DAVASIOLUMSUZ TESPİT DAVASIŞİKAYET2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Menfi tespit ilamının, İİK'nın 72/5. maddesi uyarınca kesinleşmeden takibe konulması olanaklı değildir. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır. Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi (olumsuz) tespit davası sonunda alınan ilamın, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür....

            İcra iflas hukukunun en önemli kaynağı İcra Ve İflas Kanunu olup, bu Kanun, icra ve iflas takibinden, tahsile kadar uygulanması gereken usul hükümlerini düzenlemektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunu'nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra ve İflas Kanunu'nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (zorunlu dava arkadaşlığı) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK'nun 209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir. Bu maddeye göre “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır....

              Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacaktır. Zira borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki bu da istirdat davasıdır (Pekcanıtez H., Atalay O., Özkan, M. S., Özekes, M.: İcra ve İflas Hukuku, s.156-164). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK.) 72. maddesi uyarınca yukarıda açıklanan şekilde menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir....

                nun ise avalist olduğu 30.06.2019 keşide tarihli 2.000.000,00 TL'lik çek nedeniyle borçlu olunmadığının istemine ilişkin menfi tespit davası olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, buna göre yapılacak yargılama neticesinde işbu dava sonunda verilecek olan kararın netice itibariyle bir tespit hükmü olması sebebiyle ortada 2004 sayılı İcra İflas Kanununda düzenlenen iflas hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir ihtilafın bulunmadığı, görev bakımından genel hükümlere tabi olduğundan uyuşmazlığın çözümünde 7101 sayılı Kanunun 46. Maddesi ile 2004 sayılı İcra İflas Kanuna eklenen Geçici 14. Madde, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrası ile Hakimler Savcılar Kurulu 1....

                  Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/307 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin haciz tehdidi altında olduğundan dosya borcunun tamamı yatırıldığını, dosyadaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı alındığını, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini, yatırılan teminatın itirazın iptali davasına ilişkin olmadığını, teminatın menfi tespit davasına ilişkin olduğunu ve menfi tespit davası kesinleşmediğinden teminatın alacaklıya ödenmemesi yönündeki icra işlemi yerinde olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; dosya kapsamında iadesi istenen teminatın Antalya 2....

                  Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 29/12/2020 KARAR TARİHİ : 02/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve 3. kişi durumundaki müvekkili ...'e İİK 89 maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak tebligatı müvekkilinin almadığını, icra dosyasındaki tebligatı borçlu ...'ün karısı ...'ün aldığını, her ne kadar ... müvekkilinin oğlu olsa da aralarında husumet olduğunu, müvekkilinin ...'...

                    UYAP Entegrasyonu