zorunda kaldığı meblağı geri alabileceği, burada üçüncü kişi, kötüniyetli takip alacaklısına karşı açtığı davanın hukuki sebebi 6098 sayılı TBK 49 ve devamında düzenlenen haksız fiil, takip borçlusuna karşı açılan davanın hukuki sebebinin ise 6098 sayılı TBK m. 77 ve devamında düzenlenen sebepsiz zenginleşme olduğu, dolayısıyla üçüncü kişi konumunda olan davacının, takip alacaklısı yönünden davacı üçüncü kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını bilebilecek durumda olduğunu, üçüncü kişinin herhangi bir borcu olmadığını bilerek kötüniyetli olarak haciz ihbarnamelerini gönderdiği hususunu ispatlaması gerektiği ---------- 01/10/2011 tarihinden sonra 2004 sayılı İİK m. 89 hükmü uyarınca üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit ve istirdat davaları için görevli mahkemenin, HMK’nın 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğunun ifade edildiği ----------- 2004 sayılı İİK'nın m. 89/3 hükmü açılan menfi tespit davasında maddenin yer aldığı İİK'da görev yönünden özel bir düzenlemeye yer...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/... esas sayılı dosyasına vaki davacı itirazlarının; takipte talep edilebilir 43.735,13-TL' lik davalı banka alacağıyla sınırlı olmak kaydıyla iptalini, takip tarihinden itibaren borç tamamen tahsil edilinceye kadar 30.266,27 TL’lik asıl alacak kısmına, 6098 Sayılı Kanun’un 120. md gereği) yıllık %18,00 oranında temerrüt faizi ve bunun %5’i gider vergisi (Bsmv), 7.694,62 TL’lik asıl alacak kısmına, 5464 / 26 md gereği TCMB 2019/14 basın duyurusundaki azami yıllık % 31,80 oranında temerrüt faizi ve bunun %5’i gider vergisi (Bsmv), 3.055,35 TL’lik asıl alacak kısmına, yine 5464/26 md gereği TCMB 2019/14 basın duyurusundaki azami yıllık % 31,80 oranı dahilinde görülen ve bankaca daha düşük konu edilmiş yıllık % 30,24 oranında temerrüt faizi ve bunun %5’i gider vergisi (Bsmv) uygulanabileceğini, kısmi tahsilatta TBK 100. md haklarının bankaca saklı tutulduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür....
DELİLLER VE GEREKÇE Dava; davalı tarafından davacı aleyhine yapılan kambiyo takibinde takip dayanağı çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi olduğuna ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/727 Esas KARAR NO : 2018/715 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 24/10/2018 KARAR TARİHİ : 25/10/2018 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin ... Bankası ... Şubesine ait hesabından aldığı çek koçanını ve bu koçan ile aynı yerde bulunan ..., ... Şubesinden alınan 1 adet ... seri nolu çeki kaybettiğini ve aramalara rağmen bulunamadığını, ..., Bankası ... Şubesine ait çek koçanının hiç kullanılmamış 10 adet çek yaprağınında aramalara rağmen bulunamadığı bu nedenle çek yaprakları ile ilgili bankalarca ödeme yapılmaması için tedbir kararı verilmesini ve çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. TTK'nın 757/1. maddesi gereğince çek iptali davası açma hakkı yetkili hamile aittir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2020 NUMARASI : 2020/697 ESAS 2020/779 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu Bem İnsvestment Yatırım Danışmanlığı Emlak İnşaat Turizm Taşımacılık İthalat ve İhracat Tic. Ltd. Şti.'ne ait Kuşadası Soğucak köyü, Köyaltı mevkiinde bulunan 216 parsel sayılı taşınmazın, Kuşadası 1....
Süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 80/7. maddesinde kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesinin yetkili olduğu, 6183 sayılı Yasa'nın 58/1.maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebileceği bildirilmiştir. Bu 7 günlük itiraz süresi hak düşürücü süre olup süreyi geçiren borçlunun artık menfi tesbit, istirdat gibi aynı konuda hiçbir mahkemede dava açması mümkün değildir. Çünkü 6183 sayılı Yasa'da İİK.'nun 72.maddesine koşut bir hüküm yer almamaktadır. 6183 sayılı Yasa İİK.'na nazaran özel bir yasa olup uygulama önceliğine sahiptir....
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu 727 parsel sayılı taşınmaz bakımından temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hükümde 722 parsel olarak yazılı kısım 727 parsel olarak tashih edilmiş; dava konusu 853, 854, 855 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakandan gelmediği, 728 parsel sayılı taşınmazın ise mirasbırakan tarafından davalı ...’e bağışlandığı, tenkis isteği bakımından zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; taraflar yararına hükmedilen vekalet ücretleriyle ilgili olarak 16.11.2017 tarihli tavzih kararıyla düzeltme yapılmış; ilk derece mahkemesi kararının taraflarca, tavzih kararının ise davalı tarafça istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 05.12.2006 gün ve 2004/215-2006/371 sayılı hükmü bozan Dairemizin 05.05.2008 gün ve 2007/1194-2008/2975 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, munzam zarar nedeniyle tazminat istemi ile açılmış, mahkemece ıslahla artırılan miktarda gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Davacı vekili bozma kararına karşı tashihi karar isteminde bulunmuştur. Talep üzerine dosyanın yeniden incelenmesinde; Davalılar, Zeytinburnu İlçesi Kazlıçeşme Mahallesi 2113 ada 422 parsel numaralı arsanın maliki Yüksel İnce’nin mirasçıları, davacı ise bu saha üzerine arsa payı devri karşılığında inşaat yapımını 02.10.1991 tarihli sözleşme ile üstlenen yüklenicidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, teminat niteliğinde olduğu ve bedeli ödendiği iddia edilen senetten dolayı borçlu olunmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, İİKnun 72/6.maddesi gereğince mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. İcra takibine ve davaya konu senette ihtilaf halinde Reşadiye Mahkemesinin yetkili kılındığı görülmektedir. Bu husus bonolar için tarafları bağlayan özel bir yetki sözleşmesi olup, Yargıtay uygulamasında ve Doktrinde bonolardaki yetki sartının geçerli olduğu kabul edilmektedir. (Prof.Dr.Baki Kuru,,Hukuk Muhakemeleri Usulü 6.Baskı Cilt 1.sahife 601)....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece temyiz süresinin geçirilmesi nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş, bu ek kararda davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Temyiz olunan mahkeme kararı davacı vekiline usule uygun şekilde 31.10.2012 tarihinde tebliğ olunmasına karşın karar İİK.’nun 363. maddesinde öngörülen 10 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 13.11.2012 tarihinde temyiz edildiğinden İİK.’nun 365. maddesi hükmü uyarınca davacı 3.kişi vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek karar yerindedir SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin mahkemenin 14.11.2012 tarihli İİKnun 365.maddesine göre verdiği temyiz dilekçisinin reddine dair ek kararına yönelik yerinde bulunmayan temyiz...