Disiplin Kurulunun 13.07.2011 tarihli kararı ile davacı hakkında bir yıl süreyle hak mahrumiyeti cezası verildiğini, bu cezaya itiraz üzerine 31.03.2012 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında itirazın reddine karar verildiğini, bu ret kararının dernek tüzüğüne ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek 31.03.2012 tarihli genel kurul toplantısında itirazın reddine ilişkin kararın iptalini istemiş; mahkemece, genel kurul toplantı tutanaklarında davacının açıkça muhalefet şerhinin olmadığı, davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 11.09.2012 tarihli dernek genel kurul toplantısının iptali davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; kapatılan 18. Hukuk Dairesinin 08.11.2016 gün ve 2016/153 E. - 2016/11990 K. sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü. K A R A R Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, dernek genel kurul toplantısının iptali istemine ilişkin olup, Dernekler Kanunundan kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2018 gün ve 2018/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır....
İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması, 3. Borç ödemede acze düşmüş olması, 4. Tüzük gereğince yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hâle gelmesi, 5. Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması. Her ilgili, sulh hâkiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir. " hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; Cumhuriyet savcısı tarafından davaname ile , Derneğin ilk genel kurul toplantısının 30.09.2005 tarihinde yapıldığı,3yılda bir ekim ayında yapılması gereken genel kurul toplantısının iki kez üst üste yapılmadığından derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti talep edilmektedir..Bu halde uyuşmazlığın... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinden 04.04.2017 tarihli ihtarname gönderildiğini, davalı Sendikanın 18.04.2017 tarihinde verdiği cevapta davacının şube başkanı olarak görev yaptığı Giresun Şubesinde 18.12.2016 tarihinde Genel Kurul yapıldığını, bu genel kurulun iptali için açılan davaların derdest olduğunu, davacının delege bulunduğu genel kurulda yeniden aday olmaması nedeniyle yeni seçilen yönetim kurulunun görevde olduğunu, şube başkanlığı görevinin 18.12.2016 tarihinde kesin olarak sona erdiğini, geçici ihraç döneminde sendikada çalışmadığından hak ettiği ve ödenmeyen alacağının bulunmadığının belirtildiğini, davalı Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunun davalı sendikanın 18.11.2016 tarihinde ve 25.11.2016 tarihinde delege seçimi yapacağını ilan ettiği ve 25.11.2016- 30.11.2016 tarihlerinde Giresun Şubesinin delege seçimini yaptığını, Giresun İli Şube Başkanı olmasına rağmen delege listesinde adının yazılı olmadığını, 01.12.2016 tarihli dilekçe ile Giresun Merkez İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına başvurduğunu...
CEVAP Davalı vekili asıl ve birleşen davalara cevap dilekçesinde; ... şubesi Genel Kurulunun ilgili mevzuata uygun olarak icra edildiğini, blok liste ile seçimin yapılamayacağı iddiasının dayanağının bulunmadığını, İlçe Seçim Kurulunun ve Divan Heyetinin onayladığı listeler esas alınarak seçimin yapıldığını, seçime iki liste ile girildiğini, Şube Genel Kurulunun 100 delegeden oluştuğunu, 96 geçerli oydan 73'ünü alan adayın listesinin seçimi kazandığını, davada davacıların hukuki yararının bulunmadığını, Genel Kuruldaki tüm işlem ve konuşmaların tutanağa yazılmış olduğunu, Genel Kurulun herkese açık olarak yapıldığını, Tüzük'ün 14-15 Şubat 2015 tarihli Olağan Genel Kurulda yapılan değişiklik ile kabul edildiğini ve Çalışma Bakanlığının Tüzük hakkında bildirdiği herhangi bir hukuka aykırılığın olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir. III....
Davacılar, sendika genel yönetim kurulunun genel kurul tarafından kendisine verilen şube açma yetkisini değil, münhasıran genel kurula ait şube kapatma yetkisinin kullandığını, bu konudaki talep ve itirazlarının gerekçe gösterilmeden, davanın reddine karar verildiğini belirterek kararı temyiz etmişlerdir. “2008–2011 Tahmini Bütçe ve Uygulaması”nın şube açılmasına ilişkin 21.maddesinde “Merkez yönetim kurulu gereken yerlerde şube açmaya yetkilidir.” Şeklindeki düzenlemede genel yönetim kurulu yetkisinin kapsamı sorununun çözümlenmesi talep edilmektedir....
Somut olayda, davalı derneğin asıl üyesi olan davacının, dernek üyelik kaydının silinmesine dair 2020/44 sayılı 01/10/2020 tarihli dernek yönetim kurulu kararının iptalini istediği; davacının davalı derneğin genel kuruluna bu hususta 31/03/2021 tarihinde itirazda bulunduğu yani iç denetim yollarına başvurduğu dernek tarafından 25/03/2021 tarihli cevapta ise pandemi nedeni ile genel kurul toplantısı yapılamayacağını üyeliğin düşürüldüğüne yönelik cevap verilmesi üzerine davacı tarafça 12/04/2021 tarihinde eldeki dava açıldığı anlaşılmaktadır. Öncelikle mahkemenin 01/10/2020 tarihli yönetim kurul kararını genel kurul kararı imiş gibi değerlendirerek TMK 83. Madde gereği davanın süreden reddine karar verilmiş olması hatalıdır. Ayrıca mahkemece 01/10/2020 tarihli yönetim kurul kararının bir örneğini dosya içerisine alınmadan karar tesis edilmiş olması da eksik incelemedir....
İlk derece mahkemesince"...Somut olayda, davalı derneğin üyesi olan davacının, dernek üyelik kaydının silinmesine dair 26/03/2019 tarihli 2019/11 nolu dernek yönetim kurulu kararının iptalini istediği; davalı derneğin tüzüğüne göre dernek üyeliğinin kendiliğinden sona ermesinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, derneğin üyelikten çıkarma hakkını kullanabilmesi için yetkili organın usulüne uygun şekilde karar alması ve üyeye savunma hakkı tanınması gerektiği, çıkarma hakkının kullanılmasında karar alma yetkisinin genel kurula ait olduğu, üyelikten çıkarma yetkisinin yönetim kuruluna devredilebileceği, Tüzüğün "Üyelikten Çıkarma" başlıklı 14. maddesi ile üyelikten çıkarılma yetkisinin yönetim kuruluna bırakıldığı, 26.3.2019 tarih ve 2019/11 numaralı yönetim kurulu kararının üyelikten çıkarma işlemi ihtiva etmediği ve çıkarılan üyeye savunma hakkı da tanınmadığı, Dernekten çıkarılma şartlarının gerçekleştiği kabul edilse dahi üyelikten çıkarılma için yetkili organ tarafından alınmış bir...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dernek toplantısının yapılabilmesi için hâkimin müdahelesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın hasımlı olarak açıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ise TMK 75/2. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medenî Kanununun 75. maddesinde “Genel kurul, yönetim veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hâllerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı başvurusu üzerine, yönetim kurulunca olağanüstü toplantıya çağrılır. Yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmazsa; üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hâkimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.” şeklinde düzenleme mevcuttur....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Dernek Genel Kurulunun İptal, Kayyım Atanması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin üye olduğu ....'ın usulsüz yönetim kurulunun dava süresince göreve devam etmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilerek kayyım tayin edilmesini ve 29/03/2015 tarihli olağan genel kurul kararlarının tümüyle yok sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ....'...