Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şube, bir kurum veya kuruluşa bağlı olarak etkinlikte bulunan alt mevkilerdeki iş yerlerinden her biri olarak tanımlanabilir. Şube, hukuken ve mali olarak merkeze bağlı olmakla birlikte merkezin yapmakta olduğu işlemler türünden işlemler yapma yetkisine de haizdir. Tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. Gerçekten davalı Kurumun şubesinin bulunması şartıyla ve o şubenin yapmış olduğu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, şubenin bulunduğu yer mahkemeleri yetkili olacaktır. Bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2008 tarih ve 2008/10-329-334 Esas- Karar sayılı kararında belirtilmiştir....

    Terör Örgütü (...) soruşturmasına ilişkin olarak; 18/12/2013 tarihinde ...'nin Şube Müdürü olarak göreve başladığı ancak yapılan incelemelerde, 18/12/2013 tarihinde Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı ...'nın Şube Müdürü adına imzaladığı … soruşturma numaralı tahkikata ilişkin ''yazı ekinde ... Cumhuriyet Başsavcılığına talimat üzerine, K.D.M. programında bulunan tüm ses, data, veri, ve bilgilerin esas veri taşıyıcısından 4 adet harici diske aktarılarak mühürlü torba içerisinde gönderildiği, iletişimin tespitine son verildiği, K.D.M. programındaki tüm veri ve bilgilerin silinerek imha edildiği"ne ilişkin yazıyı ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği, ifadesine başvurulan Şube Müdürü ...'nin, bahse konu evrakla ilgili davacı tarafından kendisine hiçbir bilgi verilmediğini beyan ettiği, ......

      Şti'nin ilk tescil tarihlerinden itibaren ortakları, yetkili temsilcileri, merkez ve şube adresleri ile bunlarda meydana gelen değişikliklerin ilgili ticaret sicil memurluğundan sorularak belgelerin istenilmesi, 2-Aynı takip dosyasında yapılan daha önceki hacizle ilgili olarak açıldığı anlaşılan istihkak davasına ilişkin Ankara 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2006/1016 E - 2008/331 sayılı dava dosyası aslı veya onaylı örneğinin bulunduğu yerden getirtilerek dosya içine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Şti'nin, b)Davalı borçlu ...Şti'nin, c)Dava dışı ...Şti'nin ilk tescil tarihlerinden itibaren ortakları, yetkili temsilcileri, merkez ve şube adresleri ile bunlarda meydana gelen değişiklikleri gösterir kayıtların (ticaret sicil gazetesi örnekleriyle birlikte) ilgili ticaret sicil memurluğundan istenilmesi, 2-Alacaklı ... tarafından borçlu ... Şti hakkında 6183 Sayılı Kanuna göre yürütülen takibe ilişkin evrakın aslı veya onaylı örneğinin (yapılan tebligatları da içerir şekilde) eksiksiz olarak ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, 3-... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/18 E sayılı dosyası karara çıkmış ise kararın aslı veya onaylı örneğinin dosya yerine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 29.1.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, sanığın süresi içinde yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla Denetim Serbestlik Şube Müdürlüğüne başvurmadığından, geri bırakılan hükmün açıklanmasına duruşma açılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, dosya üzerinden karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (ANKARA) 7.Sulh Ceza Mahkemesinin 07.07.2009 ... ve 2006/773, 2008/1205 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 4.fıkrasının (b) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 14.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            .- ZİRAAT BANKASI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi vekili, davalı adına tapuda kayıtlı ... Köyü 179 parsel sayılı 9540 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, Zirat Bankası ... Şube Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 18/10/1999 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır....

              Noterliğinin 30/06/2006 tarihli ve 23089 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile ... plaka sayılı aracın Hörü Yatçı'ya devredildiği, 06/06/2008 tarih ve 26898 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanıp 01/08/2008 tarihinde yürürlüğe giren 04/06/2008 tarih ve 5766 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle yapılan değişiklik öncesi ve satış tarihi itibarı ile yürürlükte olan 2918 sayılı Kanun'un 20/1-d bendi uyarınca, tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin noterlerce yapılacağı ile tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemlerinin tamamlanmasının ardından noterler tarafından en geç yedi iş günü içerisinde ilgili tescil kuruluşuna bildirileceği hususları hüküm altına alındığından aracı satıp alıcıya teslim eden kabahatliye bir sorumluluk yüklenemeyeceği anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Denizli 2....

                Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Sanıklar hakkında ikna suretiyle irtikap suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Suç tarihinde Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nde görevli olan sanık ...'un LPG işlemlerinin tamamlanması için gereken proje ve belgeler bulunmamasına rağmen sağladığı menfaat karşılığında tescil belgelerine söz konusu araçların LPG ile çalıştığına dair şerh düşmek, trafik işlemleri takipçiliği yapan sanık ...'ün de sanık ...'...

                  Milli Eğitim İl Müdürlüğü'nde Şube Müdürü olarak görevlendirilen davacının görevlendirme onayının iptaline ilişkin 25.7.2003 tarih ve 11008 sayılı işlem ile yerine yapılan asaleten atamaya ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün 25.7.2003 tarihli işleminin iptali ve yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle tazmini istemiyle açılmıştır. ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının şube müdürlüğü kadrosunda geçici olarak görevlendirildiği açık olup, geçici görevlendirmenin söz konusu kadroya asaleten atama yapılması durumunda hukuken sona erecek olması karşısında geçici görevlendirme onayının iptali yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır, denilerek davanın reddine karar verilmiştir....

                    GEREKÇE Hüküm fıkrasında katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilirken maktu vekalet ücretinin "sanıktan" tahsili yerine "sanıklardan eşit olarak" tahsili ibaresinin yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir. Suç tarihinde ......

                      UYAP Entegrasyonu