(Yargıtay 11 HD. 12.9.1990 gün ve 1989/4631 esas 1990/5458 karar) Davalı ... şirketinin bölge müdürlüğünün Adana Ticari Sicil Memurluğunda şube olarak tescili yapılmamıştır. Zaten davacının ve davalının böyle bir iddiası da yoktur. Bu nedenle bölge müdürlüğü bir temsilcilik olup şube gibi yetkileri bulunmamaktadır. Bölge müdürlüğünün, yasaca benimsenen şube gibi tescil edilmiş bulunması halinde yetkili olduğu düşünülebilir. Mahkemeler yasa ile bağlıdır. Yetki düzenlemeleri yine yasa ile yapılır. Bu düzenlemelerin dışında yetkili mahkeme belirlemek yasa yapıcının amacına ve yorumuna aykırı düşer. Bu nedenle yerel mahkemenin yetkisizlik kararı yerinde olup davalının Adana’da bölge müdürlüğünün olmasının bu mahkemeleri yetkili hale getirmeyeceği ve kararın onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun, kararın bozulması şeklindeki görüşüne karşıyız....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVATÜRÜ: Katkı payı alacağı KARAR Dava konusu 102 ada 68 ve 56 parseller, 109 ada 17 parsel ve 111 ada 215 parsel sayılı taşınmazların tutanaklarının onaylı ve okunaklı birer örneklerinin Tapu Müdürlüğü'nden veya bulundukları yerlerden, Dava konusu, 111 ada 215 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının hükmen oluştuğu anlaşılmakla, hüküm dosyasının mahkemesi, esas ve karar numaraları belirlenerek mahkemesinden veya bulunduğu yerden, 533 ada 266 parsel ile 111 ada 215 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ilk tesis tarihlerinden itibaren tüm revizyonları ile birlikte eksiksiz olarak Tapu Müdürlüğü'nden,... plakalı ... marka 2006 model aracın trafik tescil kaydının ilk tesisinden itibaren tüm devir ve intikallerini gösterir biçimde Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nden getirtilmesi, tüm bu eksik belgeler bizzat hakim denetiminde ikmal edilerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın...
‘dan harici olarak satın aldığı, bu satış tarihinden önce sanık ...’ın Uşak Trafik Tescil Şube Müdürlüğü‘ne müracaatı üzerine 08.04.2008 tarihinde aracın tescil kayıtları silinerek trafikten çekildiği, sanık ...‘nin devraldığı tarihte aracın trafik sicilinde kayıtlı olmaması nedeniyle motor ve şase numarasının resmi belge niteliğinde olmadığı, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Zeki O. ve arkadaşları 04.03.2002 havale ve harç tarihli dilekçe ile, anılan şubenin 05.01.2002 tarihinde yapılan genel kurulunda şube yöneticiliklerine seçildiklerini, genel kurulun kesinleşmiş mahkeme kararları ile kayyım heyeti tarafından yapıldığını, Genel-İş Sendikası Genel Merkezinin genel kurul yapılmasını engelleyemediğini, davacıların genel merkezin yönlendirmesi ile dava açtıklarını, davalının kötü niyetli olarak davayı kabul ettiğini, davanın muvazaaya dayandığını, dava sonucundan kişisel olarak etkileneceklerinden davaya asil müdahil olarak katılmakta hukuki ve fiili yararları bulunduğunu ileri sürerek asli müdahale talebinde bulunmuşlar ve davanın reddini savunmuşlardır....
SLX marka araçmış gibi sattıkları somut olayda sanıkların üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nün maddi varlığı olan ve satılan araçla uyumlu olmayan trafik ve tescil belgesini kullanarak işlediklerinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; sübutu halinde eylemin 5237 sayılı TCK'nin 158/1-d maddesinde öngörülen “kamu kurumunun vasıta olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçu ile buna bağlı olarak resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması, Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 26.02.2019 tarihinde oy birliği...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının ... 1 No.lu Şube başkanlığı döneminde işverenlerce işçi aidatlarından kesilen ve Sendikaya ödenmesi gereken aidat ve dayanışma primlerini ödemediğini, ... 1 No.lu Şube Yönetim Kurulunun 21.....2004 tarihli kararı ile Şube adına para çekmeye ve yatırmaya Şube başkanı olan davalı, Şube sekreteri ve Şube mali sekreterinin yetkilendirildiğini, aynı kararla her türlü harcama yapmaya Şube başkanının yetkilendirildiğini, Şube Başkanlığının hesabına işverenler tarafından ödenen üyelik ve dayanışma aidatlarının tamamı davalı tarafından çekildiği hâlde davacı Sendikaya ödenmediğini, bir kısım ödemelerin şahsi hesabına ödettirilmiş veya elden tahsil edilmiş olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, davalı tarafından dava konusu alacaklara mahsuben yapılmış veya yapılacak kısmi ödemelerin mahsubu gerektiğini ... sürerek davalı tarafça tahsil edilen ancak ödenmeyen üyelik ve dayanışma aidatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir...
sayılı Kanunun 45/6. maddesi uyarınca kesin olarak hükmedilmiştir....
. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … İSTEMİN KONUSU : Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, Özel Harekât birimi dışında başka bir birimde görevlendirilmesinin uygun görülmesine ilişkin … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü işlemi ve bu işlem üzerine davacının Diyarbakır Özel Harekât Şube Müdürlüğü emrinden alınarak Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı Diyarbakır Valiliği işleminin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemlerin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, Danıştay Onaltıncı Dairesinin 11/11/2015 günlü, E:2015/18801, K:2015/7075 sayılı kararıyla her iki işleme karşı bir dilekçe ile dava açılmasının hukuken olanaklı olmadığı gerekçesiyle usul yönünden bozulması üzerine, aynı Mahkemece anılan bozma kararına usul yönünden ısrar edilerek Diyarbakır Valiliği işleminin iptaline, Emniyet Genel Müdürlüğü işlemine yönelik kısmı yönünden...
"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada verilen 29.03.2013 gün ve 2012/219-2013/156 sayılı kararı onayan Daire’nin 28.02.2014 gün ve 2013/14237-2014/3763 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalının şube açarak faaliyet gösterdiğini, ancak ticaret siciline tescil işlemini yerine getirmesi için yapılan davete uymadığını ileri sürerek, TTK’nın 12. ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 52. maddesi gereğince şube olarak re'sen tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır....
Davaya konu uyuşmazlığın … plakalı aracın davacı adına tescil edilmesi isteminden kaynaklandığı, tescili talep edilen aracın ilk tescilinin 02.01.2006 tarihinde Konya Trafik Tescil Şube Müdürlüğünde yapıldığı ve aracın halihazırda Konya İlinde yediemin deposunda bulunduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde taşınır malın bulunduğu yer idare mahkemesi olan Konya İdare Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Konya İdare Mahkemesinin yetkili olduğunun belirlenmesine, dava dosyasının Konya 3. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın birer örneğinin Ankara 17. İdare Mahkemesi'ne ve taraflara bildirilmesine, 20/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....